Ah June, yaktın bizi!

Artık bu sezonla beraber tamamen biter diyordum, yine bitmedi. Her şeye rağmen sezon finali iyi bitti, hem de çok çok iyi!

Haberin Devamı

Ah June, yaktın bizi

The Handmaid’s Tale’den bahsediyorum.
Dördüncü sezonun final bölümünü özellikle kadın seyircilerin mutlaka izlemesi lazım.
Çünkü birçok açıdan düşündürücü noktalar var. En önemlisi de şu nokta:
“Adalet, en medeni saydığınız yerde bile gerçekleşmiyorsa o zaman ne yapmalı, her şeyi unutmalı mı?”
Dizinin karakteri June da kararsız kalıyor. Ama unutamıyor.
Bir şey daha: Dizinin sonunda beliren Latince bir cümle var, o cümleye dikkat.
Son olarak, benim komplo teorim şudur ki, June beşinci sezonda Gilead’da olacak.

Fethiye’de yeni bir konsept: Yazz

Fethiye Hillside Beach Club’ın yanı başındaki koyda yıllardır salaş bir balıkçı vardır, Osman’ın Yeri. Ben de geçen yazlardan birinde gitmiş ve hem koyun nefis doğasını hem de balıkçıdaki atmosferi sevmiştim.
Ünlü yapımcı Timur Savcı’nın koyu satın aldığını da o zaman öğrenmiş ve hatta köşede yazmıştım (6 Ağustos 2018 tarihli neşriyat).
Bu yaz o koyda 40 yıllık salaş balıkçı değil, Timur Savcı ve ortağı Mehmet Can Uzun’un yeni markası Yazz Collective yer alacak.
İki farklı mutfağa sahip restoranı, SPA’sı ve gym’iyle doğayla iç içe bir yat kulübü havasındaki Yazz’ın mimari tasarımını Fahrettin Aykut üstlenmiş.
Mutfağın başında ise Mustafa Otar var.
Mehmet Can Uzun Yazz’daki iki restoranın ortak stilini, ‘fine’ unsurlarla samimiyetin aynı paydada buluşması olarak tanımlıyor.
Unutmadan, bu koya karadan ulaşım yok. Sadece denizden gelinebiliyor.
Bir “unutmadan” daha:
Mehmet Can Uzun asıl hedeflerinin Akdeniz’den çıkan gerçek bir butik otel markası yaratmak olduğunu söylüyor.
Örnek olarak da Uzak Doğu’dan çıkan meşhur Aman markasını veriyor.

Haberin Devamı

“Sürpriz yakınlaşma”lar

Magazin literatürüne girmiş, pek sık kullanılan, en sevdiğim tanım bu: Sürpriz yakınlaşma. İki ünlü arasında bir ilişki kıvılcımı vardır, beraber fotoğraflanırlar ve başlık genelde bu olur.
Kime ve neye göre malum yakınlaşma “sürpriz” olarak nitelenir; en çok onu merak ederim her seferinde.
Ama “yakınlaşma” kelimesi de kibar hani.
Büyük etiketlerden, iri laflardan, yani “ilişki” ya da “aşk” demekten kaçınmanın şahane bir formülü.
Flörtün ya da “Birbirimizi tanıma aşamasındayız”ın diğer adı gibi.

Haberin Devamı

Yarın Bodrum rehberi

Gideni de gitmeyeni de, seveni de sevmeyeni de Bodrum’u merak ediyor.
O yüzden yarına -umumi arzu üzerine- pek detaylı bir Bodrum rehberi geliyor.
Kağıttan okuyorsan kes, sakla. Mobilden okuyorsan screen shot al.
O denli.

Yazarın Tüm Yazıları