Fotoğrafı yorumlamak

Fotoğraf çekiyorsunuz, bütün gezilerinizden kareleri saklıyorsunuz. Yıllar sonra onlara baktığınızda ya da başkaları gördüğünde, ne yılı anımsayacaklar ne de çektiğiniz yeri. Daha da önemlisi onun taşıdığı anlam da unutulup gidecek.

Haberin Devamı

İyi karikatürist İzel Rozental, dünyayı dolaşır, fotoğraf çeker, gittiği yerlerde karikatür toplantılarına da katılır. Uluslararası buluşmalarda Türk karikatürünü tanıtır.

Gezdiği, gördüğü yerlerin fotoğraflarını Galata’daki Schneidertempel Sanat Merkezi’nde sergiliyor.

Serginin adı:

Fotoğrafı yorumlamak

‘Gezginin Gözü/Gezginin Defteri’.

Küratör: Aykut Köksal.

Her fotoğrafın yanında çekilen yerin özelliği, siyasi ve toplumsal durumu hakkında bilgi veriliyor.

Fotoğrafı çekilen yer hakkında bilgi istiyorsanız bu sergide ve yanındaki yazılarda bulabilirsiniz. Bir de katalog alırsanız, dünyanın olumlu olumsuz, iyi kötü yanlarıyla bir görsel tarihine sahip olursunuz.

Haberin Devamı

Küratör Aykut Köksal girişte kitabın özelliğini açıklıyor:

“İzel Rozental bir gezgin. Yerkürenin dört bir yanında sayısız kenti gezmiş: Atina, Cape Town, Delhi, Havana, Helsinki, Nice, Paris, San Francisco, Wellington, Kyoto vb. Her gezginin yaptığı gibi Rozental, gezdiği yerlerin fotoğraflarını çekiyor. Ne ki her gezginin yapmadığı bir şeyi daha yapıyor. Defterine notlar alıyor, kimi gezerken, kimi daha sonra.

Peki bu fotoğraflarla bu notlar buluşunca ortaya ne çıkar? Dahası, bu buluşma bir serginin içeriğini oluşturabilir mi? Schneidertempel’in ana mekânında boy gösteren ‘yerleştirme’ bu soruların yanıtlarını vermeye çalışıyor.

İşte, Ersu Pekin’le birlikte Rozental sergisini biçimlendirirken ana kavram, bu dizisel sürekliliği mekâna yansıtma olarak ortaya çıktı.”

Sergiyi İzel Rozental ile birlikte gezdim.

*

KİMİLERİ fotoğrafları niye büyütmedin demiş, oysa bu fotoğraflar bir olayı, bir konumu çağrıştırmak için çekilmiş. Çekmenin ötesindeki çalışmalardan söz etti.

Köksal ile Pekin, yazıların ölçüsünü tayin etmişler, her karenin yazısı aynı ebatta. Böylece görsel estetikten fedakârlık yapılmamış.

Rozental, fotoğrafın ötesindeki bilgileri de içeren yazılarıyla onun çağrışım gücünü arttırıyor. Bilgilerle güncelliğe de gönderme yapılıyor. Anımsatmaların izinde dünyayı dolaşıyoruz.

Fotoğraflardan seçmeler:

Haberin Devamı

Hogwarts şatosu, Harry Potter ile arkadaşlarının mezun oldukları büyücülük okulu. Karmaşık geçitler gizemli odalar var. Ama her cuma değişiyor. Onun için de şatonun içini tam bilen yok.

Mekong Deltası’nda küçük bir ada. Köylü çocuğu elindeki sopayla kanoya yön vermeye çalışıyor.

Kamboçya’dan bir harabe. Harabelerin arasında piknik.

Yağmur altında Nice kenti. Fransa’nın emekliler cenneti imiş.

Ho Chi Minh City’den bir fotoğraf. Motosikletliler. Taksi şoförünün söylediğine göre 10 milyon nüfuslu şehirde 6 milyon motosikletli varmış. Ho Chi Minh City, dünyanın en çok motosikleti olan şehri unvanına sahipmiş.

Atina’ya İstanbul’dan göç eden Rumlar, Türk mahallesi diye bir yerde oturuyorlar, buradaki âdetlerini sürdürüyorlar. Atina’ya gittiğimde orada görmüştüm. İstanbul’dan gittiklerinde dinlenin demişler. Kısa bir yolculuk yorgunluk yapmaz. Küçük bir sinemayı da buradan gidenler işletiyormuş.

Haberin Devamı

Cumartesi akşamı yemek saati 11’miş. Dallaras da gece saat ikide sahneye çıkarmış. Dans eden çifte oraya gidenler de rastlar.

Helsinki’de birbirine kaynakla birleştirilmiş borular. Küçük bir gölün kenarında ünlü besteci Sibelius’un anıtını Eila Hiltunen adındaki bir heykeltıraş yapmış. Adı ‘Passio Musicae’. 24 ton ağırlığında, rüzgâr estiğinde org sesi çıkıyormuş.

Uzun bir sahilin fotoğrafı. Ünlü aktör Clint Eastwood, küçük bir sahil kasabası olan Carmel’in belediye başkanlığına aday olmuş. Başkanlığa 799 oya karşılık 2 bin 165 oyla seçilmiş. Yaklaşık 4 bin nüfuslu bir küçük kasaba. Amacı 1929 tarihli imar planını yenileyip orayı geliştirmek. Geliştirmiş ama ahali turist akınından pek hoşnut kalmamış. O da ayrılıp 200 dolarlık aylık maaşını bir gençlik derneğine bağışlamış.

Haberin Devamı

Güzel bir eşek fotoğrafı. Malaga’da günbatımını seyretmek istiyorsanız eşeklerin çektiği taksiye bineceksiniz. Eşeğe Burro diyorlar. ‘Burro-Taxis’ şirketi varmış. Orada yaşayanlar futbol maçında hakemin kararından memnun kalmayınca “Burroooo! Burroooo!” diye bağırırlarmış.

Nobelli İspanyol yazar Pablo Ramon Jimenez’in ‘Platero ve Ben’ kitabını anımsadım.

Fas’ın Suvayra kentinden bir fotoğraf.

Özelliği ne?

Meraklılara açıklayalım: ‘Game of Thrones’un çekildiği kent.

Ama burayı daha önce keşfeden ünlü yönetmen Orson Welles.

1952 yılında 5. Cannes Film Festivali’nde büyük ödülü kazanan yapıtı Shakespeare’den uyarladığı ‘Othello’yu burada çekmiş.

*

BİR gezi rehberi niteliği taşıyan bir sergi ve katalog.

 

Yazarın Tüm Yazıları