Çok doğru bir politika: İtidale çağrı politikası

***

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha olayların ilk dakikasında hem İsrail’e hem de Filistin’e “itidal” çağrısı yaptı.

Taraflara “fevri davranışlardan uzak durun” dedi.

*

Türkiye’nin izlemesi gereken en doğru politika budur.

*

Ben bu politikayı asla “durumu geçiştirme politikası” ya da “suya sabuna dokunmama politikası” olarak görmüyorum.

Aksine aktif tutum alma politikası olarak görüyorum.

*

Bu politika sayesinde Türkiye...

 Arabuluculuk dahil her türlü olumlu adımı atabilir.

 Sivil can kayıplarının önlenmesinde etkili bir rol oynayabilir.

 Yanan ateşin söndürülmesinde önemli bir aktör olabilir.

 Yangına körükle gidenlerin çabalarını boşa çıkarabilir.

 Filistin halkına daha fazla yardımcı olabilir.

 İsrail’i Gazze’de katliam yapmaktan vazgeçirebilir.

*

Peki Türkiye, anında taraf olup “slogan atma politikası” izleseydi ne olurdu?

Haberin Devamı

Belki bazı duyguları tatmin ederdi. Belki bazı heyecanları dalgalandırırdı.

Ama asla bir fayda sağlayamazdı. Ama asla bir etki üretemezdi.

*

Anında taraf olup taraflardan biri lehine güçlü biçimde tutum almak, etkin bir politika izlemek anlamına gelmez. Tam tersine süper edilgen bir politikanın içine gömülmek anlamına gelir.

Çünkü slogan atanın ne dediğine kimse bakmaz, sloganı atanı kimse ciddiye almaz.

*

İtidal çağrısı politikası, işte bu nedenlerle çok doğru bir politikadır. Türkiye, inatla ve ısrarla bu politikayı izlemeye devam etmelidir.

Çok doğru bir politika: İtidale çağrı politikası
 

SİVİLLER KATLEDİLİRKEN

Kimin öldürdüğüne bakılmaz.

*

 “Benim sivilim, onun sivili” ayrımı yapılmaz.

*

 “İyi ama onlar da daha önce sivil öldürmüştü” batağına saplanılmaz.

*

 Bugünün sivil katliamı, dünün sivil katliamlarıyla meşrulaştırılmaz.

*

 Öldürülen sivilin diniyle ilgilenilmez.

*

 “Sen falanca katliama karşı çıktın mı?” denilerek filanca katliama destek çıkılmaz. 

HASAN BASRİ YALÇIN

Hasan Basri Yalçın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olmuş. Alanı da “insan hakları” imiş.

*

Bu habere hem şaşırdım hem sevindim.

*

Haberin Devamı

Şaşırdım çünkü böyle bir gelişmenin yaşanacağına dair en küçük bir renk bile vermiyordu.

Sevindim çünkü Hasan Basri Hoca’nın siyasete olumlu katkılar sunacağından eminim.

Çok doğru bir politika: İtidale çağrı politikası
 

ATATÜRK DÜŞMANI BİR HEYKEL

Bu Atatürk heykelini ilk gördüğümde...

“Yok artık” dedim. “Şaka mı bu” dedim. “Kesin sosyal medya uydurmasıdır” dedim.

Maalesef gerçekmiş.

Çok doğru bir politika: İtidale çağrı politikası

Çanakkale Belediyesi tarafından bir parka dikilmiş.

*

Heykeli görenler haklı olarak tepki gösterince...

Çanakkale Belediyesi, şöyle bir açıklama yapmış:

*

“Kamuoyu Bilgilendirme: Çanakkale Kahramanları Parkı’nda bulunan Atatürk Heykeli, eleştiriler üzerine sanatçı tarafından yeniden gözden geçirilmek üzere alınmıştır. Kamuoyunun bilgisine sunarız.”

*

Haberin Devamı

Ben de Çanakkale Belediyesi’ne bir bilgilendirme yapayım:

*

Nesini gözden geçirecek sanatçı? Allah aşkına sizin hiç mi gözünüz, izanınız yok. Bunu Atatürk heykeli diye oraya dikmek, Atatürk aleyhine işlenen suçlara bile girer. Yazık, yazık. Sorsak “En Atatürkçü biziz” diye salınırsınız ortalıkta. Ne yaptığınızın farkında mısınız siz? Yoksa farkındasınız da dalga mı geçiyorsunuz milletle?

BELALI AYGIT: PARAMOTOR

Bu aygıtın adını ne çok duyar olduk son zamanlarda.

*

Bu belalı aygıt, aşağı yukarı şöyle bir şey:
Bir yamaç paraşütü düşünün. Buna bir motor takılıyor. Bu motor sayesinde araç hem ileri doğru hareket edebiliyor hem de yükselmeye başlıyor.

Aletin ilk kullanım tarihi: 1980.

*

Haberin Devamı

Uzmanların yalancısıyım: Kullanımı süper kolaymış. Harekete geçebilmesi için 30 metrelik bir düz alan yetip de artıyormuş. Bazı paramotorlar 5 km yüksekliğe çıkabiliyormuş. En hafif hava aracı sayılıyormuş.

*

Bu aracı en son HAMAS militanları, İsrail’e geçerken kullandı.

*

Devletler, ordular bu aracı şu ana kadar pek ciddiye almıyorlardı. Sanırım bundan sonra ciddiye alıp “Paramotorlara karşı hangi önlemler alınır?” türü derslere başlayacaktır.

Çok doğru bir politika: İtidale çağrı politikası
 

ARAMIZDA KALSIN KAZANIYORUZ

CHP İstanbul İl Kongresi’nde Ekrem İmamoğlu kürsüde.

Dinledim.

Destansı bir konuşma yapmaya çalışıyordu. Sesini indirip yükseltiyordu. Salonu galeyana getirmek için çabalıyordu. Kısılmış sesine rağmen performansı hiç fena değildi.

*

Haberin Devamı

Konuşmasının en coşkulu yerinde şöyle bağırdı İmamoğlu:

*

“2024’te yerel seçimleri kazanıyoruuuuz. Sonra 2028’de cumhurbaşkanlığını kazanıyoruuuz”.

Çok doğru bir politika: İtidale çağrı politikası

*

Salon çok coştu bu sözler üzerine.

Fakat ne yalan söyleyeyim benim dudaklarımda alaycı bir gülümseme belirdi.

*

Çünkü İmamoğlu “kazanıyoruuuz” diye haykırdıkça...

Aklıma Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olduğu seçimde melodili bir şekilde “KA-ZA-NI-YO-RUUUUZ” demesi geldi.

*

Fakat olumlu bir gelişme var:

İmamoğlu bu sefer, “aramızda kalsın” demedi.

Düşünsenize:

“Aramızda kalsın 2024’te yerel seçimleri kazanıyoruuuuz. Aramızda kalsın 2028’de cumhurbaşkanlığını kazanıyoruuuz” da diyebilirdi.

Yazarın Tüm Yazıları