Avrupa kenti olabilir miyiz

Hürriyet Bursa’da 10 Eylül 2020 tarihli köşemde bir zabıta memurunun şikâyetini (FSM Metro İstasyonu’na 30 metre mesafede) yayımlamıştık.

Haberin Devamı

Avrupa kenti olabilir miyizŞikâyete konu olan Büyükşehir Belediyesi, Nilüfer ilçesi sorumluluk alanında bulunan haberin başlığına da mizansen olsun diye ‘CANKURTARAN SİMİDİ TAKALIM MI’ demiştim.
Aradan geçen kısa süre sonunda yapılan işleri kontrol etmek için yine düştüm yollara… İşte tam da burada yapılan işin neticesini görünce ‘eyvah, bir kez daha ne kötü işe aracılık etmişim’ demekten alamadım kendimi!
Kaldırım üzerindeki darmaduman edilen oluşumun toplanarak çok da sivri uçları bulunan dört ayrı tijin hiç ama hiçbir güvenlik önlemi alınmadan zemine çakılmış olduğunu görmeyeyim mi?

Avrupa kenti olabilir miyiz

Haberin Devamı

CEZA ÖDENİRDİ!

Aynı durum bir Avrupa ülkesinde olsaydı, vatandaş bunun için dava açardı. Neticesinde de bu çok ciddi tuzağı hazırlayan şirket ya da kurum, davayı açan kişiye yüz binlerce, belki milyonlarca lira ceza ödemek zorunda kalırdı.
Demek oluyor ki ‘Avrupa Şehri kokartı’ almakla Avrupalı olmak bir değilmiş. Siz en iyisi mi biran evvel oradaki tijlerin üzerine bir can simidi takın! Çünkü oradaki darmadağın olan vaziyet, öncesinde çok rahatlıkla fark edilebildiği için risk oluşumu da çok zayıf bir ihtimaldi. İşin özeti; can simidi işi ivedi olarak değerlendirilmeli!

O APARAT NE İŞE YARIYOR

Avrupa kenti olabilir miyiz

Okurlarımızdan Ece Karaaslan’a dikkati için teşekkür ederek… “Görmüş olduğunuz tarz çöp kutusu (!) Nilüfer ilçesinde olup, Küçük Sanayi Metro İstasyonu girişindedir. Yıllardır dikkatimi çekmektedir. Çöp kutusunu asmak için montajı yapılan askı aparatına bir kez dahi takılması gereken çöp kutusunun takıldığını görmedim. Aparatın alt kısmına 50 kilogramlık plastik bidondan bozma çöp kutusu bırakılıyor! Mademki o aparata çöp kutusu takmayacaktınız, öyleyse o aparatı neden yerleştirdiniz?”

Haberin Devamı

SAĞ TARAF ESNAFA SOL TARAF ARAÇLARA

Avrupa kenti olabilir miyiz

Adının açıklanmasını istemeyen bir ev hanımı, şöyle diyor: “Bir yayayım ve isyan ediyorum. Bizlere haram edilen kaldırımlara yönelik şöyle bir önerim var. Kaldırımların tamamı yola ilave edilsin! Yolun sağ tarafı esnafa verilsin; sergilerini açsınlar. Sol tarafı da araç sahiplerine tahsis edilsin; otopark olarak kullansınlar! En azından biz yayalarda bir ‘kaldırım hizmeti’ beklentisi oluşmaz!” Bence de gayet akılcı bir öneri. Başkanlar bu teklifi değerlendirmeli!”

ANLAMAM DA ANLAMAM…

Avrupa kenti olabilir miyiz

Hürriyet Bursa gazetesi abonesi gıda mühendisi Sevil Kobak, “anlamam da anlamam” diyor ve özetimle şunları yazıyor: “Bir zamanlar ‘Yeşil Bursa’ diye anılan kentimizde yeşilden eser kalmadı desem haksız sayılmam. Biz bu duruma nasıl geldik sorusunu sorsam, buna da yanıt bulamam! Hani bu işler nasıl başarılır bunu da anlamam! Hatta şehir içindeki bazı ağaçlar bir gece vakti ufaktan ufağa kesiliyor ve vakti gelince de bedava reklam panosu olarak kullanılmaya başlanıyor ya… İnanın bunu da anlamam. Bu anlamazlığımla üniversiteyi bitirip nasıl mühendis oldum inanın onu da anlamıyorum!”

Yazarın Tüm Yazıları