Savruluşlar

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı sosyal medya hesabından demişti ki:

Haberin Devamı

“1974’te biz adına ‘Barış Harekâtı’ desek de bu bir savaştı ve akan da kandı. Şimdi ‘Barış Pınarı’ desek de akan su değil kandır. Bu nedenle bir an önce diyalog ve diplomasinin devreye girmesi en büyük dileğimdir.”

Bu yazdıklarına tepkiler olunca da “Sözlerim çarpıtılıyor” diyor.

Rumlar katliam yaparken bizlerin oturup seyretmesini mi istiyordu yani...

*

Sabah yatağından kim nasıl kalkıyor ve güne nasıl başlıyor bilmiyoruz ama hemen her gün bir yerlerde ezber bozma adına birileri tuhaf bir şeyler konuşuyor, yazıyor.

Açılım, değişim masalları adı altında yeni bir şeyler söyleme meraklıları kuyulara bir taş atıyor, sonra bir ülke bunu çıkarmak için seferber oluyor.

Ve hemen her gün birileri uçurumların kenarına savruluyor.

*

Mevlânâ demiş ki:

“Her gün bir yerden göçmek ne iyi,

Haberin Devamı

Her gün bir yere konmak ne güzel

Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş,

Dünle beraber gitti cancağızım,

Ne kadar söz varsa düne ait,

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”

*

Mevlânâ’nın “yeni şeyler söylemek” sözünü duymuşlar ama bu sözleriyle ne demek istediğini de kimse anlayamamış.

Yeni şeyler söylemek uğruna yaşanılan her acıyı, ihaneti, yalanı, savaşı, zaferi veya barışı dün diyerek üzerinden geçip gitmeye ve unutmaya başlarsak, gün gelir hiç kimse yeni şeyler uğruna bir daha canını vermek için savaşmaz.

Nasıl olsa üç gün sonra yeni şeyler söylenecek diye...

*

Ve bu sözlerin söyleneceğini şehitler bilseydi belki de kimse o Beşparmak Dağları’na gidip şehit düşmezdi.

Bu ezber bozma modasına daha önce Mehmet Ali Talat ve arkadaşları da katılmıştı...

Kofi Annan planıyla birlikte yarı yolda kaldılar...

*

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “Barış Pınarı harekâtı” ve Kıbrıs Barış Harekâtı’na ilişkin sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yardımcısı Fuat Oktay’dan tepki geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle dedi:

“Bu tamamıyla bir hadsizliktir, haddini bilmemektir. Şu an itibarıyla KKTC’nin devlet olarak mücadelesini bizden başka veren var mı? Yok! Bizden başka mücadele veren olmadığı halde öyle bir yere savruluyor ki, sabırla yeri geldiğinde bizlerden de gereken cevabı alacaktır.”

*

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ise ekliyor:

“Boğaz Şehitliği’nde koyun koyuna yatan mücahit ve Mehmetçiklerimizin kemiklerini sızlatmıştır.”

*

1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda bölgeye barış ve huzurun getirilmesi amacıyla yapılan mücadeleyi tarih şuurundan yoksun biri gibi değerlendirip yazmasına hâlâ inanabilmiş değiliz.

Bunları yazacağına Kıbrıs’ın dününe dair zulmün ve katliamların tarihini okursa daha iyi olacak.

1963 yılında General Nihat İlhan’ın eşi Mürüvvet Hanım’ın üç çocuğuyla birlikte banyo küvetinde şehit edilişinin fotoğrafları dün gibi duruyor yüreğimizde...

Yani, tarihe “kanlı Noel” diye geçen o güne dün diyerek yeni şeyler söyleyenlerin de hafızalarının silindiğini düşünüyoruz.

Haberin Devamı

Yoksa bu savruluşları kimseye anlatamayız.

Yazarın Tüm Yazıları