Bağların arasında lezzet yolculuğu

Geçen hafta ekimizde bağbozumu rotalarında gezmiştik, bu hafta da bağlar arasında lezzetli bir tura çıkacağız. Yurtdışındaki örnekleriyle yarışan bağlarımız son yıllarda mutfaklarıyla da ön planda. Ünlü şeflerin yenilediği menüler, yerel malzemelerle birleşince damakta unutulmayacak tatlar bırakıyor.

Haberin Devamı

Bağların arasında lezzet yolculuğu
Şaraplı ekmek mayalıyorlar
SELÇUK

Doktor Bilge ve Gülgün Yamen çiftinin hayalini kurduğu bir projenin meyvesi Mayadan. 7 Bilgeler Şarapçılık’ın içinde hizmet veren restoran, şarap meraklılarının bağ ve şaraphaneyi gezdikten sonra oturup yemek yiyecekleri bir yer olması mantığıyla kurulmuş. Önceki sezonlarda Çiy olarak hizmet veren restoranın idaresi bu sezon itibariyle Yamen çiftine geçmiş. Restoranda da esas çıkış noktaları şarabın uyumlu olduğu yemekler; beyaz, roze, kırmızıyla eşleştirme ve bunların sunumu… Ağırlıklı olarak yöre malzemelerinin kullanıldığı menüdeki bütün yemeklerde gözetilen şey denge. Malum şarapta da bütün olay denge; asit-alkol-tanen dengesi, beklediği fıçı... Yemek uyumunda da çok ekşi, acı, gereğinden fazla ağır yağlı yemeklerden ziyade gözetilen şey, uyum. Mutlaka denemenizi önereceğim ürünlerinden biri kuru üzümü şarapta bekleterek ekmek hamuruna ekleyip beraber mayaladıkları şaraplı ekmekleri.
Bağların arasında lezzet yolculuğu
Yenilenen menü Ömür Akkor’dan
KAPADOKYA

Eski uygarlıklardan izler taşıyan volkanik vadiler, dünyanın en etkileyici açık hava müzelerinden biri, yürüyüş parkurları... Kapadokya’da yapacak çok şey var. Sonbahar güneşiyle daha da fotojenik olan peribacalarının gölgesinde yapacağınız bağ turu iyi yemek olmadan elbette eksik kalır. Otelinden fazla çıkmak istemeyenler için Argos in Cappadocia ideal. Bahçesinde peribacalarına karşı kendi bağlarının şaraplarının da tadımını yapabilirsiniz. Ekim ayında otelin restoranı Ömür Akkor öncülüğünde yenilenen menüsüyle hizmet vermeye başlayacak, aklınızda bulunsun. Sadece bölgenin malzemelerinin kullanıldığı ve o topraklardaki hikâyelerle bütünleştirildiği Revithia Restoran da bu ara favori yerlerden. Ama rezervasyon şart, unutmayın. Restorana da adını veren revithia eski bir Rum tarifi, nohut yahni. Hem menü hem de servis olarak İstanbul standartlarında hizmet veren ve her gidenin çok memnun kaldığı Reserved de mutlaka listenizde olsun.

Yerel ürünler, farklı teknikler
URLA

Bağ rotaları içinde yüksek gastronomi anlamında en zengini hiç kuşkusuz Urla. OD Urla’nın bahçesinde, zeytin ağaçları arasında vakit geçirmek çok keyifli. Teruar Urla şık bir akşam yemeği yiyebileceğiniz bir şef lokantası. Vino Locale de bölgenin öne çıkanlarından. Hiç Urla merkezdeki tarihi bir binada hizmet veriyor, ormandan tabağa mottosuyla stilini artık iyiden iyiye oturtan Hiç Urla’nın ayrıca zeytinyağı okur-yazarlık ve farklı yemek kursları da oluyor. Urla’da bağların içinde hizmet veren iki de özel mekân var. Bunlardan ilki ve en yenisi HUS.
Bağların arasında lezzet yolculuğu
Teruar Urla’nın şefi Osman Serdaroğlu’nun balık ekmek yorumu...

Kuşçular’daki HUS Bağları’nın içindeki restoranın danışmanlığını yemek kültürü araştırmacısı ve eğitmen Sırma Güven’in kurduğu The Kitchen Project veriyor. Mutfak ekibinin başında şefler Efe Özbaş, Doğukan Buyruk var. HUS menüsünün çıkış noktası Urla ve teruarının yerel ürünlerini farklı teknik ve uygulamalarla yorumlayıp HUS şaraplarıyla eşleştirerek sunmak. Diğeriyse Perdix bağlarına 5 kilometre mesafedeki Perdix Restoran. Temelinde peynir tabağı, salata, makarna, ızgara balık ve bonfile var, mevsimine göre eşlikçileri değişen menüyü kendi şaraplarına uyum sağlayacak şekilde oluşturuyorlar.
Bağların arasında lezzet yolculuğu
Ünlü şefler konuk oluyor
TRAKYA

Trakya’da bağ rotasına çıktıysanız buna ‘köfte rotası’nı çok rahat ekleyebilirsiniz. Köfte deyince ilk durak Tekirdağ. Zincir olarak hizmet veren ve köftesini iyi bir standarda oturtmuş Özcanlar gibi birkaç alternatif var. Ama tercihinizi daha ufak işletmelerden yana kullanmak isterseniz Sanayi Mahallesi’ndeki Sardunya veya İki Kardeşler favorilerim. Etlerini aile çiftliklerinden alıyor, yerli ırk tercih ediyorlar. Sardunya’nın sahibi ve 40 küsur yıllık ustası Selim İldeniz dana döş ve ön kol kullanıyor. Trakya’da adını sadece köftesiyle duyurmuş bir de köy var: Ahmetbey.

Lüleburgaz’a bağlı Ahmetbey Köyü’nde Bahar Köftecisi’ne gidin. Burada köfteler porsiyon değil kiloyla. Sadece köyün çevresinde yetişmiş düve etinin döş, antrikot ve kaburgasından iri çekilmiş kıymayı baharatla (kimyon ve karabiber) harmanlayıp günlük olarak hazırlıyorlar, dinlendirme yok. O tarafa gitmişken Kırklareli merkezdeki dana ve kuzuyu karıştırarak köftesini hazırlayan Köfteci Küçük Mustafa’yı da deneyin. Yöresel yemekler içinse yine merkezdeki Gusto Celepoğlu Konağı’na gidip Rumeli usulü damat paçası, plaska, Pomak böreği, Boşnak mantısı gibi yemekleri deneyebilirsiniz. Bu arada unutmayın Kırklareli’nde çok iyi peynirciler de var. Süzülmüş Kardeşler en sevdiklerimden.

Özellikle yağlı beyaz keçi peyniri çok güzel. Kırklareli’ndeyken Lüleburgaz’ın Hamitabat Köyü’nde, bağların arasında huzurlu bir zaman geçirmek için adresiniz Bakucha Hotel&SPA olmalı. Bakucha, Istranca Dağları’nın altında uzanan vadide, 200 hektarlık bir arazide bağlar, şato tipi bir üretimhane, meyve bahçeleri, sebze bostanlarıyla yan yana bir yer. Burası, bölgenin yerel değerlerinin potansiyelini ortaya çıkarma tutkusuyla çalışan babakız Özcan Arca ve Zeynep Arca Şallıel’in projelerinin ekoturizm ayağını oluşturuyor. Restoranlarında zaman zaman ünlü şefleri konuk olarak ağırlıyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları