Okullarda psikolojik hizmetler kaldırılıyor mu

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bugüne kadar okullarda milyonlarca öğrenci ve veliye sağladığı ücretsiz psikolojik danışma hizmetini kaldıracağı iddia ediliyor. Eğer bu yönetmelik taslağı onaylanırsa, çocuklar ve veliler ortalama 200-300 TL arası ücret vererek psikolojik danışmanlık almak zorunda kalabilir!

Haberin Devamı

 Merhaba Feyza Hanım, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, bir yönetmelik değişikliği ile bugüne kadar okullarda milyonlarca öğrenci ve veliye sağladığı ücretsiz psikolojik danışma hizmetinin kaldıracağı öne sürülüyor.
Bu yeni yönetmelik taslağı nedeniyle öğrenci ve veliler okuldan alamadığı psikolojik yardımı, ortalama 200-300 TL arası ücret vererek dışarıdan almak zorunda kalabilir!
Okullarımızdaki psikolojik danışmanlık hizmetleri kaldırılması durumunda;
Öfke kontrolü, şiddet, zorbalık ve saldırganlık,
Ergenlik dönemi duygusal problemleri,
Kimlik ve rol karmaşası,
Benlik kavramı sorunları,
Kaygı ve stres,
Hafif düzey depresyon, anksiyete,
Bağımlılık,
Güven ve atılganlık problemleri,
Sosyal iletişim sorunları,
Çocuğun ve gencin cinsel, fiziksel ve duygusal istismarı gibi birçok konu ve sorun alanlarında çocuklar ücretsiz destek alamayacak.
Oysa ki mevcut uygulamalarda bu hizmetlerin çoğunu velinin dahi haberi olmadan öğrenci okulundaki psikolojik danışmandan almaktadır.
* Rumuz: Psikolojik danışmanlar

 

Haberin Devamı

YANIT

Eğitim sistemimizin en önemli ayaklarından biri psikolojik hizmetlerdir.
Şu an eğitim sistemimiz içinde psikolojik hizmet, okullardaki danışmanlar tarafından ücretsiz sunuluyor.
Okul rehberlik kadrosu dahilinde görev yapan psikolojik danışmanlar, öğrencilerin sınav kaygısı, öfke kontrolü, cinsel istismarı gibi sorunlarıyla ilgilenmektedirler.
Yeni yönetmelikte okuldaki psikolojik danışmanların görevlerinin akademik rehberlikle sınırlandırılacağı öne sürülüyor. Bu durumda aileler psikolojik danışman hizmetlerini dışarıdan almak durumunda kalacak.
Eminim ilgililer bunu göz önünde bulunduracaklardır.

 

İlaç kullanmak istemiyorum

Sevgili Güzin Abla, ben 31 yaşında otizm hastası genç bir kadınım. 22 yaşımdan beri nöroleptik hap içiyorum ve doktorlar bu hapı ömür boyu içeceğimi söylediler. Doktorlar ilacı içmeye başladığımda kanımı aldılar ve bu ilacın bende Cushing sendromu yarattığını söylediler.
Dokuz senedir regl olmuyorum.
Bu süreçte 20 kilo aldım ve almaya devam ediyorum. Artık böyle yaşamak istemiyorum.
Çok üzülüyorum ve sağlıklı bir insan olmak istiyorum.
Bana belki tavsiye edebileceğiniz bir doktor vardır.
Gerekirse İstanbul ya da İzmir’e gidebilirim.
* Rumuz: Umudum yok

Haberin Devamı


YANIT

Sevgili kızım uzmanlara göre otizm belirtileri, yaşamın ilk üç yılında başlayan iletişim ve etkileşim alanında belirgin gecikme yaratan, kısıtlayıcı, genetik geçişli bir bozukluk.
İlk kez 1943 yılında Leo Kanner tarafından tanımlanmıştır.
Sonradan tanı konmaya başlanmış bir hastalık değildir.
Otizm toplumda görülme sıklığı yüzde 1 civarındadır.
Erkeklerde, kızlardan daha çok görülmektedir.
Otizm genetik geçişli bir bozukluktur ve bununla ilgili birçok gen bulunmuştur. Bu konuyla ilgili araştırmalar devam etmektedir. Otizme özgü bir gen bulunamadığından doğum öncesi tanı konulamamaktadır.
Bir kardeşte otizm olduğunda diğer kardeşte de olma olasılığı fazladır. Bu ailelerin genetik danışmanlık almaları gerekmektedir.
Aldığın ilaca bağlı olan Cushing sendromunun en sık görülen nedeni, kortizol içeren ilaçların (hap, krem, iğne) dışarıdan alınmasıdır. Bunun dışında hipofiz bezi (beyin altında ve ortasında yer alan hormon salgılayan bezleri düzenleyen küçük bez) iyi huylu tümörlerinden salgılanan bazı maddelerin böbrek üstü bezini uyararak fazla kortizol salgılanması sonucu oluşabilir. Hipofiz bezinden kaynaklanan olgulara, Cushing hastalığı adı verilir.
Bu ilaca bağlı rahatsızlıkların nedeniyle, yeni bir ilaç denemen mümkün olabilir. Aşağıda bu alanda çalışmalarıyla dikkat çeken bazı uzmanların adlarını veriyorum. İnternet üzerinden haklarında bilgi edinebilirsin.
* Doç. Dr. Mehmet Gökşin Karaman
* Uzm. Dr. Reşat Sabri Yurdakul
* Yrd. Doç. Dr. Sabri Burhanoğlu
* Psikiyatrist Çiğdem Buzul

 

 

Yazarın Tüm Yazıları