Başkasının kuyusunu kazanlar elbet o kuyuda boğulurlar

Günaydın yepyeni bir günden hepinize dostlar…

Haberin Devamı

Yine hareketli ve yine heyecanlı bir şekilde ilerliyoruz diyebiliriz.

Geçenlerde şunu fark ettim.

Ben her gün buraya birçok yazılar yazıyorum ve birçok duygular aktarıyorum.

Gördüğüm şu ki herkesin buradan aldığı ve anladığı bir o kadar farklı…

Yazdığım bir yazı üzerine birkaç okuyucumdan mailler alıyorum.

Mesela birkaç gün önce yazdığım bir yazıya bir okuyucum şöyle demiş:

“Son dönemlerde çok atarlısınız, Aygül Hanım”

Aynı yazıya farklı bir okuyucum şöyle mail yazmış;

“Son günlerde sizde bir kırgınlık hissediyorum, Aygül Hanım”

Başka bir okuyucumda şöyle mail atmış:

“Yazılarınızda öfkenizi de mutluluğunuzu da öyle naifçe paylaşıyorsunuz ki, kime kızıyorsunuz kime üzülüyorsunuz anlamıyorum ama hissediyorum ve ders çıkartıyorum, Aygül Hanım”

Farkında mısınız sizde?

Haberin Devamı

Aynı yazı üzerinde üç farklı kişinin gözlemi bu yönde. Yani ben buraya ne yazarsam yazayım herkes kendi ölçütlerinde beni anlayacak. Ya da buradan kendine göre varsayımlar çıkartacak.

Şimdi kısaca şundan bahsetmek isterim. Bizler hayatımızda sürekli okuduğumuz ve gördüğümüz kadarıyla kendi anladığımız ölçülerde yaşarız.

Bu yüzden ölçülerimizi daha geliştirmemiz gerekmektedir.

Herkes derin bir insan olmanın yorucu bir şey olduğunu söyler ama benim için yüzeysel olmak daha yorucudur. Hatta yüzeysel insanlara aşktan bahsetmek, güzel bir şarkı sözünün “bak bu nakaratı nasıl derin” demenin yoruculuğu, yolda giden teyzeyi görmeden yürümesi vs.… bu yorucudur.

Bakın Zaman...

Usulca akıp gidiyor...

Ve zaman içinde yenilmek, kaybetmek, yok olmak gibi acımasızca sınavlar varken en kötüsü bunlara asla üzülecek kadar zamanımızın olmamasıdır.

 Hayatın molası yok.

Canın da yansa, kaybetsen de devam edersin.

Ondandır eskiler “hayat devam ediyor” der...

Sonuç olarak zaman seni yutar.

Acını ayakta dimdik yaşayarak ve hayatına eskisinden de daha güçlü devam etmekle yükümlüsündür.

Dante'ye göre acıların en büyüğü:

"Mutlu günleri" en acılı günlerde anmaktır demiş.

Dememiz o ki; Ay terazi burcunda ve ilişkiler noktasında oldukça kendimizi ortaya koymak ve çevremizdeki insanların duygularına göre hareket etmek istediğimiz bir gündeyiz.

Kendinizi kaybetmeyin.

Haberin Devamı

Bir an kaybedersiniz, sonra bir ömür ararsınız, bu böyledir.

Etrafınıza iyi bakın; yanlış anlam yüklendiği veya yüklendiği anlamı taşıyamaz hale geldiği için dünyada kaybolan onlarca insan göreceksiniz.

İnsan bu dünyada en çok aşk söz konusu olduğunda kendini kaybetmiyor mu?

İnsan bu dünyada en çok haksızlığa uğradığında kendini kaybetmiyor mu?

Teklik içindeki çokluğu keşfederken heder etmeyin kendinizi.

Hiçbir şey kendi içinde kötü değildir; her şey onun hakkında nasıl düşündüğümüze bağlıdır. Mutluluk dünyanın değil, aklın bir durumudur...

Herkes ektiğini biçer…

 

 

Yazarın Tüm Yazıları