Dinde reform mu yapılmış oldu?

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Erbaş, kamuoyunun huzura çıktı ve şu iki şeyi söyledi:

Haberin Devamı

- BİR: Cuma namazı yerine evde öğle namazı kılınsın.

*

- İKİ: Camilerde cemaatle namaza ara verilsin.

*

Çok doğru karar!

Süper! Bravo!

Dinde reform mu yapılmış oldu

*

Bu kararla birlikte Diyanet İşleri Başkanı’nın cuma hutbesinde karşısındaki kalabalık cemaate...

“Kalabalık ortamlardan uzak durmaya gayret edelim” demesindeki mantıksızlık da aşılmış oldu.

*

Bazı tipler...

Daha düne kadar...

“Cuma namazına ara verilmeli, camilerde cemaatle namaz kılınmamalı” falan diye öneride bulunanları...

Neredeyse “İslam düşmanı” ilan edecek durumdaydılar.

Bugün alınan kararla birlikte acaba bir yüz kızarması yaşamışlar mıdır?

Sanmıyorum. Hiç sanmıyorum.

*

Bazı tipler ise...

“Barlara, gece kulüplerine falan gelince anında kapatma... Cami söz konusu olunca sıfır önlem” falan diye zehirlerini ortalığa saçıyorlardı.

Haberin Devamı

Bunlar ne yaptılar peki? Ne yapacaklar?

Alınan kararı beğenmeyip...

“Ama camiler açık olacakmış... Ama bireysel namaz kılmak serbest olacakmış...” diye velveleye devam ederek iflah olmalarının imkânsız olduğunu kanıtlamış oldular.

*

Aklı başında olanlar ise...

Kararı olumlu karşıladı.

Eleştirdikleri tek yön ise kararın geç alınmasaydı.

*

Peki alınan bu karar, “dinde reform” olarak yorumlanabilir mi?

Hemen söyleyeyim:

Reform meform değildir bu!

*

Çünkü konunun uzmanları, günlerdir açıklıyorlar.

Ayet söylüyorlar, hadis söylüyorlar.

Diyorlar ki:

“İslam’a göre bu tür durumlarda bu tür kararlar alınabilir.”

*

Şu kadarını söyleyeyim:

Bu kadar tereddüde, bu kadar çekingenliğe, bu kadar gecikmeye falan hiç gerek yoktu.

Dinde var olduğu bilinen hüküm, hemen uygulamaya konulmalıydı.

*

Neyse...

Geç de olsa doğru bir karar verildi sonunda.

Buna da şükür.


ŞU TİPLERDEN UZAK DURUN

- “Var ya... Ben bir duyum aldım” diye lafa girenlerden...

*

- “Her şey çok kötü olacak” diyen felaket tellallarından...

*

- Karantinaya alındığı güzelim yurt odasını beğenmeyip ahıra benzetenlerden...

*

- “Bana bir şey olmaz” diyen şuursuzlardan...

*

- “Abartılıyor abi ya...” diye konuşan zevzeklerden...

*

Haberin Devamı

- “Olup biteni bizden gizliyorlardır” diye güvensizlik yaratanlardan...

*

- Ne yapar ne ederim de muhalefet ederim diye çırpınanlardan...

*

- İşi gücü bırakıp WhatsApp’tan şakalı komikli videolar paylaşanlardan...



ŞAKA… ŞAKA…

“BALKONLARDAKİ eğlenceye bakınca insanın İtalya’da olası geliyor” diye bir espri yaptım.

Hay yapmaz olaydım!

Dinde reform mu yapılmış oldu


*

“Ahmet Hakan İtalya’ya gitmek istediğini açıkladı” falan diye internet sitelerine haber olmuşum.

*

Sanırım artık yazdığımız her cümlenin başına, ortasına, sonuna “şaka yahu şaka” falan yazacağız.

*

Ne günlere kaldık ey gazi hünkâr!



BU 18 MART’TA ÇANAKKALE MAHZUN KALACAK AMA…

KORONA belası yüzünden tarihimizin en önemli referans noktası olan Çanakkale Destanı, bu yıl kısıtlı biçimde anılacak.

Haberin Devamı

Maalesef bu kısıtlı anma, Çanakkale’nin önemine, ruhuna, anlamına yakışır nitelikte olamayacak.

Yani bu 18 Mart’ta Çanakkale, biraz mahzun kalacak.

Dinde reform mu yapılmış oldu

*

Ama son dönemde öyle önemli işler yapıldı ki Çanakkale’de... Hüzün bulutları biraz olsun dağılabilir.

*

Mesela çok derli toplu bir “Gelibolu Tarihi Alanı” oluşturuldu.

*

UNESCO geçici miras listesinde yer alan bu alan, Çanakkale Zaferi’nin en önemli cephesi...

Bu alanda “Kale Müzesi” var, “Anadolu Kilitbahir Kalesi” var, “Arıburnu Cephesi Yürüyüş Güzergâhı” var, “Bigalı Köyü Atatürk Evi Müzesi” var, “Anadolu Hamidiye Tabyası Çanakkale Savaşları Tarih Müzesi” var, “Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi” var.

Tarihi alan, çok modern bir şekilde her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turiste hizmet veriyor şu anda.

*

Haberin Devamı

Mesela ilk kez denizdeki izler ortaya çıkıyor.

*

Çanakkale’yi gezerken savaşın karadaki izlerine odaklanıyorduk. Ancak şimdi bir ilk gerçekleşiyor.

105 yıl önce Seddülbahir Kalesi açıklarında batırılan İngiliz savaş gemisi “HMS Majestic”in de içinde yer aldığı farklı batıklar, bölgede ziyarete açılıyor.

*

Mesela “Mobil Çanakkale Müzesi” oluşturuldu.

*

Çanakkale’ye gidemeyen gençlere, öğrencilere yönelik bir çalışma yapıldı. “Al sancağın dalgalandığı her yerdir Çanakkale” adlı bir mobil müze oluşturuldu. Çok iyi tasarlanmış, güzel bir çalışma. Bu çalışmalar yapılırken Çanakkale’yi nitelikli şekilde anma amaçlanıyor. Yani hurafelerden, ağızdan ağza dolaşan gerçek dışı hikâyelerden arınmış bir yaklaşım. Tarihçilerin onayı olmadan adım atılmıyor.

*

Haberin Devamı

Çanakkale’ye değer vermek, Türkiye’ye değer vermektir.

Çanakkale için çalışmak, Türkiye için çalışmaktır.

Çanakkale ruhu, bunu gerektirir.

Ve bu ruh, korona belasını yenecek ruhla aynı ruhtur.

Yazarın Tüm Yazıları