Büyüyünce ne olacaksın?

7 yaşında Google’a iş başvurusunda bulunan kız çocuğunu duydunuz mu?

Haberin Devamı

Sizi bilmem ama ben 7 yaşındayken dansöz olmak istiyordum. Okulda, evde, bankada, kuaförde kısacası annemin beni götürdüğü her yerde utanmadan masanın üzerine çıkıp dans ederdim. Oryantale özel bir merakım ya da yeteneğim olduğundan da değil, tamamen maskaralıktan. 

Ablam ne olmak istediği konusunda daha da netti. Biri “büyüyünce ne olacaksın?” diye sorduğunda, direkt “Ahu Tuğba” derdi. 

Arkadaşlarımızın da bizden pek bir farkı yoktu. “Çılgın Bediş” olmak isteyenler, Hugo’daki “Tolga Abi” olmak isteyenler, Kral TV’deki “VJ Bülent” olmak isteyenler… En hırslımız “Süper Baba” dizisindeki “Alim”den esinlenir, Galatasaray Liseli olmak isterdi. 

Büyüyünce ne olacaksın

Haberin Devamı

Daha da ilerisini düşünmezdik. “Astronot” olacağım diyen bir iki çocuk olurdu, onları da anne-babaları dahil kimse pek ciddiye almazdı. 

Sürekli gelişen bir nesil 

Şimdiki çocuklar bizden çok farklı! Hepsinin gözünden zeka fışkırıyor. Teknolojiyi müthiş kullanabilen, sürekli üretmek isteyen, inanılmaz özgüvenli çocuklar yetişiyor. Ve hepsi, daha çok küçük yaşta ne istediğini biliyor.

Mesela geçenlerde Ali bana, “beni lütfen yüzme dersine götür anneciğim” dedi. Ben 31 yaşındayım, Ali’yi yüzmeye götürmek aklıma gelmiyor, ama Ali 3 yaşında, ne istediğinin ve bunu kimden istemesi gerektiğini çok iyi biliyor.

Etrafımdaki annelere bakıyorum, hepimiz çocukları çok küçük yaşta okula gönderiyoruz. Okul yetmiyor, okul sonrası farklı farklı aktivitelere taşıyoruz. Çünkü çocuklar bunu istiyor, çünkü yeni nesile evde oynamak yetmiyor. 

İşte yazının başında bahsettiğim Chloe Bridgewater da, çoğu insanın hayalini kurup bir türlü cesaret edemediği bir şeyi 7 yaşında yapabiliyor. Google’a kendini anlatan ve iş isteyen bir başvuru mektubu yazabiliyor.  

Büyüyünce ne olacaksın

Ben Chloe’den çok etkilendim ve yeni gelen nesilin dünyayı hiç tahmin edemeyeceğimiz kadar ileriye götüreceğine bir kez daha inandım.

Haberin Devamı

Ama bizim de sulugöz çiğneyip,  Oya-Bora şarkıları söylediğimiz, başka da pek bir şey düşünmediğimiz çocukluğumuz çok güzeldi değil mi?

Siz ne dersiniz? Sizce hangisi daha iyi?

Çocukluğumu düşününce aklıma hep Sigara Böreği gelir. Bizim ev dahil olmak üzere çocukken gittiğim her evde illa sigara böreği olurdu. Mızmızlanırsan, annen eline sigara böreği tutuşturur sohbetine devam ederdi. Bugünkü yazımı da sigara böreği tarifi ile noktalayalım.

Yarın yine beklerim!

Büyüyünce ne olacaksın

Malzemeler:

  • 1 Yufka
  • 1/2 bardak Sıvıyağ
  • 100 gram Beyaz / Lor Peyniri
  • 1 Yumurta
  • 1/4 demet Maydanoz

Adımlar:

  1. Peyniri, maydanoz ve yumurta ile güzelce karıştırın.
  2. Yufkayı eşit şekilde 4’e bölün. Her bir parçayı uzunlamasına tekrar 3’e bölün.
  3. Üçgen hamurun, geniş tarafına, yarım yemek kaşığı peynirli harçtan sürün.
  4. Hamurun yan kısımlarını, harcın üzerine doğru kıvırın ve hamurun ince tarafına doğru sarın. Ucunu su ile ıslatarak yapıştırın.
  5. Kızgın yağda koyu altın sarısı olana kadar her iki tarafını da kızartın.
  6. Servis etmeden önce, yağını çekmesi için kağıt havluda 5-10 dakika bekletin, afiyet olsun!
Yazarın Tüm Yazıları