Deneyimlerimden öğrendiğim şeyler

- Asla büyük konuşmayacaksın.

- Her türlü sürprize ve sonuca açık olacaksın.

- “Kazandık, bitti o iş” falan demeyeceksin.

- Temennini kesin sonuç gibi görmeyeceksin.

- Sadece kendi çevrene bakıp seçim sonucu çıkarımı yapmayacaksın.

- Fazla angaje olmayacaksın.

- Soğukkanlılığı elden bırakmayacaksın.

- Amigoluğa soyunmayacaksın.

- İddialı çıkışlar yapmayacaksın.

- Anketlere fazla bel bağlamayacaksın.

- “Hayırlısı neyse o olsun” diyeceksin.

- Sandıktan çıkacak sonuçla kavga etmeyeceksin.

İSMAİLAĞA’DAN OY İSTEYEN BİR CHP’Lİ

EĞER belediye başkan adayıysan...

Tabii ki her kesimden oy isteyeceksin. Tabii ki tarikata da gideceksin meyhaneye de. Tabii ki cemaatlere de uğrayacaksın barlara da.

Vatandaşın olduğu her yerde olacaksın yani.

*

Zerre kadar yadırgamam bu tür çabaları.

*

Bu nedenle Eskişehir’in en büyük metropol ilçesi olan Odunpazarı’nın CHP’li adayı Kazım Kurt’un İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hicret Vakfı’nı ziyaret etmesini ve destek istemesini gayet olağan buldum.

*

Benim açımdan hiçbir sorun yok bu ziyarette. Gayet olağandır.

*

Ama çok merak ediyorum:

*

- Acaba tarikat denildiğinde öfkeden kıpkırmızı kesilen seküler muhalifler de olağan buldular mı bu ziyareti?

*

- Acaba kendilerini Cumhuriyet’in ve Atatürk’ün yegâne temsilcisi olarak görenler de olağan buldular mı bu ziyareti?

*

- Acaba bir AK Parti adayı, bir tarikatın kapısından geçtiğinde ortalığı ayağa kaldıranlar da olağan buldular mı bu ziyareti?

HZ. MERYEM İFTİRASI

SOSYAL medyada bir görüntü. Beyazlar içinde genç bir kadın. Umreye gitmiş. Yanında başka kadınlar da var.

*

Uhrevi havası hayli yüksek bu videonun üzerine şöyle bir ifade yazılmış: “Ben Hz. Meryem”.

*

Bu görüntü sosyal medyada şöyle pazarlandı:

İşte kendisinin Hz. Meryem olduğunu iddia eden bir kadın.

*

İşin aslını faslını anlamadan dinlemeden yorumlar yağdı bu görüntünün altına.

*

“Al bir yalancı daha”, “Din dolandırıcısı”, “Hep erkekler mi dolandıracak”, “Kendisine bol miktarda mürit toplar bu kadın” türü yorumlar.

*

Çok geçmeden videodaki kadın, sosyal medyadan feryat etmeye başladı.

*

“Ben Kübra Acar... O videodaki kişi benim. Videoyu kesip biçmişler. Üstüne de ‘Ben Hz. Meryem’ yazmışlar. Nasıl bir algı bu anlamıyorum. Sen Allah’ın huzurundaki birine şeyh muamelesi yapamazsın. Niye böyle bir şey yaptıklarını anlamadım. Yasal haklarımı kullanacağım.”

*

Müfteriliğin şerefsizlik boyutunda cereyan ettiği bir çağda yaşıyoruz. Hz. Meryem iftirası, bunun en büyük kanıtı.

SARIYER MERAKI

CHP, bu seçimde en tuhaf hareketi Sarıyer’de çekti.

15 yıldır girdiği her seçimi kazanan Şükrü Genç’e “Sen çekil git, biz başkasını aday göstereceğiz” dedi.

Şükrü Genç de çekilip gitmeye razı olmadı ve bağımsız aday olarak çıktı meydana.

Şükrü Genç

*

Çok merak ediyorum:

Şükrü Genç seçimi kazanabilecek bir performans gösterebilecek mi? CHP adayı, umduğunu bulabilecek mi? Her şeyini Sarıyer’e adadığını söyleyen AK Parti’nin genç adayı Hüseyin Coşkun, bu durumu fırsata çevirip aradan sıyrılabilecek mi?

Hüseyin Coşkun

SLOGANLAR ARASINDA

- SİNEM’DE ÜSKÜDAR VAR: Üsküdar’ın CHP’li adayı Sinem Dedetaş’ın sloganı. “Ekmek için Ekmeleddin” sloganıyla yarışabilecek denli kötü.

*

- SADECE İSTANBUL: Murat Kurum’un sloganı. Basit, net, anlaşılır. Bu seçimin iyi sloganlarındandı.

*

- SARIYER’DE YENİ BİR BAŞLANGIÇ: Sarıyer’in CHP adayının sloganı. İyi ama sizin parti 15 yıldır Sarıyer’i yönetiyor. Nasıl yeni başlangıç bu böyle?

*

- TAM YOL İLERİ: Enerjik bir slogan. İmamoğlu’nun bu sloganı, seçimin iyi sloganları arasına girer.

*

- KADIKÖY MESUT OLACAK: Kadıköy’ün CHP adayının adı Mesut. Fazla düşünmeden bulmuşlar sloganı.

BAŞKA MERAKLAR

- URFA MERAKI: Kasım Gülpınar, ne yapacak? Balon mu olacak, yoksa başaracak mı?

*

- EDİRNE MERAKI: CHP’nin kalesi olan bu şehir, gerçekten AK Parti’ye geçecek mi?

*

- ORDU MERAKI: AK Parti adayı Hilmi Güler’in durumu ne olacak? İYİ Parti adayı, bir çıkış yapabilecek mi?

*

- ESKİŞEHİR MERAKI: Eskişehir’in yerel statükosu yıkılacak mı, devam mı edecek?

DÜNKÜ HÜRRİYET’TE SÜPER MERAKLA OKUDUĞUM HABER

DÜNKÜ Hürriyet’i aldım elime. Baştan sona okudum. Gazetede en heyecanla, en merakla, en ilgiyle okuduğum haber, bizim kedi Faruk’la ilgili yapılan haberdi.

*

Kedi Faruk’un sağlık durumuyla ilgili veterinerin verdiği şu bilgiler yer alıyordu haberde: “Bugün daha iyi. Ancak hâlâ kendi isteğiyle mama yemiyor. İştahı yok. Serumla besliyoruz. Kan değerlerini takipteyiz. Yüzde 99 ihtimalle kırıklarından dolayı ameliyata almayacağız. Kafes istirahatiyle iyileşeceğini umuyoruz.”

*

Başına belalar gelmiş bir kedinin sağlık durumunun böyle detaylı takip edilmesi... Ne güzel ne şahane ne muazzam bir şey!