Peki doların istediği ne?

ÇOK basit, 7 Haziran seçimlerinden sonra ekonominin başında hangi isimlerin olacağını bilmek istiyor.

Haberin Devamı

Ali Babacan, 3 dönem kuralı nedeniyle zaten artık olamıyor. Mehmet Şimşek de yeni kabinede en azından yerini koruyacağa benzemiyor. Dışarıdan izlenim bu.
Yerlerine kim gelecek? Rasyonel oyuncular mı olacak, yoksa fanteziye mi kaçılacak?


* * *


Dolar için belirsizlikten büyük risk yok. Çünkü bir ihtiyat akçesi, ihtiyatı yaşam biçimi haline getirmiş bir piyasanın parası. Ve şu an Türkiye’de önünü göremiyor.
Başbakan Davutoğlu, uluslararası yatırımcıları, Türkiye’nin parlak geleceğine ikna etmek için New York’ta. Ekonomi kurmayları Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de beraberinde. Davutoğlu’nun en büyük zorluğu ise, bu iki ismin de 3 ay sonra yerlerinde olamayacağı bir senaryoyu satmaya çalışması...
Son bir buçuk aydır çok kar gördü New York. Bir keresinde bütün eyalette gece 11’den sonra trafiğe çıkış yasağı bile koydular. Kar keyfi için dahi arabayla gezintiye çıkanlara 300 dolar gibi bir ceza kestiler. Sonuncusunu biz de yaşadık, okullar tatil edildi. Hayatın felç olduğu yok oysa. Savurduysa da tipiye dönmedi, tatlı tatlı yağdı, yollar kapanmadı. Ama doların ülkesi, aşırı ihtiyatı ve tedbiri seviyor. Parası da ürkek haliyle. Erdoğan her kükrediğinde kaçacak delik arıyor.


* * *

Haberin Devamı


Ekonomist değilim, Başbakan Davutoğlu’yla görüşen para sihirbazlarından bazılarıyla konuştum. Edindiğim izlenim şu; güzel konuşuyor, iyimser bir tablo çiziyor. Söylediklerine en başta kendisi inanıyor, ikna gücüne de laf edilmiyor bu yüzden. Fakat şuna takılmış durumdalar; Merkez Bankası üzerindeki baskı ve faiz tartışmaları ne olacak?
Davutoğlu’nun bir hazırlığı var, bu soruyla karşılaşacağını elbette öngörüyordu ve cebinde bir cevapla geldi. Doların, Türk lirasına özel bir husumetinin olmadığını söylüyor. Her yerde yükseliyor çünkü, Türkiye’deki faiz tartışmalarıyla doğrudan bir alakası yok.
Yine de yüzleşilmeyi bekleyen şu yalın gerçek askıda; dolar, TL karşısında aldı başını gidiyor. Bütün eşikleri yıktı. Neden durdurulamıyor?...
Merkez Bankası, faiz baskısı altında eli kolu bağlandığı için, kurun kaderine hükmedemez hale mi geldi? Faizleri yükseltmek dışında denediği hiçbir enstrüman para etmediği, kontrolü kaybettiği için mi? Yahut Cumhurbaşkanı’nın yoğun yaylım ateşi altında morali bozulduğu, pasif direnişe geçtiği için mi? İpin ucu kimin elinde yani...


* * *

Haberin Devamı


Türkiye kur kıskacında. Ekonomi yönetiminde bir makas değişikliğinin işaretlerini görüyorlar Cumhurbaşkanı’nın çıkışlarında. Ve buna kendilerince bir reaksiyon veriyor dolara sözü geçenler. Erdoğan’ın sıkıştırdığı Merkez Bankası üzerinde tersinden bir baskı kuruyorlar.
Teorik olarak enflasyon mu faizin sebebi, faiz mi enflasyonun sonucu, bununla ilgili değiller.
Enflasyon ve faiz politikalarını kim belirleyecek, onu bilmek istiyorlar. Para politikasının maruz kalacağı olası bir emrivakiye müdahale etme çabası deyin siz. Önleyici ve hükümeti, tercih ettikleri isimlere zorlayıcı bir müdahale girişimi...
Tumturaklı analizleri, kavramsal lafazanlıkları bir kenara bırakırsak doların ağzındaki bakla budur. Erdoğan’a tavır yapıyor. Gidişat nereye meselesi. O da kazananın kim olacağına bağlı.
‘New Yorker’ların yalancısıyım, elçiye zeval olmaz, benden söylemesi.

Yazarın Tüm Yazıları