LGBT hakları ilk kez Davos’ta

Panelde Ernst&Young Başkan Yardımcısı Beth Brooke-Marciniak “Gay olmaktan gurur duyuyorum” diye konuştu.

ERTUĞRUL Özkök’ün gözünden kaçmamış.
Davos’ta ilk kez LGBT (lezbiyen, gay, biseksüel, transseksüel) haklarının konuşulacağını yazmıştı.
DEF’in son günü zorunluluktan değil gönlümün istediği oturumlara katıldım.
Önce Hollandalı sanatçı-tasarımcı Daan Roosegaarde’ın “Kamu Yararına Sanat” ardından Özkök’ün sözünü ettiği “Diversity Dividend” (Çeşitliliğin Kâr Payı) oturumlarına.
Oturumun başlığını açmak gerekirse şöyle:
İş yerinde çeşitlilik, yani kadın, erkek, farklı etnik kimlik, farklı cinsel tercihler şirketin için iyi midir, değil midir?
Hemen bir oran vereyim.
Amerikan MİT Üniversitesi, kadın ve erkekler çalışanlarda eşit dağılıma sahip şirketlerde gelirin yüzde 40 dolayında arttığını ortaya koymuş.
Kadın-erkek örneğinden yola çıkarsak “çeşitlilik” şirket için iyi bir şeydir.
Nokta.
ABD’nin sayıları fazla olmayan siyah CEO’larından biri Bernand Tyson ile üç yıl önce gay olduğunu açıklayan Ernst&Young Başkan Yardımcısı Beth Brooke-Marciniak’ın da konuşmacılar arasında olduğu oturum Davos tarihinde bir ilk.
İlk kez LGBT hakları bu kadar açık şekilde tartışılıyor.
Gay olduğunu açıklayan dünyanın en üst düzey kadın yönetici olan Beth Brooke-Marciniak “30 yıl boyunca bir duvarın arkasında gizlendim. 3 yıl önce cinsel tercihimi açıklamaya karar verdim. Evde ve işte gay olmaktan gurur duyuyorum” diyor.
Forbes’un birkaç kez dünyanın en güçlü kadınları arasında gösterdiği Beth Brooke-Marciniak Apple CEO’su Tim Cook’tan daha yürekli çıkmış.
Zira Tim Cook gay olduğunu ancak birkaç ay önce resmen açıkladı.
İş yerinde LGBT’lerin haklarını en çok savunan şirket olan Ernst&Young Başkan Yardımcısı Brooke-Marciniak dürüst davranmakla daha iyi bir lidere dönüştüğüne inanıyor.
Dikkat çektiği önemli bir şey daha var.
LGBT’lerin alım gücü artış eğiliminde.
2012 verilerine göre, alım güçleri 790 milyar dolar.

TOBB’un Yolsuzlukla Mücadele Çalışma Grubu açıklaması

DAVOS’a gelen B20 çalışma grupları arasında “Yolsuzlukla Mücadele Çalışma Grubu”nun başkansız kalmasıyla ilgili TOBB dün kısa bir açıklama göndermiş.
Özetle açıklama şöyle:
Sn. Murat Ülker’in Yolsuzlukla Mücadele Çalışma Grubu’nda başkanlık etmesi hususunda kendisiyle, hem Sn. Babacan hem de Sn. Hisarcıklıoğlu görüşmüş ve mutabakat sağlanmıştır.
15 Aralık 2014 tarihinde İstanbul’daki B20 toplantısında Sn. Ülker’in görev aldığı kamuoyunu duyurulmuştur.
Ancak Sn. Ülker ilerleyen günlerde artan iş yükü nedeniyle B20 çalışmalarına aktif katılamayacağını sözlü olarak tarafımıza bildirmiştir.
Yolsuzlukla Mücadele Çalışma Grubuna başkan en kısa zamanda belirlenecektir.

Dijital ekonominin henüz başındayız

TEKNOLOJİ devlerinin üst düzey yöneticilerini aynı platforma yan yana görmek de nasip oldu bu yıl.
Microsoft CEO’su Satya Nadella, Facebook CEO’su Sheryl Sandberg, Google İcra Heyeti Başkanı Eric Schmidt, Vodafone CEO’su Vittorio Colao “dijital ekonominin” geleceğini tartıştılar.
Teknoloji devlerinin ilk tespiti şu:
Cep telefonu başta dijital endüstrinin tüm araçları, tarımdan sağlığa, eğitime, akıllı binalara kadar dünya genelinde yaşam standardını yukarı çekti.
Sandberg’e göre, facebook insanlara ve özellikle kadınlara ekonomik fırsatlar yaratıyor.
“İnternet eskiden anonimdi. Sosyal medya tarihi bir değişim zira artık herkesin bir sesi var” diyor Sandberg.
Geçtiğimiz 5 yıl zarfında dijital endüstrilerde radikal değişimler olduğunu belirten Vittorio Colao’ya göre henüz hik^ayenin çok başındayız.
O da oturumdaki diğer yöneticiler gibi dijital ekonominin geleceği konusunda iyimser.
“15-20 yıl sonra bambaşka bir dünyada yaşıyor olacağız” diyor.
Schmidt’e göre, artık teknolojinin gerisinde kalmayı kimse göze alamaz.
Doğru ama ancak bu hik^ayenin bir de aydınlık olmayan yüzü var: Güvenlik, fikri haklar, siber saldırı gibi.
Bunları da tartışalım.