Cazın ateşbaz davulcusu

HANİ, “çok müselmanı bu soğuklar eyledi âteşperest...” diye bir laf vardır ya; işte öyle bir ruh hali içerisindeyim. Bu sene Festival, adeta “davulcular senesi”ni yaşıyor ve haddimi bilmesem, altmışımdan sonra, benim bile davula sarasım geliyor.

Haberin Devamı


Marc Perrenoud’u triosundaki ile Cyril Regamey için, “şaman davulcusu” diye yazmıştım geçen hafta, gerçekten öyleydi. Hatta, “...adını kişilerden alan trioların ismine, öteden beri üzülürüm. İçinde bir ‘esas oğlan’ olduğunu hissettirmesi bile, ‘toplu icra estetiği’ adına, bir burukluk verir bana...” diye de eklemiştim. Ama, 19 Mart Cumartesi akşamı, davuldaki Martin Valihora’nın trio’ya adını vermesini helal etmek zorunda kaldım.
Topluluğu sahneye taşıyan isimlerden, 40’lı yaşlarının ortasındaki Eugen Vizvary, elliden fazla albümde yer almış, solo albümü ile büyük turnelerde ağırlanmış, ve ‘en iyi caz albümü’ ödülüne de sahip tanınmış bir piyanist; Juraj Griglak ise, sadece Slovak Filarmoni Orkestrası’nın bir üyesi olarak 30 yılı geride bırakmış, dahası yaşayan bir Slovak bas efsanesi olarak anılıyor, üstelik besteci kimliğiyle de gerek Slovakya’da ve gerekse uluslararası platformda birçok önemli caz festivaline davet edilmekle ünlenmiş olsa da, bu iki sanatçıyı sahnede taşıyan ismin Martin Valihora olduğunu söylemek, abartılı sayılmayacaktır. Teşbihte hata olmazmış; “iki atlı bir arabanın optimum süratini belirleyenin, yavaş at olduğu” gerçeğine rağmen, (üç atlı bir performansta) ilk defa, davulun bütün bir geceyi sürüklediğine şahit olduk...
Zaman zaman bir “âyin” kutsiyeti içinde bütünleştiği enstrümanının başında, “içine caz ruhu üflenmiş” cüssesi ile donanma fişeklerini ateşleyen bir “ateşbaz” resmi vermesi, onun neden 20 yılı aşkın bir süredir, Avrupa ve ABD’deki müzik projelerinde en çok aranan müzisyenlerden biri olduğunu açıklıyor zaten. Bir farkla ki, en az yaktığı ateşin sıcağı kadar, oynadığı ateşle salonu yakmaktan çekinmeyen çocukça samimiyetinden de etkileniyorsunuz. Bu konserin, Avrupa cazına şüpheli gözlerle bakanlar için de, inovatif bir sayfa olduğunu düşünüyorum.
Konser kitapçığında, Martin Valihora’nın, “...daha çocuk yaşta piyano eğitimi aldığı”ndan söz ediliyor. “Bratislava Konservatuvarı’nda bateri ve perküsyon eğitimi alması, Boston’da ünlü Berklee College of Music’te eğitimini sürdürmesi” daha sonraymış... Büyük resme hakimiyeti, belki de sürecin böyle akmasıyla gerçekleşti. Slovakya’nın ötesinde, en çok Japon piyanist Hiromi Ue- hara ile yaptığı uzun süreli işbirliğiyle ünlenmiş. Bugüne dek birçok Slovak ve yabancı grupla çalan Valihora, kurucusu olduğu One Day Caz Festivali’nin de halen direktörlüğünü yürütüyormuş.
Festival, son dönemeçlerine yaklaşırken, 24 Mart 2022 Perşembe akşamı, yine AASSM’de, saat 20.00’de, Angelika Niescier - Saksafon / Selen Gülün - Piyano, “DUO” konseri var. Meraklısına duyurulur...

Yazarın Tüm Yazıları