İzmir-İstanbul galeri hattı

Haberin Devamı

HEP düşündüğüm bir konu. Belli bir kentte açılan sergi neden başka kentleri dolaşmaz? Neden sadece orada yaşayanlar o eserleri görebilirler de başka kentte yaşayanlar sadece haberlerini okumakla yetinmek zorunda kalır?
Bir sergi için, insanların başka kentlere gittiğini sanmıyorum.
Yakın zamanda İstanbul’da açılan iki sergi, daha önce İzmir’de ziyarete açılan ve ilgi gören iki sergi.
Bir tanesi İzmir’de Arkas Sanat Merkezi’nde açılmıştı. Sergide Emile Galle, Daum Nancy ve Rene Lalique gibi büyük cam sanatçılarının yapıtları sunuluyordu. Serginin adı, “Camın Şairleri” idi.
Şimdi de İstanbul’da Artam Galeri’de bu sergideki eserleri görebilirsiniz. Artam Antik AŞ ayrıca sergiye özel yeni bir bir katalog yayınlamış. Artam adlı sanat dergisinin de Özel Yaz Sayısı 2015 yayımlandı. Bu sayıda “En Değerli Eserler”, “Öne Çıkaran Tasarımlar” yine ilgi çekici bölümler olmuş.
Sergiyi 25 Temmuz 2015 akşamına kadar görebilirsiniz.


* * *

Haberin Devamı


YİNE İzmir’den İstanbul’a gelen bir sergi “Ellerin Büyüsü” sergisi.
28 Haziran 2015 akşamına kadar da Etiler’deki O’Art Odeabank Şubesi’nde ikinci katta gezebilirsiniz.
Hans Zılch’ın bu seçkin ve özellikli koleksiyonu daha önce İzmir’de Folkart’ın galerisinde sergilenmişti. Pharmactive’in sponsorluğunda açılan serginin kataloğunu alabilirsiniz.
Serginin “farklı” özelliklerinin başında, sadece “el”e odaklanmış olması geliyor. Eller konusunda ne çok şey yazıldı, ne kadar çok resim ve desen yapıldı. Bugün güzel sanatlar akademilerinin yetenek sınavlarında bile hâlâ el desenleri çizdirilir örneğin... Haricen ‘eller’in ne kadar çağrışımlı bir organ olduğunu söylemeye gerek yok. Bu sergide bütün çağrışımların en seçkin icralarını göreceksiniz. Dünyaca ünlü birçok tanınmış sanatçının el çizimlerini göreceğiniz bu sergiyi kaçırmamalısınız.


* * *


YALNIZ yabancı sanatçıların, özel koleksiyonların değil, bizim sanatçıların sergilerinin veya kimi retrospektif sergilerin de ülke içi dolaşımının sağlanmasından yanayım.
Özellikle retrospektif sergiler, belki daha küçük ölçekte, birçok kenti dolaşmalıdır. Çünkü görmenin yanı sıra, kataloglar da alınacağından sanat tutkunları için kalıcılık taşır.
Elbette yabancı sanatçıların sergileri, yabancı koleksiyonerlerin koleksiyonları, ülkemizde bir kere sergileneceğinden bu dolaşımın daha da önemli olduğu kanısındayım.
Belki İstanbul dışındaki şehirlerdeki sergi salonları, buradaki bir sergi salonu ile anlaşma yapar, aralarındaki ilişki sürekli ve düzenli bir biçimde devam ederse bu gerçekleşebilir.
Bugün övünüp duruyoruz, her şehirde bir üniversite var diyoruz. Bu üniversitelerin birer sergi alanları olmasını istemek çok mu hayal? Hem genç kuşak sanatçıların hem de sanatseverlerin yetişmesinde önemli bir durak olacaktır böyle yerler...


* * *

Haberin Devamı


TATİL başlıyor, umarım, çocuğunuzu müzelerin, galerilerin resim atölyelerine göndereceksiniz.

Yazarın Tüm Yazıları