Eşimi pazara yollamıyorum

Geçtiğimiz gün bir taksideyim... Şoför arkadaşla politikadan tutun da hayata dair ne varsa sohbet ediyoruz.

Haberin Devamı

“Ya...” diyor, “Şunu da yazsanıza Allah aşkına. Bu sadece benim fikrim değil. Biz bunu kahvede de konuşuyoruz, durakta da, arkadaşlarla bir araya geldiğimiz her yerde... Bizim gibilerin hiçbiri eşlerini pazara yollamıyor artık. Zaten semt pazarına alışverişe giden kadınlar genellikle mutaassıp kesimden. Sosyete kadınları da lüks AVM’lere gidiyor.”

“Neden?” diyorum. “Ayşe Hanım” diyor, “Artık laubalilik diz boyu! Pazar esnafı avaz avaz bağırıyor. Bacım falan diyorlar neyse de, orada resmen kadınlar aşağılanıyor. Mesela benim eşim asla kendisine oradan, ayıptır söylemesi, bir iç çamaşırı alamıyor. Bundan üç beş sene evvel giderdi... Sonra bir gün ağlayarak eve geldi. Ne oldu dedim, biri bir şey mi etti? ‘Yok’ dedi, ‘Ama şu sutyenler satılırken, gel bacım ikizlere takke burada demiyorlar mı... Ağırıma gidiyor. Üç külot al biri bizden diyorlar, ayıbıma gidiyor o tezgâhtan külot almak. Güzellere bedava, çirkin kızlar bacımızdır diye bağırıyorlar bir de!”
Aslında bir düşündüm de ne kadar doğru. Kimsenin bir kadına iç çamaşırı satarken “ikizlere takke” falan demeye hakkı yok ya. Hem de satanlar çoğunlukla erkek olunca, kadının özeli olan bu durum hoş görünmüyor kanımca.
İşini düzgün yapan pazarcı dostlara selam ola...

Haberin Devamı

Bazen özür yetmiyor...

Geçtiğimiz hafta ne dedi Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu?
“49 yaşına kadar adam gibi yaşadım, kadın gibi değil!”
Bu nasıl bir cümle? Anneniz, eşiniz, kız kardeşiniz ve varsa kızlarınız ne tepki verdiler bu söyleminize? Aslında şu ülkede hatta belki de tüm dünyada erkekler biraz kadın gibi yaşamayı becerebilse var ya... Namus olur, yalan dolan az olur, her bir şey rayına oturur.
Bak biz maça falan gelemez olduk, erkeklerin ağzından çıkanlardan dolayı!
Kadın unutmaz. Yani bazen özür falan işe yaramaz...

Kadınlar da abartabiliyor...

Bunu tek kişiden duymuş olsam yazmayacağım ama inanın üç beş kişiden duydum ve “yok artık” dedim! Biz kadınlar da bazen işin suyunu çıkarıyoruz yani.
“Kadınlar kıskanç olabilirler, erkekler de kıskançtır. Ama iki tarafın da kıskanması için haklı nedenleri olması gerekir” diyenlerdenim. Tabii bazen cilveden boş yere de kıskanır insan sevdiğini. Ama bu kadar boş kıskançlığı da daha önce duymamıştım, duyunca zaten inanamadım.
Kadınlar artık eşlerini ya da sevgililerini araç navigasyonundaki kadının sesinden kıskanır olmuş! Hani seksi bir ses “şimdi sağa dön, 100 metre ilerle sonra ilk sol” falan diyor ya...
Millet bu ses nedeniyle birbirine giriyormuş.
“Onu dinlerken yüzün değişiyor” diyenler bile var.
Ne diyeyim vallahi bilemedim.
Bilen varsa yazsın, ben tıkandım...

Haberin Devamı

En çok kimlerden korkarım?

Korkarım korkarım şu tip insanlardan korkarım:
Kaybedecek hiçbir şeyi olmayanlardan...
Dini suistimal etmeye kalkanlardan...
Cahilden...
İçinde acıma duygusu kapmamışlardan...
Bile bile kul hakkı yiyenlerden...
Bencilliği ve yalanı, hayatının bir parçası haline getirenlerden...
Kim nereye çekerse oraya gidenlerden...
Herkese mavi boncuk dağıtanlardan...
Ayak oyununda futbolculara taş çıkartanlardan...
Aşırı hırslı olanlardan...
Bu tiplerden oldum olası korkarım ben, her kötülük beklenir çünkü onlardan...

Yazarın Tüm Yazıları