Bu defa güçsüzler gücü yenecek

2 Kasım sabahı yine
7 Haziran’a benzer
bir tablo ile hayata başlarsa...

* * *

Yani...
AKP yine birinci parti çıkıp, yine tek başına hükümeti kuramaz durumda olursa...
CHP yine ana muhalefet partisi olursa...
MHP yine üçüncü parti olarak Meclis’e girerse...
HDP yine barajı aşıp güçlü bir kadroyu Meclis’e sokarsa...

* * *

Yani kimsenin bileğini bükecek güce sahip olmadığı, kimsenin “Ben zafer kazandım” afrası tafrası atmadığı, kimsenin kimseye söyleyecek lafının bulunmadığı bir Meclis oluşursa...

* * *

O takdirde,
Bu Meclis, Kurtuluş Savaşı’ndan sonraki en önemli vatan görevini yerine getirme şerefine sahip olacaktır.

* * *
Ey bu ülkenin makul insanları, yurts

everler, gözünü kibir, yüreğini intikam, vicdanını gaddarlık, cüzdanını doymazlık duygusu bürümemiş vatandaşlar...
Hepimiz biliyoruz ki...
Türkiye Cumhuriyeti devleti son 5 yılda tarumar edilmiştir.
Anayasası fiilen ve güç kullanılarak ilga edilmiştir.
Parlamenter sistem, Anayasa dışı uygulamalara gıkını çıkaramayacak hale düşürülmüştür.
Demokrasiyi koruyan kurumların hiçbirinin direnme gücü kalmamıştır.
İç huzuru ve güveni ile gidebileceğimiz bir adalet düzeni yoktur artık.
Vatandaş, birbirine düşürülmüş, ara rejim muhafızı haline getirilmiş, kiralık bir medya nizamı ve aşağılık trol müfrezeleri tarafından karanlık bir terör ortamı yaratılmıştır.

* * *

Yani diyeceğim arkadaş...
Bizi öyle reform falan kesmez artık...
Bal gibi bir restorasyon dönemi açılacaktır.
Bu devleti yeniden kuracağız...
Hepimiz, güçsüzken, hepimizi güçlü hale getirecek bir hukuk ve demokrasi inşa edeceğiz.
Hepimiz bu restorasyona hazır olalım.

* * *

Bu tarihi görevi inşallah
1 Kasım’da sandıktan bir kere daha çıkacak olan milletin iradesi yerine getirecektir.
İnşallah bu “güçsüzler ittifakı” ile tek adam rejimini önleyip gerçek yeni Türkiye’yi kuracağız...

* * *

Korku dönemi bitti. Artık konuşma çağı açıldı.
Çare yok...
Çaresini bulacağız.

Keşke diyorum şu isimler Meclis çatısı altında olsa

ÖNCE hukuk ve adaleti restore edeceğiz.
O nedenle gönlüm isterdi ki şu hukukçular 1 Kasım Meclisi’nin çatısı altında olsa.
Osman Can: 7 Haziran’da seçildi ama... Yüksek lisans tezi “Türk ve Alman hukukunda cumhurbaşkanının hukuksal konumu”.
Doktora tezi “Düşünceyi açıklama özgürlüğünün anayasal sınırları”.
Tam gereken profil.
Metin Feyzioğlu: Barolar Birliği Başkanı, Silivri felaketleri sırasında tek kişilik bir hukuk ordusu gibi çalıştı.
Bir dönem kumpaslarının boşa çıkarılmasında büyük rol oynadı.
Tam gereken profil.
Haşim Kılıç: 8 yıl Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yaptı. Bütün Türkiye onu dürüst ve gerçek bir anayasa hukukçusu olarak tanıdı.
Tam gereken profil.
Keşke diyorum...
Siyasi partiler bu insanları Meclis çatısı altına soksa ve “büyük restorasyona” şimdiden hazırlansa...

Yeni diye yutturulan Türkiye üzerinde eski ‘Güneş’ doğuyor

ELLİ yaş üstü Türkler, önceki günden beri aynı soruyu soruyor:
“Türk siyaseti, 37 yıl sonra yeniden Güneş Motel sefaletine mi dönüyor?”
Genç arkadaş, Güneş Motel sana bir şey ifade etmeyebilir.
Bil ki, o iki kelime, Türk siyasetinde adam satmanın, adam satın almanın, kendini satmanın, başkasını satın almanın sözlükteki eşanlamlısıdır.
O zaman soruyorum.
Yahu iktidarı kaybetmekten bu kadar mı korkuyorsunuz ki, “Yeni Türkiye” diye yutturmak istediğiniz bu ara rejimi, Türkiye’nin en pespaye, en ahlaksız eski alışkanlıkları üzerine inşa etmeye uğraşıyorsunuz.

‘Ben seçime girmiyorum’ sözü için sokaktan 2 yorum

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, muhtarlara diyor ki:
“Bu seçime ben girmeyeceğim...”
İYİMSER YORUM: Demek istiyor ki: “Geçen seçime girdim. Başkanlık için oy istedim, kampanya yaptım. Ama hezimete uğradım. O nedenle bu defa girmeyeceğim.”
DAHA İYİMSER YORUM: “Cumhurbaşkanı bu seçimin sonucunu da parlak görmüyor. O nedenle bu defa yenilen gibi görünmek istemiyor.”

Seçime girmeyecekse cumhura şu sözleri de veriyor demektir

Bu seçimde meydanlara çıkmayacağım, siyasi konuşma yapmayacağım, başkanlık sistemi için sandalye ısmarlamayacağım.
Bu seçimde devletin örtülü ödeneğini, örtüsüz biçimde kullanmayacağım.
Bu seçimde her hafta muhtarları toplayıp onlara ateşli bir belagatle seçim nutukları atmayacağım.
Bu seçimde AKP listelerinin hazırlanmasına müdahale etmeyeceğim.

Onun bunun trolleri al birini vur ötekine

YANİ bu ülkede AKP trolleri var da, onun karşısında en az onun kadar berbat başka bir sürü yok mu...
Alın işte, Cumhurbaşkanı’nın kızına da musallat oldu bu sürü...
Ne birinin vicdanı, ahlakı var, ne de ötekinin.
Al birini vur ötekine...
Vur ki, ikisi birden çatlasın, paramparça olsun, yok olup gitsin bu hayâsız sürüler, bu dijital haydut çeteleri...