Ankara’ya da ‘Çamlıca’ gerek

Başkent Ankara’nın en büyük sorunlarından biri silüet sorunu. Şehre neresinden bakarsanız bakın kentin genel görüntüsünü bozan bir şeyler var. Kimi zaman çirkinlik abidesi bir gökdelen, kimi zaman üstünde vinç unutulmuş yarım kalmış bir otel, kimi zaman refüje yapılmış dükkânlar, gecekondudan beter birbirine yapışık yüzlerce bina…

Haberin Devamı

Örnekleri arttırmak mümkün... Türkiye’nin hemen hemen tüm büyük kentlerinde olan Başkent’teki silüet sorunu elbette çözümsüz değil. Bu şehre, bu şehrin bazı bölgelerine, semtlerine, ilçelerine ‘ölmüş bitmiş yapacak bir şey yok’ demek de kolaycılıktır, bahanedir.
Çünkü bu kent sıradan bir kent değil; yüzlerce yıllık tarihi olan, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinden bahsediyoruz. Bazen bir kötü örneği bile iyisiyle değiştirince, iyisinin sonuçları motive eder bir kenti. Dünyada şehircilik açısından lider kentlerin hikâyelerine bakarsanız benzer örnekler göreceksiniz.

* * *

İstanbul’da hafta sonu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı Çamlıca Kulesi’yle ilgili ajanslara düşen haberi görünce aklıma Başkent’in silüetini Çankaya’dan Yenimahalle’ye kadar bozan televizyon vericileri geldi. İstanbul bu sorundan kurtuldu, gayet de güzel oldu.
Peki ya Ankara?
Sonra arşive baktım. 2010’da bu konu gündeme gelmiş, bu köşede duyurmuşuz, 2012’de de gündeme gelmiş, 2016’da da yine bu köşeden duyurmuşuz. Sene olmuş 2021, nereden baksan görünen çirkinlik abidesi vericiler, sanırsın kentin simgesi...

* * *

Haberin Devamı

Ne yapsan çirkinliği kapatılamayacak vericilerle ilgili son umut veren gelişme Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 2016 yılındaki ziyaretinde gerçekleşmişti. Sonrasında Dikmen Çaldağı civarının bu vericilerin toplanması için en doğru yer olduğu açıklandı ve öylece kaldı.
Son durumu Başkan Fethi Yaşar’a sordum:
“Şentepe’de çok sayıdaki televizyon direği Yenimahalle’nin değil Ankara’nın silüet problemine dönüştü. 2016 yılında kentin merkezindeki vericileri tek bir kulede toplamak için çalışmalara başladık. Bürokratik sıkıntılar yaşayınca konuyu Sayın Cumhurbaşkanı’na anlattım. Şentepe’deki vericilerin de tıpkı Çamlıca’da olduğu gibi tek bir kulede toplanması gerektiği bilgisini verdim. Hatta kendilerine beni kabul ettiği odanın balkonundan da gösterdim. Şentepe’nin Ankara’nın en yüksek yerlerinden biri olduğunu, buranın temizlenerek tek bir kule ve seyir terası yapılabileceğini, bu çirkinliğin Ankara’nın her yerinden göründüğünü söyledim ve çalışmaların hızlanması konusunda yardım istedim.

* * *

Haberin Devamı

2018 yılında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile yapılan yazışmalarda RTÜK tarafından hazırlanan Ulusal FM Radyo Frekans Planı’nda Ankara için sadece Dikmen Çaldağı Mevkii’nin emisyon noktası olarak belirlendiği, Ankara’da yapılması planlanan sayısal yayıncılık kulesi için en uygun emisyon noktasının değerlendirme ve teknik raporlar sonucunda Çaldağı Mevkii’nin olabileceği, 2017 yılında alınan Bakan oluru ile tarafımıza bildirildi.
Bu durumda bu kulelerin sökülerek taşınması en uygunu olacaktır. Biz de bu konuda bakanlığımıza her konuda destek olmaya hazırız.

* * *

Şentepe’de vericilerin olduğu alanı yeşil bir seyir alanına çevirmek istiyoruz. O alanı gençler, çocuklar, yaşlılar için nefes alabilecekleri, sosyalleşebilecekleri bir alana dönüştürmek istiyoruz. Bu eksiklik giderildiğinde hem Şentepe’ye büyük bir değer kazandırmış olacağız hem de bu görüntü kirliliğinden Ankara’yı kurtarmış olacağız.
Çamlıca Kulesi’nde de 33 büyük anten söküldü, 100 radyo yayını birbirlerinin güçlerini kesmeden, frekansları birbirine karışmadan yayın yapabiliyor. Seyir terasının da bulunduğu kulenin, Avrupa’nın en yüksek binası olduğu söyleniyor. Cumhuriyet’in başkenti Ankara da böyle bir kuleyi ve medeniyeti hak ediyor. Yenimahalle Belediyesi olarak üzerimize düşen her görevi yapmaya hazırız. Bu çirkinlik Ankara’ya da Yenimahalle’ye de yakışmıyor.”

* * *

Haberin Devamı

“Türkiye’nin gündemi toz duman, ulusal/uluslararası siyaset çalkalanıyor, kim takar bu şehircilik hikâyelerini” demeyin. Yarın sular durulduğunda en büyük mutsuzluğumuz yaşanabilir, nefes alınabilir şehirlerde yaşayamamak olduğunda, bugünden almadığımız tedbirlerin kötü mirasını çocuklarımıza bırakmış olacağız.

Yazarın Tüm Yazıları