Ahlaki çöküşün nedeni Tiktok mu

Bir yanda sosyal medya fenomenlerine yapılan operasyonlar ve art arda açılan kara para soruşturmaları öte yanda Laz Kızı, Donsuz Kelly, yatak odalarından canlı yayın açan çift, kız arkadaşının yüzünü gösterme bahanesi ile para toplayan adam, pelüş ayı isteyen dayı... Özellikle TikTok, canlı yayınlar ve bu yayınlardan elde edilen gelirler sebebiyle tartışmalı platformların başında. “Yasaklanacak mı” tartışmaları devam ederken, Dubai’de gençlerin ruh sağlığı odaklı bir konferans düzenlendi. Oradaydım. Genel kanı şu: “Toplumsal sorunlar dijital platformlara indirgenemez zira kullanıcıları bizatihi toplumun içinden insanlar. Yani toplum nasılsa aynası da sosyal medya.”

Haberin Devamı

9 AYDA 16 MİLYON İÇERİK TEMİZLENDİ

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, “Başta TikTok olmak üzere dijital mecralar sokağın önemli konularından birisi. Ulusal güvenlik meselesi haline gelmiş durumda” demişti. Öyle mi gerçekten? TikTok çocukların ve gençlerin özellikle de ‘müstehcen’ ve terör içerikli yayınlardan korunması için bir şey yapıyor mu? Bu sorunun cevabını, TikTok’un Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türkiye (MENAT) Bölgesini de kapsayan geniş bir katılım ile düzenlediği “Sosyal medyada gençlerin ruh salığını korumanın yolları” konferansında aradım. İşte öne çıkan başlıklar:

Ahlaki çöküşün nedeni Tiktok mu

DANS PLATFORMU İDİ ‘HER ŞEY’ OLDU

* TikTok’un Türkiye’de 10 milyona yakın kullanıcısı var. Aylık aktif kullanıcı sayısı ise 1 milyonun üzerinde.

Haberin Devamı

* 2016’da kurulan platformun amacı gençlerin dans ve şarkı videolarını yayınlamakmış ama şu an ne ararsanız o içerik mevcut. Türkiye pazarına ise 2018’de girilmiş.

TİKTOK’UN FARKI NE

* TikTok’u Instagram, Facebook ya da X gibi diğer sosyal medya platformlarından ayıran en belirgin özelliği algoritmaları. Çünkü TikTok, kullanıcı görünürlüğü ve takipçi sayısını arttırma açısından daha elverişli. Diğer sosyal medya platformlarında içerik akışları, takip ettiğimiz ya da arkadaş olduğumuz kişilerden oluşuyordu. Fakat TikTok’ta herhangi birini takip etmeden, algoritma tarafından önerilen her tür içeriği izleyebiliyorsunuz. Platformda vakit geçirdikçe, algoritma, beğenilere göre önünüze daha çok benzer içerik düşürüyor. Şimdilerde, Facebook ve Instagram da içerik akışlarını bu şekilde sunmaya başladı.

* Her dakika milyarlarca içerik üretilen platformda “sakıncalı” görülen içeriklerin hızlı şekilde kaldırılması ve güvenli bir ortam yaratılabilmesi için 2 sistem aktif. İlki yapay zekâ denetimi. Belirli görüntüler (çıplaklık gibi) kelimeler (terör içerikli gibi) yapay zekâ tarafından algılanıyor, içerik siliniyor. Yapay zekâdan kaçan ya da yapay zekânın “belki” kodlamasına takılan diğer içerikler “insan” moderasyonuna gidiyor. Bunun için Türkiye dahil dünya çapında 40 binden fazla personel
çalışıyor
. Bir de parantez açayım: Topluluk kurallarını neyi ihlal ettiği ülkelere göre değişebiliyor. Örneğin Atatürk’e hakaret edilen bir içerik Türkiye’de suç olduğu için silinirken başka ülkede silinmeyebiliyor. Çocuk istismarı, fuhuş ya da terör içerikli yayınlar içinse direkt polis ve savcılıkla çalışılıyor.

Haberin Devamı

EN ÇOK İÇERİK KALDIRTAN 2. ÜLKEYİZ

* Türkiye’de 2023 yılının ilk 9 ayında yaklaşık 16 milyon içerik kaldırılmış. Türkiye, dünya sıralamasında en çok içerik kaldırtan ikinci ülke. İlk sırada Pakistan var.

TOPLUM NEYSE AYNASI SOSYAL MEDYA

Peki, son yıllarda sıklıkla bahsedilen toplumsal yozlaşmanın sebebi TikTok ve sosyal mecralar mı? Soruma İstanbul Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doçenti, TikTok Dış Hakemi, Güvenlik Danışma Konseyi üyesi Akın Ünver şu yanıtı veriyor: “Sosyal medya ile bizim gibi yenice tanışan toplumlarda ne yazık ki neyin ne kadar paylaşılacağına dönük bilinç henüz oluşmadı. Sosyal medyayla ilişkimiz hala evrimsel sürecinde. Ve bu sadece Türkiye’ye özgü bir şey de değil. Batı toplumlarında da sosyal medyanın ilk çıktığı zamanlarda, “Yozlaştık mı, sosyal medya bizi daha kötü bireyler mi yaptı?” gibi tartışmalar hep oldu. Oysa sosyal medya kimseyi kötü yapmıyor. Sadece bugüne kadar görmediklerinizi yani aslında zaten var olan ‘yoz’u görmenizi sağladığı için öyle düşünüyorsunuz. Normalde daha ‘steril’ ortamda yaşıyor, gündelik yaşantınızda bu tarz paylaşımlar yapan kimseleri tanımıyorsunuz belki ama sosyal medya ile bu insanları görmeye başlıyorsunuz. Oysa o kullanıcılar da bizatihi toplumun içinden insanlar. Yani daha çok yoz değiliz. Toplum neyse aynası sosyal medya.

Haberin Devamı

ÜLKELERE GÖRE FARKLI TARTIŞMA

TikTok’un bugün tıpkı diğer platformlarda da olduğu gibi her şey medyasına; fotoğraf albümü, yakın akrabalar, arkadaşlarla iletişim mecrası, eski okul arkadaşlarının bulunduğu, haber takip edilen ya da acil durum anında iletişim kurulan platforma, dönüştüğüne de değinen Ünver, sosyal medya özelinde tartışılan problemlerin ülkelere göre çeşitlendiğini de belirterek, diyor ki: “Mesela Güney Amerika’da uyuşturucu kartelleri ve bu kartellere gençlerin devşirilmesi tartışılırken, Türkiye’de tartışma, komşu ülkelerinde savaş olması sebebiyle uyuşturucu ve insan kaçakçılığı, ki bu konuda çok ciddi önlemler alınmış durumda, ayrıca da ‘aile değerleri’, ‘müstehcenlik’ gibi kültürel tabanlı gitmekte.”

Haberin Devamı

AİLELERE DE BÜYÜK GÖREV DÜŞMEKTE

TikTok’un, Facebook ya da X gibi metin değil video tabanlı olmasından kaynaklı, örneğin video içine video oturtma yöntemiyle, algoritmanın kandırılabildiğini de söylüyor ve ekliyor: “Teknoloji gelişiyor ama kötü niyetli kişiler de aynı şekilde... Her gün bir başka yöntem ile sistemi delmeye çalışıyorlar. Bu noktada insan moderatörlerine iş düşüyor. Ancak o da şu an sınırlı sayıda. Bu sebeple elekten kaçan illa oluyor. Bu da şu demek; ‘tek görev sosyal medya platformlarının değil.’ Burada ailelerin farkındalığı çok önemli. Ne izliyor, kimle konuşuyor? Özellikle ergenlik döneminde sıkı takip şart. Bakın yasaklama demiyorum! Yasak daha büyük bir isyan doğurabilir. En iyisi sosyal medya ile ilişkimizi sağlıklı bir yerde tutmak. Çünkü internet ve sosyal medya inanın çok faydalı da olabilir.” 

Yazarın Tüm Yazıları