Eski normali çok özledik

ŞU net...Nüfusun yüzde 60 – 70’i bağışıklık kazanmadan bu virüsten kurtulamayacağız.

Haberin Devamı

 

O yüzden aşıları önemsiyorum.
Ve bunun için gönüllü oldum ve faz 3 çalışmalarına katıldım.
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittim ve aşımı oldum.
En baştan söyleyeyim.
Bugüne kadar hiç grip aşısı olmadım, zatürre aşısı da vurdurmadım.
Ama bu sefer sürecin farklı olduğunu düşünüyorum.
Hızlı bulaşan, hızlı yayılan bir virüsle karşı karşıyayız.
Ve kendimizi ne kadar korusak da bazen hiç olmayacak bir yerden, kişiden bulaşabiliyor.
Sizin immün sisteminiz kuvvetliyse ayakta geçirebiliyorsunuz.
Ama siz iyi olsanız da bulaştırma riskiniz devam ediyor.
Bunu farkında olmadan da yapabiliyorsunuz.
Neredeyse bir yıldır alışık olduğumuz aile, iş, sosyal ortamın çok uzağındayız.
Ne rahatça buluşabiliyoruz, ne rahatça davranabiliyoruz.
Yani eskiyi bize hatırlatan her şeyi özledik.
Bunun böyle gitmesini kimse istemiyor.
Şahsen online toplantıları sevemedim, dijital buluşmalar bana keyif vermiyor, kucaklaşmadan insan kendini iyi hissetmiyor.
O yüzden bir anda önce eski hayatımıza dönmemiz gerekiyor.
Bunun için bağışıklık kazanmak şart.
Aşıyla bu süreçleri kısaltabiliriz.
Bilime inanalım, bilimden ayrılmayalım.

Haberin Devamı

 
Tünelin ucu bağışıklığa bağlı

TEPECİK Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Prof. Dr. Şükran Köse’yle aşı sürecinde çok sohbet ettik.
Kendisinin de dahil olduğu bir çalışma uluslararası dergilerde yer bulmuş.
“Sağlık personelinin Kovid 19 aşısına bakışını” araştırmışlar.
Bence yol gösterici bir çalışma olmuş.
Pandemi sürecinin en çok yorulanları sağlıkçılar oldu.
Çok sayıda doktorumuzu, sağlık personelimizi kaybettik.
Şimdi tünelin ucu gözüktü gibi...
Aşılar yaygınlaştıkça, nüfusun çoğunluğu bağışıklık kazandıkça salgın biraz hafifleyecek gibi gözüküyor.
En azından kayıplarımız azalacak diye düşünüyorum.
Şükran Köse’nin imzası olan bu uluslararası makale gerçekten önemli...
Bu çalışmaya bin 138 sağlık çalışanı katılmış. Sağlık çalışanlarının yüzde 68.6’sı aşı olabileceklerini söylemiş.
Erkekler, öğrenciler, daha genç yaş grubu ve daha önce grip aşısı yaptıranlar Kovid 19 aşısı yaptırmaya daha istekli çıkmış.
Yine bu araştırmada Türkiye’de sağlık çalışanlarının yüzde 6.7’sinin her yıl düzenli olarak grip aşısı olduğu ve yüzde 55’inin daha önce hiç grip aşısı yaptırmadığı tespit edilmiş.
Aşıya tereddüdü olanlar; yan etkileri olabileceğini düşündükleri, yeni olduğu için güvenmedikleri, işe yarayacağına inanmadıkları, kendi bağışıklık sistemine güvendikleri, hastalıktan korundukları için aşılanmaya gerek olmadığını düşündükleri ve hastalığa yakalanmaktan korkmadıkları nedenlerini ileri sürmüşler.
Prof. Dr. Şükran Köse şöyle konuşuyor;
“Kovid-19 aşılarına olan güven, değişen morbidite ve mortalite değerlerine göre değişebilir. Aşılara ilişkin endişeler, daha çok yeni bir aşı hakkındaki yetersiz bilgi ve özellikle uzun vadede potansiyel yan etkilerden kaynaklanıyor. Tüm sağlık personelinin yeni aşının planlanması ve uygulanması dahil aşı hakkındaki bilgilerini artıracak, şüphelerini ve endişelerini giderecek, dolayısıyla hem kendilerinin aşılanmasını hem de aşıyı topluma tavsiyelerini kolaylaştıracak. Bu salgının bitirilmesinde aşıların çok önemli bir rol oynayacağını düşünüyorum. O yüzden aşı kampanyalarını destekliyorum...”

Haberin Devamı

 
Aşının üzerinden 5 gün geçti

TEPECEK Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde perşembe günü aşı oldum. Üzerinden beş gün geçti. Belirgin bir yan etkisini vücudumda hissetmedim. Önceki gün de yazmıştım. Bugüne kadar grip aşısı ve zatürre aşısı olmadım. Ama bu sefer durum farklı... Ortada bir virüs var. Vaka sayıları hala yüksek, her gün 250 kişi ölüyor ve bu sayıları aşağıya çekebilmek için elimizdeki tek koz aşı...
O yüzden faz 3 çalışmalarına gönüllü olarak katıldım ve aşı oldum.
İlkinden 14 gün sonra da ikincisini olacağım.
Uzmanların görüşüne katılıyorum.
Bulabildiğiniz ilk aşıyı olun.
Çünkü birkaç yıl düzenli aşı olmak zorunda kalacağız.

 
Anketler ne diyor?

Haberin Devamı

BİR anket de İstanbul Ekonomi Araştırma’nın Türkiye Raporu’nda yer bulmuş.
Pandeminin başında, yani mart ayının ilk haftasında düzenlenen ankette aşı yaptıracağını belirten katılımcıların oranı yüzde 56 olurken; aynı oran haziranda yüzde 61 seviyelerine yükselmişti. Kasım ayına gelindiğinde aşı olmayacağını belirtenlerin oranı yüzde 24’e kadar düşerken, yaptıracağını söyleyenlerin oranı toplamda 76 olmuştu.
En son düzenlenen aralık ayının ikinci anketinde ise bu oranda bir düşüş olduğu tespit edilmiş. Katılımcılara sunulan ve açık uçlu yanıtların da kabul edildiği ankette yüzde 35 aşı olmayacağını ifade etmiş.
Raporda şu ifadelere yer verilmiş;
“Piyasaya sürülen aşıların uzun dönem etkilerinin henüz bilinmemesi ve bu dönemde aşı karşıtı söylemlerin çeşitli mecralarda artmış olması aşıya olan güvende bir sarsılmaya neden olmuş olabilir. Sonuçları diğer ülkelerde gerçekleştirilen anketlerle karşılaştırdığımızda ise Türkiye’nin özellikle ABD, Fransa, İspanya, İsveç, Almanya gibi ülkeler ile benzerlik gösterdiğini söylemek mümkün.”

Yazarın Tüm Yazıları