Eris virüsü sizi korkutmasın

Koskoca iki yılımızı evde, sokağa çıkabildiğimizde ise maskeler ardında geçirdikten sonra “virüs” kelimesinin v’sini bile duymak istemiyorum artık.

Haberin Devamı

Ama görüyorum ki özellikle Batı medyası “virüs” konusunda pek iştahlı. Özellikle de İngiliz medyası. COVID’e neden olan SARS-COV2 virüsünün mutasyona uğramış varyantı Omikron’dan türeyen ve ABD ile İngiltere başta 51 ülkede görülen Eris virüsü manşetlerde.

Eris virüsü sizi korkutmasın

Bazı biliminsanları maskeye dönülmesi konusunda basın aracılığı ile çağrı yaptı. Haliyle bu durum Türk medyasına da yansıdı. Ama korkuya mahal yok.

Eris virüsü sizi korkutmasın

ABD Jackson Laboratuvarı Enstitüsü Baş Araştırmacısı Prof. Dr. Derya Unutmaz, maske takmaya da aşı olmaya da gerek olmadığını belirterek, “İnanılmaz bir abartı var” diyor.

Haberin Devamı

ŞU ANDA AĞIR HASTALIK YAPABİLECEK DÜZEYDE DEĞİL

COVID-19 günlerinde tanıştığımız ve bilimsel verileri ile hayatımızı kolaylaştıran isimlerden biri de ABD Jackson Laboratuvarı Enstitüsü Baş Araştırmacısı Prof. Dr. Derya Unutmaz idi. Eris virüsü manşetlere çıkınca, “Bir virüsü daha kaldıracak hal kalmadı bende” diyerek aradım kendisini. “Çok haklısın, o güç kimsede yok” diyerek girdi söze. Ben sordum, o anlattı.

Eris virüsü sizi korkutmasın

1-“Maskeli günler geri dönüyor”, “COVID-19 hortladı” gibi manşetler görüyorum. Hepsi de Eris virüsünü işaret ediyor. Nedir bu Eris?

Yani inan sebebini anlamış değilim ama inanılmaz bir abartı var. Doğrudur. Vakalarda bir “tık” artış var. (İngiltere’de her 7 hastadan birinde Eris virüsü tespit edildi.) Ama bu yeni değil. Bunu daha önceki alt varyantlarda gördük. Şöyle ki SARS-COV2 virüsü zaman içinde mutasyona uğradı. Delta, Omikron gibi alt varyantlar oluştu. İlk kez Güney Afrika’da tespit edilen Omikron varyantı Kasım 2021’de Delta varyantının önüne geçti, hayatımıza girdiğinden bu yana, 1 buçuk yıl içinde de birçok kez mutasyona uğradı. BA.1, BA.2, BA.3 gibi sayısını hatırlamadığımız kadar çok alt varyant oluştu.

- Baş ağrısı

- Halsizlik

Haberin Devamı

- Boğazda balgam birikmesi

Burun akıntısı

- Boğaz ağrısı

- Bir ya da iki gün süren yüksek ateş ile ortaya çıkabilen EG.5 diğer adı ile Eris virüsü, aslında Omikron’un bir alt varyantı.

“Bu yeni alt varyantlar -mutasyon sebebi ile- zaman zaman antikorlardan kaçabiliyor. Ama bu, yeni varyantın daha bulaşıcı ya da daha ölümcül olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü virüs zaman içinde o kadar çok mutasyona uğradı ki zaten zayıfladı. Hadi antikorlarımızdan oluşan bağışıklığımızdan kaçtıklarını var sayalım. Unutmayalım bağışıklığımız sadece antikorlardan ibaret değil. Bu kez arka plandaki T hücreleri (bağışıklık ordusu) hemen devreye giriyor. Daha önce geçirilen enfeksiyonlar, orijinal virüsle enfekte olduktan sonra oluşan ve aşı ile oluşan bağışıklıktan bahsediyorum. Tüm bunlar bu yeni hastalığı yok etmek için gayet yeterli.”

Haberin Devamı

2-Eris virüsü dahil tüm bu varyantlara dikkat etmesi gereken bir grup var mı?

Evet, var. Yaşlılar, kronik hastalığı olan ve düzenli ilaç kullananlar. Ama bu noktada şunu söylemem lazım gelir ki bu grup gribe ya da diğer enfeksiyon hastalıklarına karşı da aynı oranda dikkatli olmalı.

3-Ciddi şekilde ağır bir hastalık yapabilecek düzeyde değil yani bu virüs...

Evet doğru. Şu an için böyle bir durum söz konusu değil. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) XBB.1.5’in bir alt varyantı olduğunu açıkladı ve takip altında olduğunu duyurdu. Takip edilmesinde elbette fayda var. Ama zaten Omikron’dan beri de tehlikeli bir varyant ile karşılaşmadık.

Eris virüsü sizi korkutmasın

MASKE TAKMAYA YA DA AŞI OLMAYA GEREK YOK

Haberin Devamı

4-İngiliz Mirror gazetesi bazı biliminsanlarına dayandırdığı haberinde “Maske takın” uyarısı yaptı. Her ne kadar “Virüs şu an için etkisiz” deseniz de önlem amaçlı maske takalım mı?

Hayır, hiç gerek yok. Aksine maske takılmamalı. Çünkü bu virüsün alt varyantları bir şekilde yayılıyor, bunu durdurmak imkânsız. Dolayısıyla toplumda bağışıklık oluşması adına (kronik bir hastalığınız yoksa) maske takılmaması daha uygun. Belki de çoğumuz semptom bile göstermeden zaten atlattık.

5-Peki, ya aşı?

Şu an hali hazırda aşılar var ama bu aşıları olmanın artık bir gereği yok çünkü virüs mutasyona uğrayıp çoktan değişti. Yeni bir aşı çıkacak önümüzdeki bir iki ay içinde. Ama o zamana kadar virüs belki kendini bir daha değiştirecek. Yani virüs kaçıyor biz yakalamaya çalışıyoruz gibi bir durum. Artık bu virüsü de varyantlarını da tanıyoruz, ilk çıktığı kadar ölümcül değil. Bu sebeplerle yeniden aşı olmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Rahat olun. Eğer Omikron kadar ciddi başka bir varyant olursa size muhakkak önceden haber edeceğim.

Haberin Devamı

‘KORKU’ DOLU HER AÇIKLAMA SONRASI İÇİN SIKINTI

Bilmem katılıyor musunuz ama “geliyor gelmekte olan” minvalindeki açıklamalar “Yalancı çoban” misali sonrası için sıkıntı yaratıyor, öyle değil mi?

“Kesinlikle katılıyorum. Tüm bu ‘korku’, ‘endişe’, ‘tedirginlik’ içeren açıklamalar sonrası için sıkıntılı. İnandırıcılığı kaybettiriyor. Pandemi boyunca insanların korkması ya da tedirgin olmasının zaten çok sıkıntılarını çektik. Özellikle yaşlılar-kronik hastalığı olanlarda bu ‘korku’ dolayısı ile birçok yeni hastalık oluştu. Ayrıca biliyoruz ki stres bağışıklığı baskılıyor ve hastalıklara sebebiyet veriyor. Bu bakımdan korku dolu söylemlerden kaçınılması gerekli. Maalesef DSÖ de bazı biliminsanları ve hükümetler de bu dengeyi tam kuramadı. Oysa ‘korku’ içerikli her açıklama sosyolojik ve psikolojik olarak daha zararlı.

Yazarın Tüm Yazıları