Paylaş
Şimdi şu sıralar ne yerdesiniz ne gökte, biliyorum.
Sesiniz içinize kaçmış gibi…
Ama bunu nasıl dışarı vuracaksınız bilmiyorsunuz.
Nefsimizi yoluna sokmanın çabası içindeyiz.
Yola gelir mi kendileri bilinmez…
Evdeki hesap çarşıya uyar mı bilinmez bugünlerde…
Mars gezegeni işleri biraz karıştırmaya devam ediyor.
Bugün ay ikizler burcunda buna eşlik ediyor ve
Ben şu sıralar size kendi haritanızı nasıl kolay okuyabilirsiniz diye bir kitap yazıyorum. Sonbahara yetiştiririm inşallah diye düşünüyorum.
Gökyüzünde şu sıralar neler var neler yok?
Şu dönem eskiden yaktığınız bir ateşin söndüğünü sanıp üzerine basıp kendinizi yakmaya başladığınızı fark edebilirsiniz.
Sanki büyümeye çalışıyorsunuz ama bir kişi sizin büyümenize sanki için vermiyor ve siz bir iç çatışma içindesiniz.
Şu dönemlerde temel amaçlarınızı sorguluyor olabilirsiniz. Uzak mesafeleri öğrenmek, büyümek, genişlemek ve artık karşıya geçmenin zamanı geldiğini düşünüyor olabilirsiniz. Bunu nasıl yapacağınızı bilemiyor ya da şu sıralar buna hazır olmayabilirsiniz. Mars ve Jüpiter karşıtlığı sizleri bir şeylere bir türlü razı olamadığınızı gösteriyor olabilir.
Misyonerler, öğretmenler ve bizi aradığımız cevaplara yönlendirecek olanlarla şu dönemde karşılaşabiliriz. Hayatımızda hiç olmadığımız kadar dürüstlük içinde her şeyi birleştirecek türde özel bir felsefe belirlemeliyiz.
Hayattaki amaçları ve gerçeklikleri tüm açıklığı ile fark etmek veya olduğu gibi yansıtmak bugünlerin en önemli temasıdır.
Şu sıralar sevilmediğimiz ilişkilerde ve sevilmediğimizi hissettiğimiz yerlerde kalma ısrarımızdan vazgeçmeliyiz. Kendimizi hiçbir zaman istenmediğimiz bir yere kabul ettiremeyiz ve hiçbir zaman istenmediğimizi kabul edemeyiz. Bu yaşamda huzursuz duygusal görevlerinizden artık ayrılmalısınız.
Kendinize bunu yapmaya hakkınız yok.
Gelelim günün tavsiyeli hikayesine;
Dağlarda gezen bir bilge kadın, nehirde değerli bir taş bulmuş.
Ertesi gün kendisi gibi bir seyyahla karşılaşmış.
Ama seyyahın karnı açmış.
Bilge kadın torbasını çıkarmış ve yemeğini onunla paylaşmış.
Aç seyyah, bilge kadının torbasındaki değerli taşı görmüş ve taşı çok beğendiğini söyleyip onu kendisine vermesini istemiş. Bilge kadın hiç tereddüt etmeden taşı ona vermiş.
Seyyah karşısına çıkan bu şansa çok sevinip, bilge kadının yanından ayrılmış. Taşın, yaşamının geri kalan kısmını güvence altına alacak kadar değerli bir taş olduğunu biliyormuş ve böyle bir taşı nasıl verdiğine bir türlü anlam veremiyormuş.
Fakat bundan uzun yıllar sonra seyyah, uzun uğraşların sonunda bulduğu bilge kadının karşısına yeniden çıkmış.
Seyyah, bilge kadına, "senden bu taşı değil, bundan daha değerli bir şeyi istiyorum. Bana onu verebilir misin?" demiş.
Bilge kadın, seyyahın kendisinden ne istediğini sorunca, seyyah yanıtlamış:
"Bu taşı bana vermeni sağlayan şey”
Dememiz o ki; Bazı değerler bazı değerlerin çok üzerindedir. Bu yüzden bu mübarek günlerde içinizde var olan değerleri ortaya çıkartacak ve yüceltecek işlerin peşinde koşun. Kimsenin dedikodusunu yapmayın. Kimseyi bir mevki ya da bir makam uğruna harcamayın. Düşene yardım edin. Ağlayan birini görünce neden ağlıyorsun diye sorun. Paranın her şeyi çözemeyeceğini artık anlayın. Bugün dünyanın en zengini olabilirken yarın sabah en parasızı olabilirsiniz. Ya da şu an dünyanın en büyük aşığıyken yarın bundan eser kalmayabilir.
Yani ne demiş atalarımız;
Güvenme güzelliğine bir sivilce yeter, güvenme malına bir kıvılcım yeter.
Çok sevildiğinizi biliyorsunuz değil mi.
Mutlu bir gün dilerim.
Paylaş