Rekortmen pideci

DUYDUM ki Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye’deki gelir ve kurumlar vergisi istatistiklerini açıklarken İzmir’de sürpriz bir gelişme yaşanmış.Kentte en çok gelir vergisi ödeyen 100 rekortmen arasında Çeşme Ilıca’daki Dost Pide’nin sahibi Reşat Akbaykal da yer almış.Tek şubeli işletmenin sahibi Akbaykal, vergi dairesinden gelen habere hem şaşırmış, hem onur duymuş, hem de çarpıcı açıklamalar yapmış.“Olur olmadık şeyleri masraf gösterip vergiden düşenler var.

Haberin Devamı


Biz hiçbir zaman böyle şeylere tenezzül etmedik.
Bizim ve herkesin bu vatana borcumuz var.
Vatana borcumuzu, kazandığımızın vergisini son kuruşuna kadar vererek ödemeye çalışıyoruz.
İzmir’in anlı şanlı holdingleri, şirketleri, iş insanları neredeler?” demiş.
Benim tanıdığım Reşat Akbaykal, 68 kuşağı devrimci gençlik geleneğinden gelen güzel bir insan.
Ege’nin ilk TSE’li, Türkiye’nin de kendi kulvarında ISO 9001 belgeli ilk firmasının sahibi.
Kurulduğu günden beri aynı noktada, aynı heyecanla hizmet etmeye devam ederken, “Çeşme’nin lezzet durağı” olarak 50’nci yılını kutlamanın gururunu yaşıyor.
Dost Pide, baba Selim Sırrı Akbaykal’la temelini attıklarında 5 masası, 2 personeli olan mütevazı bir işletmeydi.
Günümüzde ise yurtdışından bile müdavimleri olan, pek çok ünlü şahsiyeti ağırlayan bir restorana dönüştü.
Çeşme’nin her yaz giderek artan nüfusuna paralel olarak büyüdü ama şımarmadı, lezzetini de hiç bozmadı.
Akbaykal, bugün 76 yaşında ama hala ilk günkü gibi dinç, çalışkan, enerjik, atak, mücadeleci ve de delikanlı!
Hani derler ya, ‘Kanı fıkır fıkır kaynıyor’ diye...
Aynen öyle!
Her daim güleç, hem daim sempatik.
Aynı zamanda Atatürk ve Cumhuriyet sevdalısı.
Öyle ki her haftaya tüm personelin katıldığı bayrak töreni ve İstiklal Marşı’yla başlıyor.
Mekanının duvarlarını hayatı boyunca biriktirdiği yüzlerce Atatürk fotoğrafı süslüyor.
Çeşme’de 300 yıllık geçmişe sahip bir aileden gelen Reşat Akbaykal, bu kişiliğine uygun olarak ne kazandıysa vergisini son kuruşuna kadar ödüyor.
Helal olsun, örnek olsun!

///

Yeni ‘gözde’si enerji

Haberin Devamı

EFENDİM, Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Opr. Dr. Kenan Kalı, sağlık ve inşaattan sonra bu kez enerji sektörüne el atmış.
Her fırsatta, “Cari açık vermemize en fazla sebep olan şey enerji ihtiyacını dışarıdan karşılıyor olmamız” diyen Kalı...
Enerji ithalatını azaltmak için güneş enerjisi yatırımına imza atmış.
Ve Şanlıurfa’da 7 milyon dolara bir santral kurmuş.
Hayata geçirdikleri bu GES’le hem hastane, hem de inşaat projelerindeki enerji ihtiyaçlarını karşıladıkları gibi kalanını da devletin kullanımına sunmuş.
Öğrendiğime göre grubun ihtiyacı 3 megawatt iken, 7 megawattlık bir tesisi hayata geçirmiş.
Şu anda 20 megawatt güneş enerjisi üretebilecek kapasiteleri bulunuyormuş.
Yatırım için Şanlıurfa’yı seçme nedeni ise bu bölgenin güneşin ışık açısının en verimli olduğu yerlerin başında gelmesiymiş.
Opr. Dr. Kenan Kalı’yı uzun yıllardır tanırım.
Kendisi aslen Malatyalı.
İzmir’le tanışıklığı üniversite dönemine dayanıyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu bir genel cerrah.
Birçok kentte hastaneleri, görüntüleme, diyaliz, tıp ve fizik tedavi merkezleri var.
Ama biz onu daha çok İzmir’de birbiri ardına hayata geçirdiği inşaat projeleriyle tanıyoruz.
Ki aslında onun yaptığı müteahhitlik değil, toplum mühendisliği...
İnanılmaz enerjik bir insan.
Kendi deyimiyle hızlı ve seri.
Yürürken de, yemek yerken de, konuşurken de, düşünürken de ona yetişmek mümkün değil!
Son yatırımında da bu kişiliğinin izlerini görmek mümkün.
İnanıyorum ki güneş açısından Türkiye’nin en zengin bölgelerinden olan Ege’de de en kısa zamanda benzer bir yatırıma imza atacaktır.
Zira onda yatırım iştahı hiç bitmiyor.

///

Bengisu, Oceans 7 yolunda

Haberin Devamı

İZMİRLİ Bengisu Avcı, ultra maraton yüzücüsü.
Yani, açık denizlerde kilometrelerce yüzen dünyaca ünlü bir sporcu.
Manş Denizi’ni en kısa sürede geçen Türk kadın sporcu unvanına sahip.
Catalina’yı aşan ilk Türk kadın yüzücü.
Cebelitarık’da ise rekoru var.
Manş Denizi, Catalina Kanalı ve Manhattan Adası parkurlarını geçip Triple Crown’un da sahibi olan ilk Türk kadın sporcu.
Tüm bunları başaran Bengisu’nun bir büyük hedefi daha var:
‘OCEANS 7’ diye adlandırılan ve bugüne kadar ülkemizden hiçbir kadın yüzücünün başaramadığı 7 büyük kanalı yüzerek geçmek.
7 kanalın 3’ünü, yani Manş Denizi’ni, Catalina’yı ve Cebelitarık’ı geçti Bengisu Avcı.
Şimdi ise sırada Cook Strait, Tsugaru, Molakai ve Kuzey Kanalı var.
Bengisu, 2 yılda bu 4 kanalı da geçmeyi planlıyor.
Duyduğuma göre Bengisu Avcı, çok kısa bir süre sonra Yeni Zelanda’daki Cook Strait’te suya girecekmiş.
Dünyada Oceans 7’yi sadece 27 sporcu tamamlayabildi.
Çok azı kadın.
İçlerinde ise hiç Türk yok.
Bengisu, bu hedefine varabilmek için soğuk, rüzgar demeden Çanakkale’nin buz gibi sularında her gün kulaç atıyor.
Büyük ihtimalle 1-2 aya kadar Bengisu Avcı’yı Oceans 7’ye bir kulaç daha yaklaştığı için alkışlayacağız.
İzmir, çok özel sporculara sahip çok özel bir kent.
Herkesin futbol konuştuğu bir yerde böylesine başarılı sporcuları fark etmemiz ve başarılarını alkışlamamız gerekiyor.
Bence Bengisu’yu dikkatle takip edin.
Çok şeyi başaracak ve uluslararası arenada daha da büyük dereceler elde edip ülkemizin tanıtımına katkıda bulunacak.

Yazarın Tüm Yazıları