ABD bizden ne istiyor?

Ama onun ötesinde, diplomatik bir şifre var. 

İşte onu çözmek için yazıyorum bunları.

Son 5 yıllık bazı gelişmeleri alt alta yazınca...

Bakın nasıl bir tablo çıkıyor:

KÜRT KORİDORU

Irak’ın kuzeyinden Suriye’nin kuzeyine...

Yani Doğu Akdeniz’e doğru uzanan bir “Kürt koridoru”...

İncirlik’ten daha uzun pisti olan bir Erbil Havaalanı (onu da bizim müteahhitlere yaptırdılar)...

Ve bölgede yeni bir üs... Ve “kara gücünü içeren kukla bir yönetim”.

Özel temsilcilerin PYD ve PKK’yla özel toplantıları... DAEŞ’e karşı PYD’nin eğitimi...

Tıpkı, Saddam’a karşı eğitilmek için götürülen 10 bin Peşmerge gibi.

Türkiye işte bu “kukla koridor”a açıktan karşı çıktı. Fırat Kalkanı ile sahaya taşıdı.

Tabii her zamanki gibi...

Pentagon çaktırmadı ama küplere bindi. 

SAVUNMA SİSTEMİ

Yıllarca NATO şemsiyesi altında hibeyle başlayan milyarlarca dolarlık silah satışı!!!

Türkiye’nin hazinesi yıllarca bu acımasız silah ticaretine mahkûm oldu.

Ve nihayet...

Son dönemde olay Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teknoloji transferi istemesiyle başka bir noktaya geldi.

ABD teknoloji vermeyince Türkiye Çin’le füze teknolojisini konuştu.

ABD çok rahatsız oldu.

Pentagon İnsansız Hava Araçları teknolojisini vermedi. 

Türkiye tepki gösterdi.

Sonunda “kötü komşu ev sahibi yaptı” ve Türkiye kendi İHA’sını yaptı.

Ve en önemlisi...

Türkiye Rusya ile S-400 füze anlaşmasını imzaladı.

İngiltere ile yeni nesil savaş jeti ortak yapımı ve teknoloji anlaşmasını imzaladı.

Özetle...

Türkiye son dönemde, savunma sanayinde ABD bağımlılığı oranını ciddi şekilde düşürmeye başladı.

BÖLGE SİYASETİ

Türkiye başta Kudüs ve Suriye olmak üzere ABD’nin karşısında bölge ülkeleri Rusya ve İran’la ortak tavır almaya başladı.

Nihayet...

Türkiye artık, “vur ensesine, sat silahı” ülkesi olmayacağını, stratejik ortaklığın silah satmaktan ibaret olmadığını söylemeye başladı.

Başka bir deyişle ABD, Türkiye’deki bu stratejik değişimi kabul etmek istemedi.

Her istediğini yaptırdığı NATO’nun kanat ülkesi Türkiye’nin artık değişmesi rahatsızlık yarattı. 

TÜRKİYE İÇİN GÜVENLİK UYARISI

Son olarak, Washington ABD vatandaşlarını Türkiye’ye gitme konusunda uyardı.

Aslında bu uyarıyı kendi vatandaşlarına yapıyormuş gibi görünse de Türkiye turizmine karşı yaptığı açık.

Niye?

Çünkü bu aylar, büyük acentelerin turist bağlantılarını yaptığı aylardır.

Bu açıklamayla, Türkiye’yi turizm gelirinde sıkıştırmak için “güvenlik uyarısı” yapmış oluyor.

Elbette Ankara da bunun farkında.

Alt alta yazdığım olayları özetlersem...

ABD’nin istediği şudur:

“O yine eski Türkiye’yi istiyor.”

Yani “Marshall yardımını verip hibe yaptığı, düdüğü çalınca hazır ola geçen Türkiye”.

Tamam da arkadaş... Artık bu Türkiye...

“O Türkiye değil.”

Gel artık gerçek ve eşit stratejik partnerler olarak, “kim güçlü”yü değil...

İnsanlığın iyiliğini ve gücünü konuşalım.

SERVİS ŞOFÖRLERİ İÇİN OKUL SORUMLU OLSUN

TRAFİKTE bir minibüs, korna üstüne korna çalıyor.

İnanılmaz bir gürültü. Sürekli şerit ihlali. Tam bir trafik canavarı.

Bakıyorsunuz, arkasında “okul taşıtı” yazıyor.

Üstelik anlı şanlı bir kolej.

Yahu arkadaş...

O taşıdığın çocuklar, derste insana saygı, sıraya girme kültürü, gürültü kirliliği, trafik kuralları okuyor.

Ama okula gidip gelirken bütün bunların aksini yaşıyor.

Okul yönetimleri bu konuda mutlak sorumluluk almalı.