Fitnelere uyup sevdiğimden ayrıldım

Sevgili Güzin Abla, ben 19 yaşında bir genç kızım. Aradığım aşkı sonunda bulduğumu düşünüyordum ama ne yazık ki onu kaybettim. Buna neden de arkadaşlarımın fitneleri oldu. Çünkü bu adam benden 11 yaş büyüktü.
Arkadaşlarım beni bu konuda sürekli uyardı. Onun benden çok büyük olduğunu ve zaman içinde farklı beklentiler içine gireceğini söyleyip durdular. Sonunda ben de o sözlere kandım. Sevdiğim insandan, hiçbir suçu olmadığı halde ayrıldım.
O olgun ve aklı başında biriydi. Onun gibi birine bir daha rastlayacağımı sanmıyorum. Şimdi çok pişmanım.
Onu aradım yeniden başlayalım diye ama beni tersledi. Ne istediğini bilmeyen, olgunlaşmamış bir kız olduğumu, benimle uğraşamayacağını söyledi. Ne yapacağım?
* Rumuz: Üzgünüm

YANIT

Yapabileceğin pek bir şey yok güzel kızım. Sevdiğin kişi haklı bence... Sen ne istediğini bilememişsin. Kendin karar vereceğin bir konuda başkalarının etkisinde kalmışsın.
İnsanların zaman zaman başkalarının mutluluğunu çekemediklerini, hatta ilişkilerini bozmayı pek sevdiklerini düşünememişsin.
Henüz bu gencin bir yanlışını görmediğin halde, önyargılı olup onu hayatından çıkarmaya karar vermişsin. Şimdi de ağlayıp sızlanıyorsun.
Bu genç adam hiçbir suçu olmadığı halde senin tarafından terk edilmeyi bir türlü hazmedememiş.
Belki de flört etmeden önce biraz daha olgunlaşmayı, kendi kendine karar vermeyi ve başkalarının etkisinde kalmamayı öğrenmelisin.

Annem hayali çocuklar görüyor

Sevgili Feyza Hanım... Bundan bir süre önce, 85 yaşındaki annem gözünün önünde iki küçük çocuğun dolaştığını, bu hayalin çok belirgin olduğunu söyleyerek şikâyet etmeye başladı.
Annem yaşına göre son derece aklı başında, hafızası pırıl pırıl, okuduğunu, izlediğini unutmayan, her türlü sohbeti gayet iyi takip edebilen bir hanımdır. Yine de korktuk ve başta nöroloji uzmanı olmak üzere, sırasıyla göz doktoruna, dahiliye uzmanına, psikiyatriye başvurduk.
MR’dan tutun da ultrasonografi ve tüm kan tahlillerine kadar her türlü araştırmayı yaptırdık. Şükürler olsun, önemli bir şey çıkmadı... Hatta nöroloji uzmanı “Sizin yaşınızda böyle bir hafıza ve zeka az görülmüştür, kutlarım sizi” dedi.
Bir tek göz muayenesinde sarı nokta yani makula hastalığı saptandı. Yaşı gereği olabileceği söylendi.
Ama annemin halüsinasyonu (sanrısı) sürüyor. Özellikle de tek gözüyle o çocukları görmeye devam ettiğini ısrarla söylüyor ve çok rahatsız... Ne yapacağımızı şaşırdık, bunun nedenini, neye bağlı olduğunu, tedavi edilip edilemeyeceğini merak ediyoruz.
Acaba siz bu konuda bir şeyler duydunuz mu, ya da her zaman güvendiğinizi söylediğiniz göz doktorunuza bu konuyu danışma imkanınız var mı? Çok rica ederim; umursamazlık etmeyin ve bizi aydınlatın.
*Rumuz: İlginç
bir rahatsızlık

YANIT

Sevgili okurum, ben böyle bir sorunu daha önce hiç duymamıştım. Üstelik çok da ilginç geldi bana. Bu nedenle dediğiniz gibi güvendiğim, inandığım uzmanlara danıştım. Sonuçta değerli göz doktorum Doç. Dr. Yusuf Durlu, uzmanlık alanı olan sarı nokta hastalığı konusuna bağlı olan bu durum hakkında bilgi verdi ve eksik olmasın bu az görülen klinik belirtiyi açıkladı.
Sanırım birçok kişiyi de aydınlatabilecek açıklamalarını sizlerle paylaşıyorum:
“Gerçekte olmayan bir uyarının varlığını algılama olarak bilinen halüsinasyon, görme, işitme, dokunma, tat alma ve kokuların duyulması şeklinde ortaya çıkabilir. Genellikle ruhsal hastalıklarda, nadiren de az gören gözdeki sarı nokta, retina ve göz tansiyonu hastalıklarında rastlanır. Kısa sürede görme kaybı oluşan sarı nokta hastaları, aslında var olmayan bebek, çocuk, çiçek, ejderha ve birçok farklı şekli gördüklerini söylerler.
Tıp biliminde Charles Bonnet sendromu olarak bilinen vizüel halüsinasyon (görsel sanrı), hasta, yakınları ve doktor tarafından dikkat edilmezse tanı konulmadan atlanabilir. Bu klinik belirtilere doğru tanı konulması için, şizofreni veya Alzheimer gibi diğer psikiyatrik hastalıklara bağlı olmadığını kanıtlamak gerekebilir.
Genellikle belirgin görme azalması gelişen sarı nokta hastalığında, bazen de bu hastaların ıslak tipinde uygulanan iğne tedavisinden sonra, geçici olarak ortaya çıkabilir. Sarı nokta hastalarının, aslında var olmayan bu şekilleri görmeleri bazen hoşlarına gidebilir, fakat ejderha gördüğünü söyleyenler korku duyarak çok rahatsız olabilirler.
Görsel sanrılar, zararsız ve geçici olduğu için genellikle tedavi edilmez. Hastalar, çok rahatsız oluyorlarsa, doktor kontrolünde uygulanan nörolojik bazı ilaçlar, sınırlı olarak kullanılabilir. Ancak genellikle bu görüntüler kendiliğinden kaybolur.”