Horluyor musunuz? Bu yazı sizin için

KRONİK yorgunluğunuzun ve ne kadar uyursanız uyuyun hemen her güne yorgun ve bitkin uyanmanızın arkasında gizli bir uykuda solunum durması sendromu, yani uyku apnesi meselesi olabilir.

Haberin Devamı

 

Ento Kulak Burun Boğaz Cerrahi Tıp Merkezi’nin kurucularından Opr. Dr. Ümit Filiz, horlama hakkında bilmediklerinizi anlattı:

ERKEKLERDE DAHA FAZLA
“Horlama aslında uykudayken üst solunum yollarında gelişen tıkanıklığa bağlı hızlanan hava akımının çevre dokuları titreştirmesiyle oluşan ses demek. Sadece Türkiye’de yaklaşık 15 milyon kişinin horladığı düşünülüyor. Toplumdaki kadınların yüzde 24’ünün, erkeklerin ise yüzde 40’ının düzenli olarak horladığı saptanmış bulunuyor. Yüksek sesle horlayan insanların yaklaşık yarısında ciddi sorunlara yol açabilen uykuda solunum bozuklukları görülüyor. Bunlardan en sık ve önemli olanı ise tıkayıcı uyku apnesi olarak adlandırılıyor.”

TIKAYICI UYKU APNESİ
“Uyku sırasında tekrarlayan üst solunum yolu tıkanması veya daralmasına bağlı atakların ve eşlik eden kan oksijen seviyesinde azalmanın geliştiği bir klinik tablo. Bir gecelik uykuda saatte ortalama beş defadan fazla ve 10 saniyeden uzun süren nefes durması geliştiğinde klinik olarak tıkayıcı uyku apnesi tanısı konulur. Sıklığının yüzde 1-5 olduğu bildiriliyor. İzmir’de 2.5 milyon insan olduğu düşünülürse, 25-125 bin arasında tıkayıcı uyku apneli hasta olduğu tahmin ediliyor. 65 yaş üzerindeki erişkinlerde kadınlarda yüzde 9, erkeklerde yüzde 24 olarak saptanmıştır.”

Haberin Devamı

KALP SAĞLIĞINA DİKKAT
“Tıkayıcı uyku apnesinin genel olarak kardiyovasküler hastalıklar ve hipertansiyonla yakın ilişkisi olduğu biliniyor. Uyku apnesi olan hastalarda kalp krizi geçirme riski beş kat artıyor. Hipertansiyonlu hastaların yüzde 30’unda tıkayıcı uyku apnesi saptanmış. Tedaviye yanıt vermeyen hipertansiyon hastalarında ise bu oran yüzde 60’a ulaşıyor. Gece görülen ani ölümlerin çoğu zamanki sebebi de tıkayıcı uyku apnesi.”


RİSK FAKTÖRLERİ
* Şişmanlık (obezite): Aşırı kilo ile tıkayıcı uyku apnesi arasında yakın ilişki var. Vücut kitle endeksinin yüksek, boyun çevresinin geniş olması önemli belirleyiciler.
* Cinsiyet: Erkeklerde, kadınlara kıyasla 2-3 kat daha sık. Ancak menopoz sonrası özellikle hormon replasman tedavisi kullanmayan kadınlarda belirgin derecede artıyor.
* İleri yaş: Kas tonusundaki azalma rahatsızlığın ortaya çıkışını tetikliyor.
* Alkol kullanımı: Düzenli alkol alan kişilerde gelişme riski daha yüksek.
* Hipotiroidi: Bu hastalarda metabolizmanın bozulmasına bağlı olarak gelişen kas hastalığı ve obezite riskini yükseltiyor. Tiroid hormon tedavisi ile düzelme elde edilebiliyor.

Yazarın Tüm Yazıları