Çok ortaklı yapılar bu bölgeye yabancı değil

Bornova’daki ilk Kipa’nın açıldığı gün yaşanan izdihamı kim unutabilir ki? Trafik kilitlenmişti.
Tesco’ya satılıncaya kadar müthiş bir hikaye yazıldı.
EGS, Güçbirliği şirketlerinin sonu istenildiği gibi bitmese de bana göre o dönem için hep ilerici adımlardı.
Kent Hastanesi de öyle...
Tabii bunları anlamak için 50’li, 60’lı yıllara da bakmak gerekir.
Çimentaş, Batıçim, Metaş gibi şirketler de çok ortaklı fikri savunan ve bölgenin enerjisini buluşturan adımlar olmuştu.
O yüzden İzmir’de çok ortaklı yapılar eskiden de birçok kez denenmişti.
Her zaman olduğu gibi bugün de bu şirketleri destekliyorum.
Geçmişin hayal kırıklıklarını bir kenara bırakalım ve önümüze bakalım.
Sermayenin birleşmesinde daha çok fikirlerin birleşmesini önemsiyorum.
Ve bu yapıların uzun ömürlü olması için iyi bir şirket anayasasına ihtiyaç olduğunu biliyorum.
Dünya bu yapılara doğru gidiyor.
İyi bir fikri olanlar rahatlıkla sermaye bulabiliyorlar.
İzmir Girişim Grubu’ndan da yeni dünya için yeni fikirler, projeler bekliyorum.

Bu kareye niye girdim

İZMİR Girişim Grubu dün basın toplantısıyla kamuoyuna kendini tanıttı. Bu fotoğrafa beni misafir olarak davet ettiler, sağolsunlar... Ağırlıklı Karşıyakalıların içinde olduğu ama sonradan bütün İzmir’e açılan bu grubun başlangıcı benim bir yazımla başladı. Karşıyaka Spor Kulübü futbolda bir süredir sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Hepimiz biliyoruz ki; bulunduğu yere yakışmayan bir konumda. Ben de sezon bitiminde bir yazı yazdım. Ve dedim ki;
“Karşıyaka gibi geleneği olan bir kulübün özellikle futbolda şirketleşmeye gitmesi gerekir. Futbolda yarışmacı haklarını bir şirket devralması ve ortaya yeni bir iddia koymalı.”

Bu yazım üzerine Karşıyaka’da daha önce başkanlık da yapmış Cenk Karace bir oluşum başlattı. Camianın önde gelen isimleri kısa sürede bir araya geldi. Şirketleşme büyük ilgi görmesine rağmen Karşıyaka Genel Kurulu’ndan olur alamadı.
Bence Karşıyaka büyük bir fırsat tepmiş oldu. Yine de anlıyorum ki, bu oluşum Karşıyaka hazır olduğunda kulübün yanında olacak.
Bu adım olmayınca bir araya gelen iş insanları bu birlikteliği taçlandırmak istediler. İyi de yaptılar. Şimdi farklı alanlara yatırım yapacaklar. İzmir’in büyümesine, değişimine katkı yapmayı planlıyorlar. Yolları açık olsun. Hatıra fotoğrafı çekilirken Cenk Karece “Her şey seninle bir yazınla başladı, bu karede olman lazım” dedi. Fotoğraf karelerine girmeme gibi bir huyum var. Ama onları kıramadım.

Yeni nesil girişimciler
eskiye göre çok farklı

BATI Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu Başkan Mehmet Ali Susam “Geçmişte kurulan çok ortaklı şirketlerin başarısız olmasıyla” ilgili bir soruya şöyle cevap verdi;
“Kipa haricinde EGS, Güçbirliği bir şirketlerde ben de yer almıştım. Ama hepsini değerlendirdiğimde iş insanı profilinin değiştiğini görüyorum. Yeni nesil iş insanları her şeyi bizlerden farklı yorumluyorlar. Ve ben bu yeni tip girişimcileri hayranlıkla izliyorum.”
Zamanın ruhu da bir şey var.
Her gelişmeyi, her olayı o günün şartlarına göre değerlendirmek gerekir.
Ama dünyanın başka bir yere gittiğini söylemeliyim. Ve genç girişimcileri ben de farklı görüyorum. Türkiye’yle ilgili iyimserliğim de buradan geliyor.

Yazılım, oyun ve dijitalleşme

İZMİR Girişim Grubu hangi alanlara girecek elbette ortakları karar verecek. Dilerim Türkiye’nin konuşacağı projeleri yaparlar. Madem fark yaratmak istiyorlar; o zaman sadece gayrimenkul gibi alanlara da yatırım yaparlar. Madem yeni nesil girişimciler o zaman yazılım, dijitalleşme, oyun gibi yeni ekonominin kucakladığı ve satın aldığı alanlara da girerler. Ben İzmir ve Batı Anadolu için bu alanlarda fırsat görüyorum. Birçok genç şirketlerini buralarda kuruyor. Bu kümelenmeyi değerli buluyorum.

Atina’ya bir türlü gidemedim

TAM pandemi başladığı günlerde Atina’ya gidecektim. Biletin gününü uçak şirketi değiştirdi. Gün geldiğinde bir kez daha ertelendi. Sonra uçuşlar askıya alındı. Sonra bütün dünya kapandı. Aşılar çıktı ama girişler tam açılmadı. Bu arada bilet tarihleri hep ertelendi. Yani elimde bilet olmasına rağmen bir türlü Atina’ya gidemedim. Şu pandemi bitse de yine Atina sokaklarında yürüsem, dostlarımla bir araya gelsem. Yorgo Kırbaki’yle uzun yürüyüşler yapsak, sohbet etsek. Valla çok özledim.