Potansiyeli çok altyapısı yok

GÖKÇEADA’ya ilk kez 1995 yılında gittim.

Haberin Devamı

Aynı yıllarda gittiğim Bozcaada sonradan Türkiye’nin en önemli tatil beldelerinden biri oldu. Otellerin sayısı yıllar içinde çok arttı. Adanın özelliklerine uygun butik oteller yapıldı; bağcılıkta öne çıktı.
Şarapları, restoranları, plajları medyanın da ilgisini çekince gerçekten Bozcaada beklediğimin üzerinde bir ilgiyle karşılaştı.
Aslında Bozcaada neyse Gökçeada da odur; hatta daha fazlasıdır.
Türkiye’nin bu en büyük adasının avantajları saymakla bitmez.
Bir kere öylesine bakir ve doğal ki; organik tarım, turizm için o kadar güzel ki, insan gelince bir kez daha iyi anlıyor.
Gelin görün ki...
Son 30 yılda Bozcaada kendini koruyarak nasıl turizmde öne çıktıysa, Gökçeada bir o kadar yavaştan almış.
Yolum yıllar sonra Gökçeada’dan geçti.
Gerçeği söylemek gerekirse daha iyi bulacağımı düşünüyordum.
Yazılarımı takip edenler bilirler.
Ben gelişmeyi, büyümeyi, modernleşmeyi eskiyi korumak şartıyla hep destekliyorum.
Gökçeada’nın o bakir, sakin halde kalmasına elbette sevindim.
Ama adaya uygun evlerin sayısının artmasını, butik otellerin sayısının çoğalmasını, turizme alternatif getirecek işletmeleri görmek isterdim.
Ben göremedim.
Tarımda adanın büyük potansiyeli var.
Herkes yeni arayışlar peşinde; her zaman gittiği yerlerin dışında ve farklı ilgilerini geliştirecek adresler arıyor.
Bozmadan, yıkmadan, koruyarak büyüyelim istiyorum.
Türk turizminde örnek olacak yerler çoğalsın da istiyorum.
Bozulmamış Gökçeada’yı hep listemin ilk sıralarına yerleştirmiştim.
Ama bu haliyle olmaz.

Haberin Devamı

Potansiyeli çok altyapısı yok


Değerini bilemiyoruz

BİZ bilmiyoruz, önemsemiyoruz, belki dikkate almıyoruz ama yabancılar Gökçeada’nın değerini bizden daha iyi biliyor.
Alaçatı gibi Gökçeada da bir sörf merkezi...
Buradaki rüzgar kalitesi dünyanın çok az yerinde var.
Özellikle Balkanlar’dan, Bulgaristan ve çevresinden her yıl yüzlerce turist Gökçeada’ya geliyor.
Peki bizim sörfçüler?


Pandemi sonrasında insanlar
farklı bir turizm istiyor

Haberin Devamı

TURİZM deyince hep akıllara büyük oteller, marinalar, kompleksler geliyor. Bunları dünyanın her yerinde bulabilirsiniz. Oysa Roma’ya, Paris’e, Miami’ye defalarca gitmiş bir turiste bu kentler yeni ne sunabilirler?
Ki, buna rağmen turizmde marka olmuş yerlerin hiç de boş kalmadığını görüyoruz.
Gökçeada benzeri yerlerin işte buraya oynaması gerekir.
Alternatiflere, hobilere, pandemi sonrasındaki yeni dünyaya...
Gökçeada’yı es geçmeyelim.
Kıymetini bilelim.
Ama daha iyi şeyler de yapalım.


Bu yolları çoktan bitirmemiz gerekir

GÖKÇEADA’da limandan indim. Adanın en ucundaki Uğurluköy’e gitmek istedim. Ama gidemedim. Merkezi Uğurluköy’e, Dereköy’e, Tepeköy’e, Zeytinli’ye bağlayan yol çalışması iki yıldır devam ediyor. Oysa 30 kilometre... 30 kilometre nedir ki? Birkaç haftada bitmesi gereken bir yol yapım çalışması iki yıldır devam ediyor. Bittiğince güzel olacak, adaya değer katacak biliyorum. Ama turizm merkezlerimizin daha iyi gelişmesini istiyorsak bu altyapıyı geliştirmemiz gerekiyor.
Benden söylemesi...

Haberin Devamı


Gökçeada biraz gaza basmalı

TÜRKİYE’nin en büyük adası konumundaki Gökçeada’da turizm belgeli 10 tesis bulunuyor. Adada belediye belgeli ise 14 tesis, taş evlerden 26 pansiyon var.
Bozcaada’da ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan turizm belgesi bulunan 5 tesis bulunuyor. Bozcaada’da belediyeden işletme belgesi olan 53 tesis var. Çeşitli büyüklükteki 139 pansiyon da misafirlerini ağırlıyor.
Şu bir gerçek...
Bozcaada iyi gidiyor.
Gökçeada biraz gaza basmalı...


İnsan kıyaslama yapıyor

İNSAN ister istemez; Yunan adalarıyla bir kıyaslama yapıyor. Bunu olumsuz anlamda değil, bizim adalarımızın da daha iyi olması için yapıyoruz.
Girit, Rodos örnekleri var...
Gökçeada’nın da bir cazibe merkezi olmasını istiyorum.
Girit ve Rodos’un canlılığı buralarda da olmalı.
Dediğim gibi korumak şartıyla...

Yazarın Tüm Yazıları