2 yıl önce tam da bu zamanlardı...

İlk vaka görülmüş, kısıtlamalar başlamıştı.

Haberin Devamı

Öyle korkuyorduk ki, zaten gönüllü olarak evlere kapanmıştık.

En çok da marketten aldığımız paketli ürünleri yıkamakla uğraştığımızı unutamayacağım galiba.

Yıkamaya üşenenler marketten aldığı torbaları balkonda bir süre tutuyordu.

Virüs varsa kendi kendini yok eder diye.

Şimdi tüm bunları düşününce garip geliyor tabii.

Bir de dışarıya çıkıp geldikten sonra montları havalandırma olayı vardı.

Bir kez yapmıştım, sonra anlamsız gelmişti.

Ama itiraf ediyorum; sokaktan geldikten sonra ayakkabılarımı havalansın diye dışarıya bırakmıştım.

Hem de çok kere. Neden? Bilmiyorum.

Şu da net: Neredeyse 2 hafta boyunca en yakın arkadaş grubumla görüşmemiştim.

Çünkü herkes yüz yüze gelmeye korkuyordu.

İmdada Houseparty uygulaması yetişmişti.

Houseparty’nin anında moda olduğu o ilk gecelerden birinde yaklaşık 6-7 saat uygulamada kaldığımı anımsıyorum.

Haberin Devamı

Hatta bir süre sonra Houseparty olayı gece yarısına kaymış, “Gece olduğunda Gizli Kalsın odasında görüşürüz” cümlesi dile düşmüştü.

Şimdi düşününce büyük saçmalık gibi geliyor ama o anki duygu ve davranışlar bambaşkaydı işte.

Nisanın ikinci haftasında arkadaş grubumla ilk kez bir araya geldiğimiz gün de hayli stresliydi.

İçimizden birinin doğum günüydü ve mesafeli bir şekilde parkta kutlayalım fikri ortaya atılmıştı.

Yaptık da, ama herkes birbirinden olabildiğince uzakta duruyordu.

“Bir şey olur mu?” stresinden çok keyif alamamıştık haliyle.

Kısacası, o ilk kapanma haftalarının duygusunu ve yaptığımız şeyleri unutmak pek mümkün görünmüyor.

O kapanmalardan bugüne ne kaldı?

◊ Pandemi öncesi “YouTube’dan spor hocasıyla ders yapacaksın” deseler, “Geç bunları” derdim. Şimdi buna alıştım. Hâlâ arada bir yapıyorum.

◊ Dijital alışveriş ile Zoom ya da Teams üzerinden toplantı yapmak da artık yerleşik bir hâl aldı.

Dağınık popüler kültür notları

◊ Gülşen’in “Lolipop” şarkısının videosu keşke az Aleyna Tilki etkili bir video olsaymış.

◊ Tarkan’dı, Gülşen’di derken popçular yeniden atağa kalktı. Oysa piyasanın hakimi rap’çilerdi. Misal: Ben Fero nerede? Yeni şarkı yapmayacak mı?

Haberin Devamı

◊ Yıldız Tilbe’nin sokakta dolaşan köpekler için önerdiği “Zehirli et verin” önerisi korkunçtu. Zamanında Hitler’le ilgili attığı tweet’le de tepki çekmişti Tilbe. Bu kadar tutkulu aşk şarkısı yapmış birinin anında zalimleşebilmesi endişe verici. 

◊ Bu arada yıllar önce sokakta iki köpeğin saldırısına uğramıştım. Travmatik bir durumdu. Arkadaşlarımın köpeklerini severek atlatmıştım o travmayı.

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları