Dokuz maddede ‘IŞİD’ denilen bela

Haberin Devamı

-MADDE BİR: Esad’ı devirmenin hayalini kuran Türkiye, en başta IŞİD’i hiç önemsemedi. Hatta tam destek vermese de üstü örtülü göz yumdu. Gerçi sonra nasıl bir belayla karşı karşıya kaldığını fark etti ama artık çok geç olmuştu. O kadar geç oldu ki... Sonuçta IŞİD, Irak’ın Musul’unu bile ele geçirebildi.

*

-MADDE İKİ: Türkiye, IŞİD denilen bela karşısında tam anlamıyla çaresiz. Irak hükümetiyle işbirliği yapsa... Maliki’yle arası açık. Kürtlerle işbirliği yapsa... Barzani/PYD çelişkisine oynamış. Savaşa girse... Nasıl çıkacağı belli değil. Batı ile bir şeyler denese... Onlarla da anlaşamıyor. “Stratejik derinlik” dese... Diye diye ne hale gelindiği ortada. Tam bir açmaz yani.

*

Haberin Devamı

-MADDE ÜÇ: Ne demişti dün Ahmet Davutoğlu? Şunu demişti: “Son 48 saattir Irak’ta yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Musul Başkonsolosluğumuzun güvenliği için gerekli önlemler alındı.” Bunu söylemesinin üzerinden 24 saat geçmeden Musul Başkonsolosluğu basıldı, görevliler rehin alındı. Türk siyasi tarihine geçecek boyutta diplomatik bir çöküştür bu.

*

-MADDE DÖRT: “Savaşalım” falan diyenlere, “Yavaş gelin de saçınız, başınız dağılmasın” demek isterim. Savaşacaksın da nasıl savaşacaksın birader? Karşında ilkesiz ve barbar bir örgüt var. Onunla yapacağın savaşın- Allah göstermesin–sınırlarının içinde ne türden patlamalara yol açacağından haberin var mı senin?

*

-MADDE BEŞ: El Kaide belasını durduracak tek güç var: Şii ittifakı... Bunun anlamı şudur: İslam dünyasında “El Kaide barbarlığı”nın karşısına ancak mezhep motivasyonuyla çıkılabiliyor. Mezhep farkı olmasa, mezhep gayreti olmasa... El Kaide’yi durduracak bir güç yok. Gel de İslam dünyasının bu hali karşısında derin bir azap duyma!

*

Haberin Devamı

-MADDE ALTI: Bu zamana kadar Kürtler açısından büyük bir sorundu “IŞİD”... Musul ve Kerkük devreye girdiği andan itibaren... IŞİD, Türkmenler açısından da büyük sorun olmaya başladı. Göreceksiniz: Tablo değişmezse çok yakında IŞİD sorunu, Türkiye’nin bir iç sorunu haline gelecek. Tehlike büyük yani...

*

-MADDE YEDİ: AK Parti cenahında bir süredir “Ahmet Davutoğlu başbakan olmalıdır” tezi pompalanıyordu. Yazın bir kenara: Musul’un El Kaide’nin eline geçmesi, bu gazlamanın sonunu getirebilir.

*

-MADDE SEKİZ: Yeryüzünde Müslümanlık adına siyaset güdenler, El Kaide’nin bu son zaferi karşısında büyük sıkıntıya girdi. Çünkü Müslümanlık adına siyaset güdenler, El Kaide türü barbarlığın “İslam’ın ta kendisiymiş” gibi takdim edilmesine güçlü bir itiraz geliştiremedi. Bu da aralarındaki mesafenin anlaşılmasını zorlaştırdı.

*

Haberin Devamı

-MADDE DOKUZ: IŞİD’in Musul’u alması ve oradaki Türk Konsolosluğu’nu basması, en çok AK Parti hükümetini derinden etkileyecek. İslam’ın adını kullanarak barbarlık yapan bu örgüt karşısında AK Parti hükümeti, kendi izlediği siyasi çizgiyi İslami açıdan revize etmek zorunda kalacak. Ne diyecek? Nasıl bir üslup kullanacak? Bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Bir şeyler kesin değişecek.


Bayrak yazısı


İKİ insan öldürüldüğünde tüylerini bile kıpırdatmazken...
Bir bayrak indirildiğinde yeri göğü ayağa kaldırıyorsan...
İnsanlığını bir kontrol et.

*

Roboski’de savaş uçaklarından atılan bombalarla öldürülen insanlar için kalbinin bir taraflarında en küçük bir merhamet kıvılcımı bile çakmazken...
Bayrak indirildiğinde duygudan duyguya atlayıp galeyanlara gark oluyorsan...
İnsanlığını bir kontrol et.

*

Haberin Devamı

Bizim liderlerimiz arasında “ben senden daha çok insanı seviyorum” yarışı yapılmaz.
Bizim liderlerimiz arasında geçmişten bugüne sürekli “ben senden daha çok bayrağı seviyorum” yarışı yapılır.
Neden?
Çünkü sen yarışın bu yönde olmasını istiyorsun.
O halde insanlığını bir kontrol et.

*

30 yıllık kirli savaşın suçlularına, sorumlularına herhangi bir bedel ödetilmesini talep etmek aklının ucundan bile geçirmezken...
Bayrak indirildiğinde “Bunun bedeli ödetilmelidir, vurun, kırın, indirin” diye haykırıyorsan...
İnsanlığını bir kontrol et.

*

Soma’nın vahşi madenlerinde 300’ü aşkın işçinin ölümünü bile iki günde unuturken...
Bayrağın indirilmesini aklından hiç çıkaramıyorsan...
İnsanlığını bir kontrol et.

*

Haberin Devamı

Katliamlar, sertleşmeler, içbarışın bozulması, her gün azar, bölme çabaları falan... Bunların hiçbiri ama hiçbiri seni “duyarlı” kılmazken...
Bir provokatörün indirdiği bayrak karşısında duyarlılığın tavan yapıyorsa...
İnsanlığını bir kontrol et.

*

Bayrağa öyle bir azim ve kararlılıkla sahip çıkıyorsun ki...
Senin bu azim ve kararlılığın karşısında devleti idare edenlerin hepsi en üst perdeden haykırmak ve meydan okumak zorunda kalıyorlar.
Ancak sıra en az bayrak kadar önemli başka değerlere, mesela insani değerlere gelince...
Senin o meşhur azim ve kararlılığının ne izine, ne de tozuna rastlanıyor.
O halde insanlığını bir kontrol et.

Bunu Mursi’ye nasıl anlatacaksınız?


MISIR’ın darbecisi Sisi’ye kutlama mesajı göndermiş Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.

*

AK Parti camiasına soruyorum.
Hem de bir Tayyip Erdoğan edasıyla soruyorum:
Bu kutlama telgrafını Mursi’ye nasıl anlatacaksınız?


Gel de rahmetliyi anma



RAHMETLİ Özal, Birinci Körfez Savaşı sırasında...
-“Girelim şu savaşa” diyordu.
-“Üç koyup bir alacağız” diyordu.
-“Musul ve Kerkük bizim olur” diyordu.
-“Bizim olmasa bile petrollerini biz kontrol ederiz” diyordu.

*

Gün oldu, devran döndü.
Musul ve Kerkük ellerin oldu.

*

Gel de rahmetliyi anma.


Askerin dilemması


ASKER, bayrağı indireni vursa...
-“Vay efendim bunlar ortalığı karıştırmak için vurdular” denecek.
-“Bunlar paralel” denecek.
-“Hep bunların yüzünden” denecek.
-“Derin devlet” denecek.

*

Asker, bayrağı indireni vurmadı...
-“Bütün suç askerin” deniyor.
-“Bunlar paralel” deniyor.
-“Kasten mi önlem almadılar” deniyor.
-“Müfettiş gönderdik” deniyor.
-“Yoksa bunlar derin devlet mi” deniyor.

Yazarın Tüm Yazıları