Moraliniz bozulduğunda gençlerle konuşun

Son dönemde okullardan gelen davetleri kaçırmıyorum.
Türkiye’nin karamsar gündeminden ancak böyle zamanlarda insan kurtulabiliyor.
Meclis Meclis gibi değil, sanki arena...
Eskiden Uzakdoğu meclis görüntülerine bakar gülerdik. Sıraların üzerinden sıçrayıp filmlerde gördüğümüz Kung Fu tekmeleri atan milletvekillerini izledikçe “Bizimkilere haksızlık yapmalıyım” derdik, şimdi inanın utanıyoruz.
Meclis’i gergin olan bir ülkenin sokakları sakin olur mu?
Olmaz tabii...
Özgecan’ın acısı daha bitmeden yeni olaylarla sarsıldık.
Bir gazeteci arkadaşımızı bir hiç yüzünden, vitrine gelen kartopu nedeniyle kaybettik.
Türkiye’nin sakinleşmeye, biraz düşünmeye ihtiyacı var.
Dediğim gibi böyle zamanlarda çocuklarla, gençlerle vakit geçirmek bana iyi geliyor.
Geçenlerde TAKEV’in Karşıyaka’daki kampüsüne gittik.
Bostanlı’daki bina yıllar önce benim de gittiğim bir dershaneydi.
Bazı sınıflara misafir olduk, laboratuvarlarına girdik, üç boyutlu anlatılan derslerine girdik.
Ve tabii çok mutlu oldum.
Çünkü iyi kurgulanmış bir eğitim çocukların özgüvenini artırıyor, dış dünyayla çok daha iyi ilişkiler kuruyorlar.
TAKEV Okulları Kurucu Temsilcisi Nur Yaraş ve Genel Müdür Gönül Ketenci, “Bizim birçok hedefimiz var, ama en önemlisi çocuklarımızın dünya vatandaşı olması” dediler.
Bu bence çok önemli...
Bugün yaşadıklarımızın temel problemi insanımızın kendini bile tanımaması...
Kendi küçük dünyalarına sıkışıp kalan bireylerin dünyayı anlamalarını beklememek gerekir.

Nur Yaraş mezun olup yurtdışında eğitim alan öğrencilerinden bazı örnekler verdi.
Bu gençlerin tamamı buradan aldıkları başarı puanıyla Alman üniversitelerine direkt okuma şansı bulmuşlar.
Alman hükümetinin titizliğini ve desteğini de unutmamak gerekir.
Yabancı öğrencilere verilen Alman Değişim Servisi’nin sağladığı DAAD Bursu’yla okuyan öğrencilerin üniversite masrafları da Alman hükümeti tarafından karşılanıyor.
Daha da ilginci...
Öylesine bir sistem geliştirilmiş ki; kabul gören öğrenci için başvuru formunu doldurup imzalaması neredeyse yeterli görülüyor.
Hükümetin ilgili birimleriyle okul, karşılıklı yaptıkları işbirliğiyle vize dahil her şeyi çözer hale gelmiş.
Dünya vatandaşlığı bugünün gerçeği...
Ama geleceğe hazırlanmanın yolu da iyi bir eğitimden geçiyor.
Özgecan’ın içimize işleyen o acısını, her gün önüme gelen iç karartan haberin sıkıntısını çocukların arasına karışarak biraz olsun hafiflettim.

İzmir karşılığını verir

SunExpress Genel Müdürü Paul Schwaiger ile sohbet ediyorduk.
Dedi ki...
“Son üç yıldır rekorlarla büyüyoruz. Özellikle son yıl; beklentilerimizin üzerinde rakamlara ulaştık. İnanın bunda birçok faktör var. Ama İzmir’i seçmemiz, İzmir’den bağlantılı ve direkt uçuşlar başlatma kararımız bunlar arasındaki en önemli detaydır. Yeni destinasyonlar açıyoruz ve hepsinden çok umutluyuz. Yenilerinin de geleceğini şimdiden söyleyebilirim...”
SunExpress’in bu açılımı; havayolundaki rekabeti, İzmir’e olan dikkatleri artırdı.
Uçuşları yakından takip ediyorum.
Sezonluk diye başlayan her yeni destinasyon kalıcı oluyor.
Seyahat acentaları geçmişe göre çok daha güçlü ve programları çok daha zengin…
Yenilenen havalimanı bu uçuşları tetikleyecek.
Yine de İzmir daha fazlasını hak ediyor.
“İzmir’e bir verirseniz kat ve kat karşılığını alırsınız” diye boşuna demiyorum.