Amerikalıların egosunu okşayacak

Yönetmenliğini Clint Eastwood’un, başrolünü ise Bradley Cooper’ın üstlendiği filmin senaryosu; Chris Kyle, Scott McEwen ve Jim DeFelice üçlüsünün imza attıkları otobiyografik kitaptan yola çıkılarak, Jason Dean Hall tarafından kaleme alındı. Savaş dramında başrol Cooper’a eşlik eden isimlerse Sienna Miller, Kyle Gallner, Jake McDorman, Luke Grimes, Sam Jaeger, Owain Yeoman, Billy Miller ve Eric Close.

Amerikan propagandası yapan filmler bunu bu kadar gözümüze sokmasa belki de bu kadar rahatsız olmayacağız.
Ama tutamıyorlar demek ki kendilerini.
Nasıl bir ego, nasıl bir kibir ya da kendini halkına beğendirme hırsı varsa artık.

ATTIĞINI VURUYOR

Keskin Nişancı, uzun süre liste başı kalmış otobiyografik bir romanın, Amerikan savaş tarihinin en keskin nişancısı olarak bilinen Chris Kyle’ın (Bradley Cooper) anılarının perdedeki yansıması.
Cesur bir asker olarak tanınan Chris Kyle, yoğun savaş ortamının hüküm sürdüğü Irak’a silah arkadaşlarını korumak için gönderiliyor.
İsabetli atışlarıyla savaş alanında pek çok Amerikalı’yı kurtarıyor. Cephede adeta bir efsaneye dönüşüyor.

Ama şöhreti çok geçmeden düşman hatlarında da yayılınca, bu sefer kendisi hedef haline geliyor.
Öte yandan, her ne kadar profesyonel bir asker de olsa zihni, Amerika’da evde bıraktıklarıyla meşgul.

Filmde Kyle’ın eşi Taya (Sienna Miller) ile olan ilişkisinin yanı sıra dört kez Irak’a gidişinin detayları da var.
Amerika’nın Irak’ı işgalini destekleyenler Kyle’ı bir kahraman olarak görecekler.
Tersini düşünenler ise Kyle’ın aldığı para ve vatanı için çektiği tetiklere öfkelenecekler.

AKSİYON VE ÇATIŞMA BEKLENTİSİNE GİRMEYİN

Amerika’nın Irak’ı işgalini tek taraflı ele alması açısından yönetmen Clint Eastwood pek çok eleştiri almış olsa da bu vatansever tutumu en azından Oscarlarda filmin adının geçmesini sağladı.
Yani aslında Eastwood amacına ulaştı.

Kyle, savaşı bırakıp evine döndüğü sahnelerde tamamen farklı bir karaktere bürünüyor. Kendini savaştakinden farklı bir adam, baba ve koca olarak göstermek için kendince yöntemler geliştiriyor.
Bir savaş adamı biyografisi olarak filmden fazlaca aksiyon ve çatışma sahnesi bekleyenler birkaç sahne dışında aradıklarını bulamayacaklar.
Çünkü Eastwood ağırlıklı olarak karakterin iç dünyasına ve iniş çıkışlarına odaklanmış.

Bradley Cooper, başrolün altından başarıyla kalkmış kalkmasına da aday olduğu Oscar’ı alabilecek bir performansı olduğunu söylemek zor.
Adaylığı almış olmasına bile şükretmeli bence.

‘Keskin Nişancı’ daha çok Amerikalılar’ın ruhunu, gönlünü okşayacak bir savaş filmi.
Eli yüzü düzgün olmasına rağmen film olarak da öyle abartılacak bir durumu yok.