Zafere giden yol

Gazi Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun 26 Ağustos 1922 tarihinde başlattığı Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanmasının 100’üncü yıldönümü pek çok etkinlikle kutlanıyor.

Haberin Devamı

Dönemi ve yaşananları çok iyi anlatan sergiler hazırladı İş Bankası, İstanbul ve Ankara’daki müzelerinde.

İstanbul Eminönü’ndeki Türkiye İş Bankası Müzesi’nde devam eden ‘Bir Asrın Ardından / Cepheler, İnsanlar ve Büyük Zafer’ sergisi Milli Mücadele destanını hafızalarda canlandırıyor.

Zafere giden yol

Sergi kapsamında, İstiklal Madalyası mirasçısı aileler, koleksiyonerler ve kurumlar tarafından ödünç verilen 300’e yakın madalyanın yanı sıra 600’e yakın obje, fotoğraf ve belge ile pek çok yadigâr, müzede özel bir alanda ziyaretçilerin izlenimine sunuluyor. Ödünç verilen madalyalar arasında ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile üçüncü Cumhurbaşkanı ve İş Bankası’nın ilk Genel Müdürü Celal Bayar’ın İstiklal Madalyaları da yer alıyor.

Haberin Devamı

MİLLİ MÜCADELE’NİNTARİHİ

Ankara Ulus’taki Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nde yer alan ‘Milli Mücadele’nin 100. Yılında İstiklal’ sergisi ise Milli Mücadele’yi bine yakın belge, fotoğraf, film ve objeyle anlatırken ziyaretçilerini 100 yıllık bir tarih yolculuğuna çıkarıyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Milli Mücadele’nin isimsiz kahramanları olan Anadolu insanını bir kez daha saygı ve minnetle anmak üzere hazırlanan sergi; ‘On Yıllık Savaş’, ‘Mütareke ve İşgal’, ‘Direniş ve Kuvayı Milliye’, ‘Düzenli Ordu ve Sathı Müdafaa’, ‘Hukuk ve Taarruz’, ‘İstiklal ve Cumhuriyet’ olmak üzere altı bölümde bilgi ve belgeleri ziyaretçilere aktarıyor.

Normalde pazartesi günleri kapalı olan müzeler, zaferin yıldönümünden bir gün önce 29 Ağustos’ta da açık olacak. Her iki müze de 10.00 – 18.00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebiliyor.

İstanbul ve Ankara’nın ardından İzmir Kültürpark Atlas Pavyonu’nda açılan ve bugüne kadar 100 bine yakın ziyaretçiyi ağırlayan ‘Büyük Zafer’in 100. Yılına Doğru İstiklal’ sergisi de 11 Eylül tarihine kadar devam ediyor.

BÜYÜK TAARRUZ’U ANLATAN EN İYİ 10 KİTAP

Haberin Devamı

1-Hatıralarla Karşılaştırmalı Nutuk, Mustafa Kemal Atatürk, İBB Kültür AŞ.

2-Org. İzzettin Çalışlar’ın Anılarıyla Gün Gün, Saat Saat İstiklâl Harbi’nde Batı Cephesi, Haz. İzzeddin Çalışlar, İş Kültür

3-Büyük Taarruz, Ahmet Yavuz, Cumhuriyet Kitapları

4-Büyük Taarruz, Selim Erdoğan, Kronik Kitap

5-On Yıl Savaş ve Sonrası (1912-1922), Fahrettin Altay, İş Bankası Kültür Yayınları

6-Büyük Taarruz/Başkomutan Meydan Muharebesi, İbrahim Artuç, Kastaş Yayınları

7-Büyük Türk Zaferi (Afyon’dan İzmir’e Kadar), General Fahri Belen, Cumhuriyet Kitapları

8-İstiklal Harbimiz, Kâzım Karabekir, YKY

9-İstiklal Harbi, Cevdet Kerim İncedayı, YKY

10-Türk İstiklâl Harbi, cilt II: Büyük Taarruz (1-31 Ağustos 1922), GenelKurmay Başkanlığı

Haberin Devamı

Zafere giden yol

ADNAN ÇOKER’E VEFASIZLIK

Ressam Yusuf Taktak paylaştı önce Instagram hesabından Adnan Çoker’in Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde yapılan cenaze töreninden sonra tabutunun taşındığı bir fotoğrafı ve şöyle yazdı: “Değerli hocam Adnan Çoker, Akademi’den son çıkışını yapıyor. Büyük bir eleştiri yapmak istiyorum ‘medya’ denenlere! Hiçbiri yoktular. Yazıklar olsun... Gazeteciler yoktu, televizyoncular yoktu, galericiler, koleksiyoncular yoktu, tekrar yazıklar olsun!”

Daha sonra Çoker’in cenazesinde takılan yaka fotoğrafını paylaşan sanat eleştirmeni Ayşegül Sönmez yazdı aynı konudaki hislerini:

“Kendilerini övmeye ve çekmeye doyamayan sanat dünyamızın meşhur alıcı ve satıcılarının, geçici cemiyet dergileri kapak figürlerinin, 15 aylığına meşhur ressam ve heykelcilerinin ve tüm zamanlara hükmeden bir tür emlak tüccarı, spekülatif galericilerimizin görünmediği, sessiz sakin cenazeden bu fotoğraf kaldı. İğne delikli bir vesikalığı Adnan Çoker’in. Tüm Rönesans ve Selçuklu sanatı hâkimiyeti, kendince bir modernizm, onca kubbe ve mekân hesaplaşmasını sığdırdığı uzun hayatından bana kalırsa sayıca ‘eksik’ uğurlandı. Ama bir hakikate de işaret etmiş oldu: Hakikiler olarak ne kadar az olduğumuza...”

Haberin Devamı

Hem sanat dünyası hem medya kötü bir sınav verdi Adnan Çoker’in cenazesinde.

Yazarın Tüm Yazıları