Anlat bakalım, nasıl oralar

Kuzey Ege’de, daha doğrusu Kaz Dağları’nın eteklerinde dolanmaya devam...

Haberin Devamı

Bölge geniş, gidecek çok yer var. Burada yıllardır oturanlar bile benim uğradığım bazı yerlere gitmemiş. “Nasıl orası?” diye bana soruyorlar.
Bir yandan haklılar, çünkü mesafeler uzak.
Her yer birbirine en az yarım saat uzaklıkta.
Bir de galiba burada yerleşik düzene geçince insan bir tembellik çöküyor. Onu gözlemledim.
“Yerleşme tembelliği” ya da lokal olmanın dayanılmaz hafifliğinin getirdiği bir aşırı yavaşlama hali.
Mesela Ahmetçe Köyü’nden Kocaköy’e geçeceğimi söylüyorum.
“Oo, çok uzak” diyorlar ya da “Hiç gitmedim o tarafa”...
Oysa 1 saat 20 dakika filan.
Bir tür Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na geçmek gibi.
Ki burada biraz öyle: Kadırga Koyu ve Assos’un öncesi başka bir dünya, Assos’u geçtikten sonra başka bir dünya var.
En başta coğrafya değişiyor. Assos’tan sonraki köylerde yavaş yavaş bitkilerin boyu kısalıp maki kıvamına gelmeye başlıyor. Assos öncesinde ise kıyılar daha zeytinlik, yukardaki köyler daha yeşil.

EVVELİYAT MÜHİM

Buraya yerleşen ya da ev/arazi alanların ilk konuştuğu şey, “Bölgeye ne zaman gelmiştin?” sorusu oluyor. Evveliyat buralarda mühim. “En eski en çok saygı gören” gibi bir durum var.
Bölgenin geleceği de bir başka gündem konusu.
Assos’tan sonraki bölgede yapılmaya başlanan site projeleri herkesin gözünü korkutuyor.
Bir başka haklı endişe de şu: “Ya zeytinlikler ilerde imara açılırsa?”
Yapılan bazı evleri bölgenin genel estetiği ve görünümüne uymadığı gerekçesiyle eleştiren de var. Bu nedenle bir arazi alıp ev yapan yanı başındaki diğer araziler satılıksa kendi çevresine haber veriyor. Böylece herkes ufak ufak kendi komünitesini ve tabii estetiğini oluşturuyor.
Bir bakıma “toplu inziva”.
Ya da nereden aklıma düştüyse şimdi, şu eski şarkının duruma uyarladığım sözleri gibi vaziyet:
“Herkes kendi komünitesini kurup yaşar yarim, dünyadan sonra bir hayat daha olsa”.

EV KİRALAMA OLAYLARI

Bölgenin en eksik yanlarından biri konaklamaydı.
Birkaç ünlü otel dışında konaklama için fazla alternatif yoktu.
O da şöyle çözülmüş: Yapılan yeni evler çoğunlukla kısa ya da uzun dönem kiralanıyor.
Nitekim bölge büyük olduğu için en iyi çözüm ev kiralamak.
Üç gün Assos öncesi bir yerde, üç gün de Assos sonrası bir yerde.
Mesela: Assos öncesinde Yalınkaya Assos evleri ya da Casa Mila’nın evlerinde.
Assos sonrasında ise Rind Kocaköy ve Casa de Bagale’de.

MEKAN NOTLARI

Gastronomi ise hâlâ emekleme aşamasında.
Otellerin restoranları dışında çoğu mekan mezelerle dönüyor.
En iyiler: Yahya, Filinta, Aret’in Yeri ve Etem ile Aslı.
Benim favorim ise bir önceki gün anlattığım Pizza Mera gibi hikâyesi olan yerler.
Ama buranın yakın geleceği Urla gibi olacak. Çünkü giderek özgün yerler çoğalıyor.
Hatta bugün onlardan birini daha anlatacaktım.
O da hafta sonuna artık...

Haberin Devamı

Aşırı sıcakta şehirde ne yapılır

Haberin Devamı

Buz gibi sinema salonunda (bazen abartıyorlar klimayı gerçi) güzel bir film izlenir.
Mesela bu hafta sonu gösterime giren “Oppenheimer”.

Yazarın Tüm Yazıları