Avukatlar şiddete karşı tek yürek

Ersin Arslan... Henüz 27 yaşında, gencecik bir avukat. İcra memurlarıyla birlikte haciz işlemi için gittiği evde, borçlu kişinin silahlı saldırısıyla hayatını kaybetti. 80 baro bir araya geldi, eşzamanlı açıklama yaparak “Yeter artık!” dedi. Gelin görün ki ne doktora ne avukata ne de kadın ve çocuklara yönelik şiddet bitmiyor. Altında toplumsal öfke halinin yükselmesi, silahlanmanın kolaylaşması gibi nedenler de var elbette. Peki avukatlar ne istiyor? Hâkim ve savcı koruması avukatlar için de uygulanamaz mı? Sordum.

Haberin Devamı

TARAF DEĞİL AVUKATIZ

İSTANBUL Barosu Başkanı avukat Mehmet Durakoğlu, avukatlara yönelik şiddetin temel sorunlarından birinin bilgi eksikliği olduğunu düşünüyor. “Nasıl bir eksiklik bu bahsettiği?” Şöyle özetliyor. “Toplumda avukatların ne iş yaptığı ve rolü ile alakalı genel bir bilgi eksikliği var. Ne acı ki baktığımız davalarla özdeş tutulup, saldırıya ya da hakarete uğruyoruz. Bu ülkede 150 bin avukat var. Ben değilsem o, o değilse bir başkası! Oysa bizler sadece müvekkilinin işini takip eden ve olayın tarafı konumunda bulunmayan, görevini layıkıyla yapmaya çalışan insanlarız. Bunun bir şekilde toplum anlatılması, avukatların siyaseten de bazı söylemlerle hedef tahtasına konulmaması lazım.”

Avukatlar şiddete karşı tek yürek

Haberin Devamı

KOLLUK DESTEĞİ ŞART

Avukat Durakoğlu’na göre ikinci ve en önemli nokta toplumsal şiddetin, öfkenin her geçen gün artıyor olması. “Cezasızlık, ‘Nasıl olsa bana bir şey olmaz’ düşüncesi bu şiddeti körüklüyor. Yeni ve genel bir çatışma dili hâkim. Bu şiddet doktorlara, kadına, çocuğa da yönelik. Bizler de avukatlar olarak bundan payımızı alıyoruz maalesef. Engellemek mümkün mü? Avukatlar olarak polis ya da jandarma temini konusunda sıkıntılar çekiyoruz. Bunun aşılması şart!” diyen avukat Durakoğlu, Avrupa’da hacze avukatların gitmediğini, aslında Türkiye’de de haciz işlemi sırasında avukat bulunması zorunluluğu olmadığını hatırlatıyor, “Ama” diyerek parantez açıyor: “İcra memurlarının haciz işlemi yapılması konusunda yeterli bilgi ve birikimi olmaması avukatlar olarak bizleri orada olma zorunluluğuna itti. Avukat, yargı mekanizmasının sacayağıdır ve hâkim ve savcı nasıl korunuyorsa, öyle korunmalıdır.”

SİLAHLANMA ENGELLENMELİ

“Üzerinde konuşulması gereken bir önemli konu da giderek artan silahlanmanın artık bir an önce önüne geçilmesi mevzusu. Bireysel silahsızlanma konusu üzerine bir çalışma yapılmalı. Kişilerin artık internetten, sosyal medyadan kıyafet alıyor kolaylığında silah alabiliyor olması sıkıntılı bir durum. Öte yandan şunu da söylemeliyim: Bizim kadar tehdide maruz kalmayan hâkim ve savcıların görev icabı silah alması çok kolay iken avukatların silah alması çok güç. Yanlış anlaşılmasın! ‘Avukatlar silahlansın’ gibi bir mantıkla bunu söylemiyorum. Ama az önce bahsettiğim korunma ve kollanma ayrımının daha net görülmesi adına böyle bir örnek veriyorum.”

Haberin Devamı

BİZİ KORUYAN YASA YOK

AVUKAT Duygu Delibaş, özellikle haciz gibi durumlarda sıklıkla şiddet ile karşılaştıklarını doğruluyor. Ama hepsi bu değil! Delibaş “Davanın konusu ne olursa olsun ya bekleme salonunda ya da duruşmada karşı taraftan sıklıkla nefret dolu bakışlar, tehditler, hakaretler alıyoruz. Çünkü insanlar avukatları taraf ve daha da önemlisi karşı tarafı yönlendiren kişi olarak görüyor. Hele de boşanma, kadına şiddet davalarında... Başıma gelen bir örnekle anlatayım. Uzlaşmalı bir boşanma davasında müvekkilim kadına haklarını anlattım ve ‘Bunlar yasal hakların, bunun altına inme, inersen mağdur olursun’ gibi bir bilgi verdim ki ben müvekkilime zaten bu bilgileri vermekle yükümlüyüm. Sonra bir ortamda karşı tarafın avukatı, kadının eşi buluştuk, anlaşmalı boşanma kâğıtları imzalanması için. Karşı taraf bizim taleplerimizle buluşmak istemedi. Müvekkilimin eski eşi hiddetle ayağa kalktı, üzerime yürüdü, ‘Bunlar sizin başınızın altından çıkıyor, bu akılları siz veriyorsunuz, bu kadın bunları bilmezdi’ diye bağırıp, ‘Sivilde bunun hesabını sizden soracağım’ diyerek tehdit etti. Bu boş bir tehdit de olabilir, gerçekleştirebilir de... Bilemeyiz! Zihniyet önemli. Taraf değil avukatız! İşimiz müvekkilimizin tüm haklarını savunmak. Oysa bizi koruyan hiçbir yasa yok. Kamu görevlisi olarak görülmüyoruz. Hâkime, savcıya ya da polise bir eylemde bulunduğunuzda cezalandırılma koşulları daha ağır oluyor ama aynı eylem avukata yapıldığında karşılığı yok!” diyor.

Haberin Devamı

Avukatlar şiddete karşı tek yürek

80 BARODAN ORTAK AÇIKLAMA

BARO başkanları, Gebze’de icra memurlarıyla birlikte haciz işlemi için gittiği evde silahla vurularak öldürülen avukat Ersin Arslan’la ilgili eşzamanlı bir açıklama yaptı. 80 baro başkanı imzasıyla yapılan açıklamada “Bizler; haklarınızın savunmanları, her daim ‘hukukun üstünlüğü’ diye haykıran ancak etten kemikten oluşumuzu çoğunlukta göz ardı ettiğiniz; ne acıdır ki hep baktığımız davalarla özdeş tutup davanızın tarafıymışız gibi gördüğünüz; saldırıya uğramamıza, dövülmemize, bıçaklanmamıza, silahla vurulmamıza tanık olduğunuz avukatlarız. Avukatlara yönelik her saldırıdan sonra yılmadan söyledik; Avukat, yargı mekanizmasının bir ayağıdır, hâkim ve savcı nasıl korunuyorsa, avukat da öyle korunmalıdır. Savunmanın kutsallığından bahisle, uygulama ve söylemlerle ‘Meslek mensuplarımızı hedef göstermeyin’ dedik. Gün gelecek sizin de avukata ihtiyacınız olacak dedik. Dinletemedik... Hakarete uğradık, dövüldük, bıçaklandık, öldürüldük. Daha ne kadar öldürüleceğiz?” diye sordu.

 

Yazarın Tüm Yazıları