İnanılmaz derecede ilgi çekici bir figür

Amerikan edebiyatının önemli isimlerinden Flannery O’Connor’ın hayat hikâyesi beyazperdeye aktarıldı. 39 yaşında lupus hastalığı nedeniye hayatını kaybeden Flannery O’Connor’ın ilk romanı “Bilge Kan”ı yayımlamak için verdiği mücadeleyi konu alan “Wildcat”, 50. Telluride Film Festivali’nde ilk kez izleyiciyle buluştu. Yönetmen ve senaristliğini Ethan Hawke’ın üstlendiği “Wildcat” filminde Flannery O’Connor’ı ise Ethan Hawke’nin kızı Maya Hawke canlandırdı. Yönetmen ve başarılı oyuncular, biyografik drama türündeki filmi Hürriyet Kelebek okurlarına anlattı.

Haberin Devamı

◊ Ethan Hawke, neden biyografi türünde bir film çekmek istediniz?

- Ethan Hawke: Eskiden kafelerde oturup sigara içerek biyografik filmlerin ne kadar kötü olduğunu ve onları ne kadar sevmediğimi anlatan 20 yaşında bir çocuktum. Şimdi baktığımda ise onlardan bir milyon tane yaptım. Biyografik filmleri insanların hayatlarına açılan pencereler olarak görmeye başladım. Başka bir evrene açılan, güzel bir pencere.

◊ Flannery O’Connor’ı anlatmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz?

- Ethan Hawke: Annem, okumam için Flannery O’Connor’ın kitabını verdi. Maya da bir gün bana Flannery’nin “Dua Günlüğü” kitabını getirdi ve bu ikimiz için güzel bir buluşma alanıydı. Bu kitap, sanattaki yaşam hakkında konuşmanın yoluydu. Maya bundan çok şey öğrendi... Tabii filmi yaparken onun ne kadar karmaşık olduğunu anlamak için pek çok araştırma yaptım. Flannery O’Connor, bakılması çok çirkin olan bir Amerika’da büyüdü. Etrafındaki ikiyüzlülüğü fark eden bir gözü vardı ve bunu yazdı. Kendi ikiyüzlülüğünü, çevresindeki toplumun ikiyüzlülüğünü keşfederek derinlemesine araştırdı. Onun inanılmaz derecede ilgi çekici bir figür olduğunu gördüm.

Haberin Devamı

İnanılmaz derecede  ilgi çekici  bir figür

FLANNERY O’CONNOR’A HAYRAN KALDIM

◊ Maya sizin Flannery O’Connor’la yolunuz nasıl kesişti?

- Maya Hawke: Ben pazar günleri kiliseye giderek, herkesin uyması gereken birtakım ahlaki sınırların olduğu bir yerde büyümedim... Gerçekten esnek bir ortamda büyüdüm ve bu inanılmaz bir ayrıcalıktı. Ancak bunun yol açabileceği şey amaçsızlık duygusudur. Mesela, ben hangi Tanrı’ya hizmet ediyorum?

Çabamı, çalışmamı benden daha büyük nereye harcayacağım? Kendi kendimi gerçekleştirmem ve kendimden başka bir şeyi önemsediğimden nasıl emin olabilirim? Flannery’yi keşfettiğimde, hırslı, kendinden şüpheli, güçlü bir yaratıcı zihinle müzakere eden ve bunu nereye koyacağını bulmaya çalışan bir genç buldum. Ona hayran kaldım. Bu kendim hakkında farklı düşünmemi de sağladı.

Haberin Devamı

◊ Peki rolünüze nasıl hazırlandınız?

- Maya Hawke: Bu rolü oynayabileceğimi sanmıyordum. İyi oynayıp oynamadığım tartışmaya açık, ancak bu karakterle oturacak kadar zamanım olmasaydı, hiç oynayamayacağımı düşünürdüm. Yani çalışmak ve hazırlanmak için biraz zamanım oldu. Bu filmi çekme şansına sahip olduğumuz Kentucky’deki kiralık evimizde bir araya geldik. Provalar yaptık, sahneler üzerinde çalıştık...

BÜYÜK BİR HAZIRLIK SÜRECİ VARDI

◊ Filmde Liam Neeson’la olan sahneniz de olağanüstüydü...

- Maya Hawke: Teşekkürler, Liam ile o sahne üzerinde çok zaman harcayarak çalıştık.

◊ Laura Linney filmde Regina karakterine hayat verdiniz. Neler söyleyeceksiniz?

Haberin Devamı

- Laura Linney: Büyük bir hazırlık süreci vardı... Muhteşem tasarımcılarımız vardı. Kostüm tasarımımız, saçımız ve makyajımız, hepsi dikkat çekiciydi. Yapım tasarımı, ışıklandırma, bunların hepsi de çok büyük bir fark yarattı...

İnanılmaz derecede  ilgi çekici  bir figür

Şimdiye kadar yaşadığım hiçbir deneyime benzemiyordu

Ethan Hawke’ın yönetmenliği hakkında neler düşünüyorsunuz? Christine, sizinle başlayalım...

- Christine Dye: Filmi ilk kez burada izledim... Harika değil miydi? Maya’nın karakterine lupus hastası olduğunu söylediğim sahnede Ethan, çok sessiz bir şekilde yanımda diz çöktü ve kulağıma bir şeyler fısıldadı. Çok dikkatli dinliyordum ama sonra dedim ki; “Aman Tanrım! Ethan Hawke yanımda diz çöküp kulağıma fısıldıyor!” Umarım bu tepkim sorunuzu cevaplar... Ayrıca daha önce hiçbir zaman bir aktör tarafından yönetilmemiştim. Onlar sadece yönetmendi. Ama Ethan Hawke’ın nereden geldiğimizi ve 7/24 nasıl hissettiğimizi anlama konusundaki şefkati, şimdiye kadar yaşadığım hiçbir deneyime benzemiyordu.

Haberin Devamı

Rafael Casal, siz neler eklemek istersiniz?

- Rafael Casal: Orada oturup bir yönetmenin sürecine boyun eğmeye çalıştığınızda, söz konusu Ethan Hawke olduğunda bu gerçekten kolay. Çünkü o eğilir ve size ne yapmanız gerektiğini söyler. Aynı şey Maya’da da oldu. Maya şimdiye kadar sahip olduğum en inanılmaz sahne partnerlerinden biri.

Bu deneyim sizin için ne anlam ifade ediyor?

- Philip Ettinger: İçindeyken ruhunuzu harekete geçiren bir şey üzerinde çalışacak kadar şanslıysanız, bu bir bakıma gerçek bir deneyim gibi. “First Reformed” filminde de Ethan’la çalışacak kadar şanslıydım... Bu dünyaya davet edilmek, Maya’nın gözlerine bakmak ve onunla duygusal bir şekilde çalışmak, yaratıcı düzeyde akıllara durgunluk vericiydi. Ethan ve Maya, yaratıcı merakınız ve enerjiniz o kadar elle tutulur ve bulaşıcı ki... Bu ikiliyle çalışmak, sanat yapmak gibi bir duygu...

Yazarın Tüm Yazıları