Listeler dengeli

“Şu liste daha güçlü, şu liste daha parlak” diyecek halim yok; buna vatandaş karar verecek.
Ama şunu söyleyebilirim; bu seçimlerde her parti kendi içinde dengeli bir liste oluşturmaya çalıştı.
İsimlere baktığınızda büyük bir değişimin de yaşandığını görüyorsunuz.
Örneğin İzmir’de AK Parti mevcut vekillerinden sadece ikisini bir kez daha aday gösterdi.
CHP’de Aytun Çıray dışında yerini koruyan yok...
MHP’deki istikrar belli, zaten Oktay Vural ve Kenan Tanrıkulu isimlerine itiraz edecek hiç kimse yok. İkisinin de parti içinde önemli görevleri var.
HDP’de daha popüler isimlerin olacağı konuşuluyordu; Ertuğrul Kürkçü İzmir’den aday gösterildi, partide ağırlığı olan diğer isimler Güneydoğu’da liste başı yapıldı.
Yine de CHP’nin bu seçimde bir adım önde olduğunu söylemeliyim.
Nedeni de adaylarının yüzde 85’ini ön seçimle belirlemiş olmasıdır.
Daha da önemlisi CHP’nin gençleri ve özellikle kadınları kontenjan kullandığı şehirlerde birinci sıralara koyması önemli bir adımdır.
CHP; ilk defa seçimlere sancılı bir süreçle gitmiyor.
İzliyorum; teşkilattaki kırgınlıklar daha az gibi, listenin sonlarında olanlar bile “Çalışacağız” diyor. Kontenjan adaylarının ithal olup olmadığından daha çok partiye verecekleri katkı konuşuluyor.
Herşeye rağmen karar elbette seçmenin, vatandaşın...
7 Haziran’da sandıktan çıkacak sonuç herşeyi belirleyecek...
Partilerin listelerindeki değişimin herşeye rağmen olumlu yansıyacağını düşünüyorum.
Çünkü siyaset bir meslek değil, bir hizmet alanıdır.
Politikada yeni yüzleri görebilmek için bu listelerdeki değişimi de normal karşılamak gerekir.

İthal aday tarifini iyi yapalım

Listeler açıklandıktan sonra şöyle konuşanlar da oldu;
“İzmir’in siyasetteki ağırlığının giderek azalıyor...”
Bunu genel olarak, ama özellikle de CHP listeleri için söylüyorlar.
Ben bu görüşte değilim.
Çünkü “ithal aday” sözüne karşıyım.
Ve bunun tarifinin iyi yapılması gerektiğini düşünüyorum.
O kentte yaşıyor, o kenti biliyor olması elbette önemli, ama benim için daha önemli olan partisine, ülkesine vereceği katkıdır.
O yüzden örneğin Selin Sayek Böke, Veysel Eroğlu ithal değildir bana göre...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’den milletvekili olacak olması da; Başbakan Davutoğlu’nun Başbakanlık Ofisi için İzmir’i adres göstermesi de önemli ayrıntılardır.
İzmir’in siyasette ağırlığı bitmez aksine böylesine çalkantılı bir dönemde daha da artar.

Bu dönem daha çok karşılıklı laf yarışı oldu
CHP’de Alaattin Yüksel aday olmadı. Mustafa Moroğlu ve Hülya Güven ön seçimde elendi. Erdal Aksünger, Aşkın Türeli, Rıza Türmen, Güldal Mumcu, Mehmet Ali Susam kontenjan dışı kaldı. AK Parti’de İlknur Denizli, Ali Aşlık, Rıfat Sait, Aydın Şengül listede yer bulamadılar. Bu gösteriyor ki; İzmir siyasetinde de yeni bir dönem başlıyor. Dileriz; daha çok proje konuşuruz. Çünkü geçen dönemde daha çok karşılıklı söz düellolarıyla geçti. Ve geriye iz bırakan çok az şey kaldı.
Ve basın bülteni siyaseti son bulur.