Vatandaş ayakbastı parası vermeden denize girmeli

AYVALIK Belediyesi’nin oldukça eski bir basın bildirisi: “Ayvalık Küçükköy Mahallesi içerisinde yer alan Sarımsaklı, Badavut ve Bilentur mevkilerinde kullanımı ve sorumluluğu Milli Emlak Müdürlüğü’ne ait sahil bölgesinde kalıcı halde bulunan şezlong ve şemsiyeler vatandaşların kumsalı kullanımını engellediği için Ayvalık Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri ve Jandarma işbirliğinde toplanıp, bölgeden kaldırılmıştır.

Haberin Devamı




KIYILAR HERKESE AÇIKMIŞ
Yasal olmayan kumsal kullanımları hakkında Jandarma Komutanlığı ve Zabıta Müdürlüğü’nce çalışma yürütülmüş, sabit şezlong ve şemsiye sahiplerine bölgenin kamusal alan olduğu, halkın kullanımına açık olduğu bilgisi verilip, kaldırmaları yönünde uyarılarda bulunulmuştur. Ardından bahse konu şezlong ve şemsiye sabitleyici vb. malzemelerine kaldırma işlemi uygulanmıştır. Kıyı Kanunu Madde 5 – Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır.”

‘BEACH’ GELDİ AKLIMA
Neden mi dikkatimi çekti? Öncelikle kıyıların herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğunu öngören yasa maddesine yer verdiği için. Ve Ayvalık Belediyesi, birtakım kalıcı şezlong ve şemsiyeleri bile halkın kumsalı kullanmasını engellediği gerekçesiyle kaldırmış. Başta Bodrum, Alaçatı, Çeşme’deki bazı kıyılar geldi aklıma. Hani artık dilimize yerleştirilen, çok olağanmış gibi kullanılan, (beach) sözcüğü ile anılan. Plaj anlamına geliyor... Önce (beach club-plaj kulübü) diye tanıştığımız, şimdilerde Türkçe kökenli gibi kullanıp, (Beach’lerde) diye olağanmış gibi yazdığımız o sözcük.

PARAYI VERENE MESELE YOK
Geçen yaz sezonu boyunca bu (beach) diye adlandırılan yerlere giriş ücreti, içerideki yiyecek-içecek fiyatlarını okuduk, dinledik... Genelde giriş ücreti kişi başına 300-500 liraymış... (Bazılarında yine kişi başına en az 300-500 lira da harcama zorunluğu varmış.) Bu ayakbastı parası karşılığında şezlong ve şemsiye hizmeti veriliyormuş. Plajlara kıyısı olan bazı oteller çiçeklerle, saksılarla sınır çiziyor, neredeyse denizin içinden geçilmesini bile engelliyormuş. Kişi başına 500-600 lira verirseniz mesele yokmuş, şezlong ve şemsiye de varmış... Bu özel yerlerdeki yiyecek-içecek ücretlerine hiç girmeyeceğim, yiyenler ve içenler zaten biliyordur...

BELEDİYELER ŞİMDİDEN GÖREVE
Bu denli uzun, çağrışımlı girişten sonra konuya geleyim. Efendim Bodrum, Çeşme, Alaçatı gibi tatil merkezlerinde giriş ücreti olmayan, halka açık, denize girilip güneşlenecek yerler yok mu? Elbette var, ama az olduğundan özellikle hafta sonları ve tatillerinde insanlar alt alta, üst üste... Ayvalık, Didim, Dikili gibi yerler, vatandaş açısından belki biraz daha şanslı... Özetlersem, bana göre tatil merkezleri belediyeleri şimdiden, halkın giriş ücreti, ayakbastı parası ödemeden, (Ya da insaflı paraya) yararlanacağı plajlar, kıyıları belirlemeli, olanak varsa yeni yerler bulup açmalı...

SEZON ÖNCESİ DUYURULMALI
Bu yerler gelecek kış sonunda, “İşte vatandaşın denize masrafsız girebileceği yerler” diye halka açıklanmalı. Gerekiyorsa şemsiye, şezlong, tuvalet, duş hizmetlerini belediyeler, sembolik ücret karşılığında, üstlenmeli... Vatandaş kendi şemsiyesini, sandalyesini getirebilmeli... Aksi halde gelecek yıl, (beach) denilen yerlerde bence ücretler doğal olarak artacak, halka açık yerlerde izdihamlar oluşacak, tatsızlıklar yaşanabilecektir. (Beach) tercih edenlere sözüm yok... “Halka açık yerlerin artmasıdır çoğunluğun isteği” diye düşünüyorum. Herkese kolay gelsin!

Yazarın Tüm Yazıları