Her sekiz kadından biri

Ekim, “meme kanserine dur” deme ayı.

Haberin Devamı


İnanılmaz bir rakam ama her sekiz kadından biri meme kanseri oluyor.
Grip, nezle kadar sıklıkla görülen bir hastalık yani.
Ve aslında diğer pek çok hastalık gibi meme kanserinin de yüzde 100 tedavisi var.
Yani aslında o kadar da korkulacak bir hastalık değil.
Ama bir şartla; erken teşhis ve zamanında, doğru tedavi...
Geçtiğimiz gün 1964 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren Türk Kanser Derneği’nin meme kanserine dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için verdiği davete katıldım.
Derneğin hastalığa en büyük ve önemli katkısı ücretsiz meme kanseri taramaları.
Derneğin yönetim kurulu başkanı Burak Duruman, Prof. Dr. Yeşim Eralp, Op. Dr. Zeynep Civelek, Prof. Dr. Refik Killi, biyolog diyetisyen Burçak Çubukçu ve Psikolog Kutalp Köroğlu’nun sunumları çok keyifli ve verimliydi.
Notlar şöyle...
◊ Türk Kanser Derneği’nin 81 ilde call center’ı bulunuyor, çünkü farkındalığın ve ulaşılabilir olmanın çok önemli olduğunu düşünüyorlar.
◊ İstanbul’da 50 odalık bir konaklama merkezleri var, Mucizevi bir nevi otel ve burası Anadolu’dan kanser tedavisi için gelen ve imkanı olmayan hastalar için ayrılmış durumda.
◊ 81 ile kemoterapi gören çocuklar için rengarenk serum kutuları dağıtmışlar, amaç ilaçları sevimli hale getirmek.
◊ Kanserde dış etkenler ve beslenme önem taşıdığından organik ve doğal tarımı destekleyen projeler yapıyorlar.
◊ Kazananlar kulübü, yani kanseri yenenler onlar için çok önemli. Kazananlar kulüpleri ile iletişimi kesmeyerek, onların pozitif etkilerini yaygınlaştırıyorlar.
◊ Farkındalık, tarama, erken teşhis ve tedavilerin artmasıyla son 10 yılda meme kanseri ölümleri yüzde 36 azalmış durumda. Artık meme kanserlerinin yüzde 90’ı erken evrede yakalanıp, tedavi ediliyor.
◊ Düzenli mamografi yaşı 40 olarak verilse de 35-38 yaşlarındaki taramalar da tavsiye
ediliyor.
◊ Her yaşta elle muayene önemli, köprücük kemiğinden meme altı çizgisine ve koltuk altına kadar olan bölge meme dokusu olarak geçiyor. Ayda bir rutin elle muayene, olası değişikliklerin anlaşılması açısından şart.
◊ Meme kanseri tedavisinde genelde meme alınmıyor ve korunuyor, meme kanseri olmak memesiz kalmak anlamına gelmiyor.
◊ Beslenme çok önemli. Vücuttaki yağ oranı kanser nedeni. Kırmızı etten, kızartmalardan uzak durmak, sebze ve Omega 3 ağırlıklı beslenmek tavsiye ediliyor.
◊ Dışarıda yenen yemeklerde yemekleri çatalla yemek, zararlı yağların biriktiği sulu kısımlardan uzak durmak gerekiyor.
◊ Brokoli, karnabahar ve Brüksel lahanası çok kıymetli yiyecekler, bunları çiğ ya da buharda pişirerek yemek çok daha faydalı.
◊ Şeker tamamen zarar. Evde şeker bulundurmayın bile deniliyor.
Ve son olarak tekrarlayayım, Türk Kanser Derneği her kadına ücretsiz meme kanseri taraması imkanı sunuyor.
Randevu almak isteyenler
için çağrı merkezinin numarası 0850 611 08 53...
Bu numaradan Türk Kanser Derneği’ne haftanın her günü, günün her saatinde ulaşabilir, ücretsiz tarama için randevu oluşturabilirsiniz.

Chicki Boom

Haberin Devamı

Umut Evirgen yoktan var etmeye devam ediyor.
Set Kebap’ın mutfağının yarısı ve kullanılmayan, depo görevi gören ofis çatı katı, şimdi İstanbul’un en gözde mekanı olmaya aday. Chicki Boom’un açılış partisinde mekanın çıkış fikrini ve isminin hikayesini Umut’tan dinledim. Şöyle çıkmış fikir...
La Boucherie’ye kapı komşusu olan Chicki Boom’un bulunduğu dar sokağa araba girmiyor.
Umut, Set Kebap’ın mutfağının yanındaki bu dar yolda Set Kebap mutfağında çalışanların oturup, keyifli vakit geçirdiğini görmüş. Ve bu sokak ile mekanı kullanmaya karar vermiş.
Mekanın adı Büyük Umutlar (Great Expectations) filminde Anne Bancroft’un oynadığı Ms. Dinsmoor’un ağzından düşürmediği Chicki Boom’dan geliyor.
Çalınan yabancı müziklerle de konuşulacağını düşündüğüm bu iki katlı mekanın özel kokteylleri de ayrıca şahane.

Haberin Devamı

Kıbrıs’ın hayvan dostu kampüsü

Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde hayvan hakları savunucusu öğretim üyeleri ve öğrencilerle bir araya geldim.
DAU hayvanlarla ilgili yaptığı çalışmalar açısından örnek bir üniversite. 2012 yılından beri “kısırlaştır, aşıla, yaşat” projesini yürütüyorlar.
Kampüs içindeki hayvanlar çok mutlu. Rektörlüğün ayırdığı bütçe dışında idari ve akademik personel de kendi imkanları dahilinde finansman sağlıyor.
Bu paralarla hem besleme, hem tedavi ve aşılama hem de kısırlaştırma yapıyorlar.
Hayvanlar için çalışan öğrencilerin işlerini üç ana bölüme ayırmışlar; yedirme, geçici barındırma ve farkındalık.
Bir grup öğrenci barınak ve kampüsteki canları beslerken, bir diğer grup yuva arayan, hasta ve yaşlı hayvanları evlerinde ağırlayarak geçici yuva oluyor.
Farkındalık için çalışan öğrenciler de bilinçlendirme kampanyaları yürütüyor. Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Hayvan Dostu Kampüs sertifikası yurtdışı akreditasyonlar için de kullanılıyor.
Tebrik ediyor ve örnek alınmasını diliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları