Ortak değerlerimiz

Gazetemiz Hürriyet’te Begümhan Doğan Faralyalı’nın şahane fikriyle Kurban Bayramı’nda bir proje başlatılmıştı.

Haberin Devamı


Sevgi, hoşgörü, merhamet, yardımlaşma gibi ortak değerlerimizin toplumumuzun huzur ve refahı için ne derece önemli olduğunu bir kez daha kavramış olduk bu projeyle.
Aslında bir yıldır üzerinde çalışılan bu fikrin adı “Türkiye’nin Ortak Değerler Hareketi-Müştereklerimizi Keşfedelim, Geleceğe Birlikte Yürüyelim” idi.
Ben de nelerdir bizim ortak değerlerimiz diye çok düşündüm.
Bizim Türk Milleti olarak ortak değerlerimizin en başında ortak dilimiz Türkçe gelir.
Resim, sanat, müzik de ortak kültüre dâhildir. Ölümünün dördüncü yılında özlemle ve saygıyla andığımız “Bozkırın Tezenesi” Neşet Ertaş hepimizin ortak değeri değil midir?
Anadolu zaten başlı başına ortak değerimizdir, yüzyıllardır hepimize ev sahipliği yapan. Dinimiz en büyük ortak değerimizdir, ezan sesiyle huzur bulup dua ettiğimiz.
Aynı şekilde şanlı bayrağımız ve göğsümüzü kabartan milli marşımız da ortak değerlerin ve oluşturduğu milletin en büyük temsilcileridir.
Yoksullara yardım etmek, paylaşmak, büyüklere saygı ve hürmet bizim örf adetlerimizde vardır.
Ben de yıllardır Yetiş Ayşe ile sizlerin desteğiyle binlerce kişiye yardım etmeye çalışıyorum.
Bunlar gerçekten milletimizin ortak değerleridir.
Güzeldir, naiftir ve kıymet verilmesi gerekenlerdir.
Peki bu değerlere yeterince sahip çıkıp koruyabiliyor muyuz sizce?
Günümüzün ortak değerleri biraz değişmedi mi?
Mesela son zamanlarda trafikte tampon tampona gidiyoruz.
Kornadan elimizi çekmiyoruz.
Bisiklet ve motosikletlerin de araç olduğunu kabullenmeyip, emniyet şeridinden gitmek milletçe ortak huyumuz olmadı mı?
En küçük bir yanlış anlamayı bile kavgaya dönüştürmek, “sen kimsin?” ve “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” gibi kimlik sorgulaması yapmıyor muyuz?
Topunu hiç görmediğimiz halde beyzbol sopasını her arabada/evde bulundurmuyor muyuz?
Bayramda büyükleri ziyaret etmek yerine hangi otele kaçsak diye tatil planı yapmıyor muyuz?
Milli sporlarımız listesine trafik kazası ve iş makinesi izlemeyi eklemek gerekiyor sanırım!
Hayatı TV dizilerinden ibaret sanmak ve oradaki karakterler gibi yaşamaya
çalışmak gibi enteresan bir huy edinmedik mi?
Tarihimizi ve kültürümüzü araştırmak yerine her şeyi yine TV dizilerindeki gibi sanarak “zinhar” diye konuşanlar yok mu etrafımızda?
Ağzında köfte varmışçasına gevrek gevrek konuşarak güzel Türkçemizi katledenleri duymuyor muyuz?
Evlilik programlarına canhıraş yorumlar yapmıyor muyuz?
Yarışmalara kendimizi kaptırıp insana saygıdan, vicdandan uzaklaşmıyor muyuz?
Milli değerlerimizden uzaklaştığımızın farkında mıyız?

Yazarın Tüm Yazıları