Allah bizi korumuş

Güya Kanada merkezli bir yatırım danışmanlık firması, haziran ayından beri İzmir’de yoğun iş görüşmeleri yapmış, birçok insanla bir araya gelmiş.
Gayrimenkul sektörü başta olmak üzere turizm alanında da danışmanlık yapan şirket; İzmir’de planladıkları yatırım çalışmalarından vazgeçtiklerini açıklamış.
***
Ve demişler ki...
“İzmir’de profesyonel iş yapma kültürünü bulamadık. Edindiğimiz tecrübelere dayanarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, İzmirli iş adamlarındaki rehavet ve duyarsızlık, tahammül edilemeyecek seviyelerde. İzmir iklimi, konumu ve kültürel yaşam çeşitliliği açısından özellikleri olan bir şehir ama ekonomisi canlı değil. Yatırım kabiliyetleri oldukça yüksek olmasına karşın, İzmirli iş adamlarında benzerini başka şehirlerde göremediğimiz bir rehavet var. Görüştüğümüz firmaların neredeyse tamamı aile şirketleri; karar alma ve görüş bildirmede zorluklar yaşadık. İzmirli iş adamları randevularına ve sözlerine sadık değiller. Maddi yatırım yapmadan ve risk almadan para kazanmayı arzuluyorlar. Bundan daha ötesi iş yapma kabiliyetleri sınırlı ve genişletilmiş bakış açısını göremedik. İzmir’deki yatırım planlarımızdan vazgeçmemizi tetikleyen ise son görüşmemiz oldu. Bir işadamı ‘ikinci görüşmeyi Çeşme’deki malikanemde yapalım’ dedi. Görüşme yerine zamanında ve hazırlıklı gitmemize karşın, bize randevu veren iş adamının hala uyuduğu bilgisini aldık. Tam 1 saat bahçede bekledik. Karşımıza şortla ve esneyen biri geldi. İşte bu tablodan sonra, artık İzmir’de daha fazla zaman kaybetmemeye karar verdik. Edindiğimiz deneyimleri, yurt dışındaki paydaşlarımızla ve basın camiasındaki dostlarımızla paylaşacağımıza emin olabilirsiniz. İzmir’de çok zaman kaybettik ve bundan sonraki temaslarımızı Bursa ve Ankara’da sürdüreceğiz...”
***
Doğruluğunu araştırmadım.
Çünkü bir fıkra gibi herkes her yerde paylaşıyor ve anlatıyor.
Şunu söyleyebilirim.
İzmir’i, İzmirlileri tanımasam; bu kentin ekonomisini, düşünce yapısını, yatırım iklimini ve girişimcilerini bilmesem daha farklı yazardım ama sadece şu kadarını söyleyeceğim.
Dilerim bu şakadır.
Şaka değilse de Allah İzmirlileri bu şirketten korumuş.

 
Şaka bile olsa yaymamak gerekir

BAZEN yazıyoruz, anlatıyoruz.
Demek ki; üstüne basa basa konuşmak gerekiyor.
Elimizdekileri, sahip olduklarımızı küçümsüyor, değerini bilmiyoruz.
Türkiye küçük bir ekonomi değil.
Ülkenin birçok organize sanayi bölgesini gezdim, serbest bölgelerini gördüm. Hepsinde ciddi bir üretim yapılıyor. Bu ürünler dünyanın birçok ülkesine ihraç ediliyor.
İzmir de o iyi örneklerden biri...
Tekstilde, otomotiv yan sanayinde, demir çelikte, hava sanayinde, makinada, organik tarımda lider bir şehir...
Özellikle yazılımda, oyunda, yeni teknolojilerde önemli atılımlar yapıyor.
Limanları var, lojistik üsleri bulunuyor.
Şaka bile olsa bu paylaşımları yaymak benim gücüme gidiyor.

 
Kışın da büyük konserler olmalı

HAVALAR müsaade etti, yaz konserleri sonbaharda da devam etti. Önümüzdeki günlerde soğuklar gelecek, kapalı mekanlara kapanacağız. Bu canlı performanslar kışın da devam etmeli. Her şehrin büyük salonları olmalı. Çok amaçlı salonları elbette beğeniyorum. Ama benim söylediklerim konser alanları, salonları... Bu salonların sayısı büyükşehirlerde bile az... Yaşayan şehirleri işte ben böyle anlıyorum. Sanatla iç içe geçmiş kentler... Hedefimiz bunlar olmalı, markalı şehirler ancak böyle yaratılır.
Eğlence sektörü giderek dikkat çekiyor. Daha büyük mekanlara ihtiyacımız var. Elbette daha büyük ve akustiği uygun...

 
Futbolu bazen anlamıyorum

BU futbolu gerçekten anlamıyorum, birkaç kulüp dışında takımlar ilk devre bitmeden teknik kadro değiştiriyor. Değiştirmeyenlerin hocaları da sorgulanıyor.
Yine beni şaşırtan; istifa eden ya da yollanan teknik direktör birkaç saat ya da birkaç gün sonra bir başka takıma imza atıyor.
Bu kadar değişen kadrolar herhalde bir başka sektörde yoktur.

İzmir’in faytonları

Ben aynı görüşteyim. İzmir’in faytonlarına yazık oldu. Bence kentin sembolleri arasındaydılar. Avrupa’nın birçok şehrinde hala faytonlar var. Ve emin olun hayvan hakları konusunda bizden çok daha iyiler. Bana göre faytonların kaldırılması yanlıştı. Belki bu yanlış karardan vazgeçilir. Çünkü İzmir’in Kordon’una faytonlar çok yakışıyordu.