‘Acıları unutmayalım’ dedirten sarsıntılar

HERKESE geçmiş olsun! Pazar sabahı sallandık. Kuşadası Körfezi’nde saat 06.18’de 3.9, 06.24’teyse 5.00 büyüklüğünde deprem oluştu. İzmir ve Aydın başta olmak üzere, çeşitli yerlerde hissedilen depremde can ve mal kaybı, yaralanan olmadı. Derin bir ohhhhhhh çektik...

Haberin Devamı



23 YIL ÖNCE BÜYÜK FELAKET
Pazar sabahı depremle uyanmak, ya da sonradan haberini almak iç açıcı olmuyor. Akıllara hemen geçmiş geliyor. Yarın 17 Ağustos 1999’da, binlerce can yitirdiğimiz Marmara depreminin 23’ncü yıldönümü. İzmir’de 30 Ekim 2020 depremini de unutulmadı. İlk şaşkınlıklar sonrası, uzman görüşleri için sosyal medyaya dalıveriyoruz.

YENİLERİNİ ÜRETEBİLİR
Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir ne demiş: “30 Ekim 2020 depreminin tetiklediği bir deprem. 30 Ekim’deki 6.6’lık depremden sonra bölgedeki gerilim, 10 bin depreme varan artçılarla devam ediyordu. Sisam Adası ile Gümüldür arasında çok sayıda deniz altı fayı bulunuyor. Bu faylar, Gümüldür ve Efes fayı ile bağlantılı, 5.7 ile 6.8 arasında depremler üretebilecek potansiyele sahip.”

EVE DÖNMEYE GEREK YOK
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “30 Ekim’in artçısı olmayan depremden endişelenmeyin” görüşünü savunmuş: “Kırık diri, daha büyük depreme gebe. Kırık yaklaşık kuzey-güney doğrultusunda olduğundan, özellikle İzmir-Kuşadası-Didim çizgisinde güçlü duyuldu. Yazlıklarınız çok daha güvenli. Dinlenmeyi bırakıp eve dönmeye gerek yok. Bu kırık gelecekte en çok 5,5-5,8 şiddetli deprem üretebilir ki, yıkıcı olmaz.”

Haberin Devamı

GÖRÜŞLER BENİ BENDEN ALIR
Bu görüşler okuyunca açıkçası tırsarım, elimden bir şey gelemeyeceği gerçeğiyle yüzleşirim. Yine tuhaf oldum, Prof. Ercan’ın, “Yazlıklarınız çok daha güvenli” sözleri beni benden aldı. Şubat 2021’i anımsadım. Merkezi Karaburun olmak üzere art arda depremlerle sarsılmıştık. Prof. Ercan o zaman da, “Deprem fırtınası gibi bir olay var. İzmirlileri korkutmak istemiyorum ama uyarmak istiyorum. Havalar güzel, İzmirliler yazlıklarına gitsin” demişti.

OLMAYAN NASIL KAÇSIN
“Gidecek yazlığı olmayan depremden nasıl kaçsın” diye karşılık vermişim: “Prof. Ercan bizleri uyarmak istemiş, ‘Yazlıklara gidin’ demiş. Sağ olsun. Hoca öyle yapmak istememiş ama, sanki korktum söylediklerinden. Ve aklıma geliverdi. Demek ki İzmir’de hemen herkesin var, ama bizim gidecek yazlığımız yok. Zorunlu olarak İzmir’deyiz. Ercan’dan ek öneri bekleyip, ‘Aman bir daha sallanmayalım’ diye dua etmekten başka yapacak bir şey yok.”

Haberin Devamı

YİTİRDİKLERİMİZ
HUZURLA UYUSUN
O günden bu yana her şey aynı. Yine, depremde gitmemiz önerilen yazlığımız yok. Yine zorunlu İzmir’deyiz. Yine tek güvencemiz, “Aman deprem olmasın” diye dua etmek... Her şey bir yana... Tüm ülkemizde depreme karşı gerekli her önlemin alınmasını, binaların dayanaklı hale getirilmesini umuyor, bekliyorum. 17 Ağustos 1999 Marmara, 30 Ekim 2020 İzmir ve tüm depremlerde yitirdiğimiz canlar huzurla uyusun. Tümünü rahmetle anıyor, yakınlarına sabır ve uzun yaşam diliyorum. Depremsiz, sarsıntısız günlere... Her zaman sağlam duralım...

Yazarın Tüm Yazıları