İzmirli Erhan Köstepen Doya’yla Michelin’de

GASTRONOMİNİN itici gücüne inanan biriyim. Ve giderek turizmin önemli lokomotiflerinden biri haline geldiğini görüyorum.

Haberin Devamı

 

Dünyada çok başarılı örnekler var.
İtalya bana göre iyi modellerden biri...
Fransız mutfağını anlatmama gerek yok.
Son yıllarda İspanya’nın yükselişi var. İspanyol mutfağı ve şefleri harikalar yaratıyorlar.
Ben de ilgiyle izliyorum ve çok beğeniyorum.
Türk mutfağına gelince;
Lezzetlerimizi yeterince anlatamadığımızı, dünyanın Türk yemeklerini bilmediğini düşünüyorum.
İtalyanlar lezzetlerini yayma konusunda ne kadar başarılıysa biz ise o kadar başarısız olduk.
Aslında dünyanın birçok yerinde çok sayıda Türk restoranı var ama menülerin yeteri kadar iyi hazırlanmadığını, doğru örnekler bulmakta zorlandığımızı düşünüyorum.
O yüzden değerli dostum Erhan Köstepen’in Miami’deki başarısını kutluyor ve model olması açısından örnek gösteriyorum.
Erhan İzmirli...
Çok sevdiğimiz, eski Ulaştırma bakanlarımızdan Mehmet Köestepen’in oğlu…
2000’lerin başından bu yana Amerika’da yaşıyor.
Miami’de Mandolin Aegean Bistro’yu açmıştı. Mandolin’in ününü İzmir’den bile duymuştu. Markayı sonra Soho House’a sattı.
Erhan çok başarılı bir şeftir.
Ve Ege’nin o güzel lezzetlerini çok iyi bilen biridir.
Kısa bir süre sonra Doya markasıyla bir restoran açtı.
Doya bir yılda harika işler yaptı; Miami’nin en çok konuşulan restoranlarından biri oldu.
‘Doya’ dünyanın en prestijli restoran değerlendirme sistemi Michelin Rehberi’ne girmeye hak kazandı.
Kısa sürede böyle bir başarıyı yakalamak kolay değildir.
Şaşırdım mı; hayır tabii ki...
Çünkü dediğim gibi iyi örnekler yaparsanız, doğru bir menü hazırlarsanız her şey güzel olur.
Erhan Köstepen’in menüsünde sadece Türk mutfağı yok elbette…
Türk yemeklerini de bulabileceğiniz zengin bir menü hazırlamış.
Gidenlerden biliyorum.
Her gece dolu ve gidenler son dönemde Türk yemeklerini tatmak için sıraya giriyorlar.
Tebrikler Erhan, en kısa sürede ben de geleceğim.

Haberin Devamı


Türk mutfağını doğru
modellerle anlatalım

OKUYANLARINIZ vardır, kaçıranlar için kısa bir özet yapayım. Ekonomi servisinden Burak Coşan Doya’nın başarısından sonra Erhan Köstepen’le konuştu. Erhan şunları söylüyor; “Açılalı 1 yıl oldu ve bu listeye girmeye hak kazandık. Bunu da Türk yemekleriyle başardık. Daha çok Miami’de yaşayanların geldiği restoranımızda en çok Adana kebabı tercih ediliyor. Günde 400’den fazla Adana satıyoruz. Miami’de bir nevi Türk yemeklerini tanıtmış oluyoruz. Menümüzde köfte, piyaz, baklava, cağ kebabı, Adana kebabı, lahmacun, pide, mantı ve sucuk gibi onlarca çeşit bulunuyor. Ayrıca mezelerimiz de çok ilgi görüyor. Türk usulü yaptığımız yemeklerle ABD’de olmak bizim için çok keyifli.”
Dediğim gibi Erhan Doya’da dünya mutfağıyla birlikte Türk lezzetlerini de sunuyor.
Ama takip ediyorum, iyi işler yapıyor.
Geleneksel lezzetlerimizi iyi anlatmalıyız.
Dünyanın en zengin menülerinden birine sahip Türk mutfağını doğru örneklerle anlatmamız gerekir.
Doya da işte o başarılı örneklerden biri...

Haberin Devamı


İtalya doğrusunu yapıyor

DÜNYADA açılan her yeni İtalyan restoranına destek oluyor.
Bazen kira yardımı, bazen malzeme yardımı, bazen de şefler görevlendirerek yardımlar yapıyor.
Bazen de hepsini yaparak prestijli yerlerde İtalyan restoranlarının açılmasını sağlıyor.
Bence doğru bir tanıtım stratejisi...
Ve Türkiye’ye uyacağını düşünüyorum.
İnsanlar gastronomiden etkileniyor.
Ve giderek bir turizm nedeni haline geliyor.
Birçok kişi lezzet peşinde koşmak için uçağa atlayıp binlerce kilometre yol yapıyor.
Ben de destekliyorum.
Türkiye daha iyisini yapmalı.
Özellikle pandemiyle birlikte öne çıkan Ege, Akdeniz mutfağını iyi anlatmalıyız.
Tanıtım bütçesinde Türk restoranlarını destekleyen fonlar kurmalıyız.
Çok başarılı olacağımıza inanıyorum.

Haberin Devamı


Şimdiki gençler harika

TÜRKİYE’de son yıllarda çok sayıda restoran açıldı. Hepsini takip etmeye çalışıyorum. Çok başarılı gençler yetişiyor. Bundan 30 yıl önce herkes doktor, mühendis olmak isterdi. Şimdi gastronomi gibi yazılım gibi farklı alanlarda eğitim almak ve çalışmak isteyen gençleri görünce mutlu oluyorum.
Gençlerin daha iyi menüler hazırlayacağını biliyorum.
Türk mutfağına yeni yorumlar getirmesi gerektiğini de düşünüyorum.
Çünkü teknoloji gelişiyor, yeni pişirme yöntemleri geliyor.
Dolayısıyla gençlerin Türk mutfağını daha iyi anlatacağını düşünüyorum.

Yazarın Tüm Yazıları