Sağlığı ve bakımı eve taşıdı

Kimine göre radikal, kimine göre ise riskli olarak yorumlanan her adımına çevresinden ‘yapma’ sözü yükselir. Bu, hem üniversite hastanesinden ayrılıp özel sektöre geçtiğinde hem de özeli bırakıp kliniğini kurduğunda böyle olur. Beyin ve sinir hastalıkları uzmanı Dr. Gökhan Gürel, süreç içinde de evde sağlık ve bakım hizmeti ihtiyacının arttığını fark eder, Evde Bakım İzmir’i kurar. Bugün İzmir merkezli Home Care Evde Sağlık & Bakım markasıyla ihtiyaca kurumsal çözümler sunan Dr. Gürel, bunu önce ulusal sonra da global oyuncu haline getirmeyi planlıyor. Gürel’in gündeminde ayrıca dijitalleşme de var.

Haberin Devamı

 

 

GÖKHAN Gürel... Sağlıkçı kimliğinin yanına girişimciliği de ekleyen bir isim. Çocukluğundan itibaren de ihtiyaçları iyi okuyarak onlara çözüm geliştiren, sağlık alanında ‘farklı ne yapabilirim’ sorusuna yanıtlar arayan bir doktor... Dr. Gökhan Gürel ile hem kariyer yolculuğunu, hem Home Care Evde Sağlık & Bakım’ın doğuş öyküsünü, hem de gelecekle ilgili planlarını konuştuk. 1978’de Akhisarlı tütün eksperi bir bananın oğlu olarak dünyaya ‘merhaba’ diyen Gökhan Gürel, lisans öncesi öğrenimlerini Akhisar’da yaptığını, girişimcilik anlamında da ilk adımları o yıllarda attığını paylaştı. Güler, o süreci şöyle aktardı:

Sağlığı ve bakımı eve taşıdı

Haberin Devamı

GAZETE DE SATAR LİMONATA DA

“İçimdeki bir dürtüyle ticarete karşı bir merakım vardı. Bunun da ilk adımını nüfus sayımı gibi nedenlerle sokağa çıkma yasağının olduğu süreçlerde gazete satarak attım. Bayram gazetesiyle devam ettirdim. Ortaokul yıllarında ise bir arkadaşımla birlikte pazarda limonata satarak serüven devam etti. Tabii ekonomik bir ihtiyaçtan bunu yapmıyordum. Hatta, babam bir keresinde beni limonata satarken gördü ve çok kızdı. O gün içim acısa da limonatayı dökerek evin yolunu tuttum. Lise yıllarında da boş durmadım. Sigara fabrikasında çalışanlara ütü ve masasını pazarladım.”

Sağlığı ve bakımı eve taşıdı

İLK ADIMI ÜNİVERSİTE DE ATTI

İnsana dokunmayı ve onun için çözümler üretmeyi seven Gökhan Gürel, bu nedenle üniversite tercihini tıptan yana kullanır. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanan Gökhan Gürel’in, burada da çeşitli girişimleri olur. Gürel, “Üniversitede okuduğum dönemde babamın önce işleri sonra da sağlığı bozuldu. Dolayısıyla bu kez ekonomik ihtiyaçlarımı gidermek için bir şeyler yapmam gerekiyordu. Adaşım Gökhan ile kafa yormaya başladık. O dönem birçok arkadaşımızın stetoskopa ihtiyacı vardı. Bu ihtiyacı karşılamaya karar verdik ama paramız olmadığı için öğrencilerden avans topladım. Ve otobüse atlayıp İzmir’e geldim. Kemeraltı’nda zorda olan bir medikalci denk geldi, ondan ürünleri alıp Antalya’ya döndüm. Bu kez öğrencilerin tansiyon aleti gibi farklı sağlık ekipmanları ihtiyacı ortaya çıkınca onları karşıladık ve iyi de para kazandık. Oradan kazandığımız parayla da G&G (Güven Sağlık Hizmetleri) ismiyle arkadaşımın dayısının dükkanında bir yer açtık. Özel hemşireden yaşlı bakımına kadar çeşitli hizmetler veriyorduk. Tabii bu süreçte babamın durumu iyileşti ve benim girişimcilik serüvenime bir ‘dur’ dedi. Çünkü okulu bitiremeyeceğimi düşünmeye başladı” diyerek, 2002’de iyi bir dereceyle mezun olarak tıp doktoru unvanı aldığını paylaştı.

Haberin Devamı

PANDEMİYLE BİRLİKTE GÜNCELLEME

İhtisasını 2004-2009 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda yapan Dr. Gökhan Gürel, uzmanlık sonrası mecburi hizmetinin ardından 2010’da Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda tekrar göreve başladığını aktardı. Dr. Gürel, hikayenin devamını şöyle aktardı:
“2012 ise kendi isteğimle buradaki görevimden ayrılarak mesleki çalışmalarıma bağımsız olarak devam etme kararı aldım. Çünkü sağlık alanında farklı şeyler yapmak istiyordum. Altı yıl önce de kendi kliniğimi kurmak için adım attım. Ama çevremdekiler bu kararımı ‘delilik’ olarak gördü. Ben konforlu alan peşinden koşmadığım için de herkesin ‘yapamasın’ dediği yerde kendi kliniğimi İzmir’de kurdum. Özellikle baş ağrısı, uyku bozuklukları alanında yeni nesil sağlık çözümlerimiz bizi iyi noktaya getirdi. Ayrıca Darüşşafaka Cemiyeti’nde (Urla Residance) konsültan nörolog olarak da hizmet verdim. Buradan da önemli deneyimler kazandım. Yaşlılara bakışım değişti. Türkiye 2050’ye geldiğinde nüfusun dörtte biri yaşlı olacak. İzmir özeline baktığımızda da şu an 52 huzurevi ve 5 bin 203 yatak kapasitesi var. Kronik hastalıklar da artıyor. Devlet ya da özel sektör buna ne kadar yetişebilir? TÜİK verilerine göre İzmir’de yaklaşık 35 bin mutlak bakıma ihtiyacı olan yatalak, 40 bin de Alzheimer hastası var. Bunu fark edince de huzur ya da bakımevinin tek başına çözemeyeceğini gördüm. Ciddi de bir ekonomik güç gerektiriyor. Bir çözüm ürettim ve ‘evde bakım’ fikri doğdu. Bunun geleneksel aile yapımımıza da uygun olduğunu düşündüm. Yaklaşık 3 yıl önce İŞKUR’dan ruhsat alarak ‘Evde Bakım İzmir’i kurdum. Pandemiyle birlikte de evde sağlığa da talep arttı. Ve bir dönüşüme gittik ve Home Care Evde Sağlık & Bakım markasıyla kendimizi güncelledik.”

Haberin Devamı

Sağlığı ve bakımı eve taşıdı

 
MOBİL HASTENE

HOME Care Evde Sağlık ve Bakım için Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat aldıklarını dile getiren Dr. Gökhan Gürel, çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Yeni oluşumumuzla birlikte evde doktor hizmetinden hemşireye, bakıcı ve refakatçiye kadar geniş bir faaliyet alanımız var. Aslında biz mobil sağlık ekibimizle mobil bir hastaneyiz. Ameliyat ve yoğun bakım hariç yasaların izin verdiği doğrultuda yapılabilecek her şeyi evde ya da iş yerlerinde yapabilecek bir hale geldik. Sağlık kısmında doktor ve hemşirelerin yanı sıra toplamda 40-50 kişilik bir ekiple bu hizmeti sunuyoruz. Bizim de partnerlerimiz var. Şimdi de motorize ekipler kuruyoruz. Eve sağlık hizmetlerini de dijitalleştiriyoruz. Bunun için özel bir yazılım geliştirdik. Takip ettiğimiz hastanın doktoruna hem de ailesine yaptığımız yazılımla bilgi veriyoruz. Hedeflerimiz arasında da sağlık alanındaki giyilebilir teknolojileri de kullanarak bu hastaların her an yanında olacağız. Bunun için de ciddi yatırımlar yapıyoruz. Sağlık çağrı merkezimizi de akılı ev sistemlerine entegre edeceğiz. Hastaların durumuna göre özel paketler geliştiriyoruz. Yalnız yaşayan yaşlılara da sağlık hizmetleri veriyoruz.”

Haberin Devamı

 
MİLLİ VE YERLİ BİR PROJE

BAKICILIK konusunun da önemli olduğunu, ancak bunun Türkiye’de ağırlıklı yabancılar tarafından yapıldığını ifade eden Dr. Gökhan Gürel, “Burada çeşitli mağduriyetler doğuyor. Biz yıllar önce bu alana kurumsal bir bakış açısı kattık. Ve bize kayıtlı 120 bakıcıyla bu alanda hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Tabii bu alanın daha da gelişmesi için de çalışmalarımız var. Evde bakımı, yasal bir zeminde İŞKUR, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı bir konuma sokuyoruz. Yüksekokulların ‘yaşlı bakım programı’ndan mezun olanlar için bir akademi kurmak istiyoruz. O akademide eğitim alanları da istihdam etmek istiyoruz. İşti bu bana göre yerli ve milli bir proje” diyerek, düşüncelerini paylaştı.

Haberin Devamı

Sağlığı ve bakımı eve taşıdı

 
ÖNCE ULUSAL
SONRA GLOBAL

HER oluşumun bir ihtiyaçtan ortaya çıktığını söyleyen Dr. Gökhan Gürel, evde sağlık hizmetlerine tatil bölgelerinde de ihtiyacın olduğunu paylaşarak, şöyle devam etti:
“Bu sezon Çeşme’de ofis açıyoruz. Bunu önümüzdeki dönemlerde Bodrum ve Marmaris gibi tatil yöreleri takip edecek. Biz bugün İzmir’de hizmet veriyoruz. Hedefimiz ise evde sağlık ve bakımı ulusala taşımak. Bir sonraki adımımız ise global olacak. Pandemi öncesi yurtdışında çeşitli araştırmalarım olmuştu. Şimdi yurtdışından sağlık ve bakım hizmeti ithal etmek ve buradan da hizmetlerimizi ihracatını yapmak gibi planlarımız var. Hastane, sağlık merkezi, ya da huzur evi yapanlar var. Ben de bunu mobil hale getirmek istedim.”

KISA KISA

* “Sen doktorsun, iyi iş yapan bir kliniğin var. Neden bunlarla uğraşıyorsun” diyenlerin olduğunu söyleyen Dr. Gökhan Gürel, “Üniversiteden ayrılmasam şu an iyi bir akademisyen olabilirdim. O zaman, bu ayrılığa değecek mesleğimde izler bırakmalıyım demiştim. Home Care’da benim izlerimden biri” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları