New Yorklular konuşuyor İstanbullular da konuşur

NEW York Times’ı takip ediyorum.

Haberin Devamı

 


Gazetenin en etkili kalemleri korona salgını sonrasını yaşamı irdeliyorlar.
Ve diyorlar ki;
“Bu kadar hasar görmüş, etkilenmiş New York kentinde, salgından sonra kaçışlar yaşanır mı? İnsanlar kendilerini daha güvenli hissedecekleri ve kentin içinde sıkışmamış adresleri tercih edebilir mi?”
Yani New York’tan diğer kentlere bir iç göç yaşanıp yaşanmayacağını sorguluyorlar.
Birkaç yıldır benzer bir eğilim Türkiye’de yaşanıyor.
İstanbul uzun yıllardan sonra göç veriyor.
İzmir’e örneğin en fazla İstanbullular ilgi gösteriyor.
Bir önceki yıl 27 bin kişinin İstanbul’dan geldiğini biliyoruz.
Tabii Ege’nin kıyıları da bu göçten nasibini alıyor.
50’lerden sonra göç vermeye alışık İzmir için bu yeni bir durum...
Bunda deprem korkusunun büyük etkisi var.
Yaklaşan bir İstanbul depreminin varlığından hepimiz haberdarız.
Yine İstanbul’un trafik problemi, büyük bir metropolde yaşam koşulları ve benzeri nedenler de bu göçü teşvik ediyor.
Şimdi karşımıza yepyeni bir sorun var; adı korona...
Ve uzmanlar diyor ki; “Kovid 19’u bir şekilde yeneceğiz ama bu salgınlara hazırlıklı olalım...”
Hiç kuşkusuz New York dünyanın en önemli kenti...
Her şey buradan yönetiliyor.
Ekonominin nabzı burada atıyor, kendi göstermek isteyen her marka New York’un testinden geçmek zorunda...
Ve kural koyan, yenilikleri ortaya atan, girişimci ve farklı bir kent...
Ben her zaman İstanbul’u New York’la kıyaslamışımdır.
İstanbul da böyle bir şehir...
Sadece Türkiye için değil, geniş bir coğrafya için İstanbul’un stratejik bir yeri vardır.
Deprem şimdi de salgın; insanlar İstanbul dışında alternatif ararlar mı?
Benim cevabım; evet...
Zaten bir süredir izlediğimiz bu trend devam eder.

Haberin Devamı

 
“İstanbul olmazsa İzmir”

BEN İzmir’de kalmayı tercih edenlerdenim. Ama bu tercihim olmasaydı aklımda İstanbul’dan başka bir yer de olmazdı. İstanbullular için de ilk akla gelen yer İzmir’dir.
Bütün rakamlar da onu gösteriyor.
“İstanbul olmazsa İzmir...”
Peki İzmir’e olan bu ilgi artar, trend devam eder, göç hızlanır, kentin nüfusu da 7 milyonlara gelirse yeni bir sorunumuz olmaz mı?
Olur...
Bu süreci iyi yönetmek gerekir.
Bu altyapıyla İzmir ve çevresi bu nüfusu kaldıramaz.
O zaman İstanbul’un düştüğü hatayı yapmamak lazım.
Kentin içine sıkışmış bir yerleşim yerine banliyöleri olan, toplu ulaşım olanaklarıyla alternatif sunan bir kent yaratabiliriz.
İkinci çevre yolu, körfez geçiş projesi de dün bitmeliydi.
Yani bugün tartışmak, “Yapılmalı mı?” diye sormak yerine çoktan startını vermemiz gereken projelerdi.
İzmir’in güneyi Çeşme’ye, kuzeyi Çandarlı’ya doğru büyür.
Ama büyürken planlı bir kent kimliğini bozmamalı.

Haberin Devamı

 
Gel de Güngör Uras’ı arama

BÖYLE günlerde aradığım insanlar var.
O isimlerden biri Güngör Uras’tır.
Eminim ben aramasam o arardı.
“Ne var ne yok sizin oralarda?” diye...
Ben de anlatırdım.
Duyduklarımı, gözlemlerimi, aldığım notları...
Güngör abi de her zamanki pozitif yaklaşımıyla “Bu günler geçer, Atlas iyi mi Atlas” derdi.
Arıyorum, özlüyorum Güngör abiyi...
Hayatıma giren, iyi ki tanımışım dediğim insanlardandı.
Benim hayatımda bu insanların büyük etkisi oldu.
Bazen çok ağır krizlerde bile sakin kalmayı, soğukkanlı olmayı, biraz durmayı, biraz beklemeyi onlardan öğrendim.
Çünkü gerçekten de öyle yapmak gerekiyor.
Paniğe kapılmadan biraz uzaktan seyredip öyle harekete geçmek en doğrusu gibi geliyor.
Fotoğraflarına bakarken Ayvalık’ta çekilmiş bu kare düştü önüme...
Güngör Uras’ı yine andık, o dostluğu, bilgeliği, akil adamlılığı aklımıza geldi.

Haberin Devamı

New Yorklular konuşuyor İstanbullular da konuşur

 
Bayram sonrası normale döneriz

HERKES kendini Ramazan Bayram sonrasına göre ayarlasın. Hayat Türkiye’de o zaman normale döner.
Zaten daha da uzun sürmemeli.
Sonrasında kontrollü sokağa çıkar, sosyal mesafemizi korur, hayatımıza devam ederiz.
Ama...
Gevşemeden, yanlışlar yapmadan, kendimizi ve çevremizi riske atmadan hareket edelim.
Lütfen evde kalalım.

 
Herkes kendine çeki düzen versin

BUNDAN sonra doktorlarımıza, sağlık çalışanlarımıza şiddet uygulayan olursa inanın çok büyük tepki görürler.
Hem yasa çıktı, daha da önemlisi sağlık çalışanlarımıza karşı büyük bir minnet duygumuz oluştu.
Bizler bunun kıymetini biliyorduk ama bilmeyenler bunu dikkate alsın.

Yazarın Tüm Yazıları