Bir mekan bir hikaye "Tarihle koyun koyuna"

YOKUŞ başına geldiğinde / Bodrum’u göreceksin / Sanma ki sen / Geldiğin gibi gideceksin / Senden öncekiler de / Böyleydiler / Akıllarını hep Bodrum’da / Bırakıp gittiler. ‘Halikarnas Balıkçısı’ Cevat Şakir Kabaağaçlı o kadar güzel anlatmış ki adeta üzerine söylenecek söz bırakmamış. Gerçekten de Bodrum, 3 bin 500 yıllık tarihi, kadim medeniyetlerden miras aldığı kültürü, sanatı, doğal güzellikleri, özgün mimarisi, muhteşem koyları, sabaha kadar süren eğlence hayatı, ziyaretçilerin her ihtiyacına cevap veren farklı konseptteki nitelikli konaklama tesisleri, gastronomisi ile cennetten farksız. Ve her köşesi keşfedilmeyi bekliyor. Ben de sizi bu hafta tarihin hemen yanı başında hizmet veren bir lezzet durağına götürmek istiyorum: Tyro...

Haberin Devamı

Bir mekan bir hikaye Tarihle koyun koyuna

İtalyan denildiğinde ilk akla gelenler pizza, makarna ve bruschetta olabilir. Ancak Tyro’da ev yapımı somon carpacciodan gurme şarküteri tabaklarına, lazanyadan kuzu incikli papardelleye kadar pek çok alternatif var.

Bodrum’da bir İtalyan

TYRO Italiano Pizzeria Ristorante, Bodrum’un gözde tesislerinden Bodrium Otel&Ianua SPA bünyesinde hizmet veriyor. Mekan, tarihin tam kalbinde, dünyaca ünlü Myndos Kapısı’nın hemen yanında. Büyük İskender Caddesi’nin üzerinde. Makedonya Kralı Büyük İskender, M.Ö. 334’te Pers topraklarını ele geçirmek için yaklaşık 140 bin kişilik ordusuyla çıktığı sefer kapsamında geldiği Bodrum’da (Halikarnassos) bu caddeden geçmiş. Ancak dünyanın 7 harikasından biri kabul edilen anıta adını veren Karya Satrabı Mausolos tarafından kentin surları üzerine adeta bir kalkan olarak inşa edilen Myndos Kapısı’nı bir türlü aşamamış. 1 ay mücadele etmesine rağmen alamayınca kuşatmayı yarıda bırakmış ve bölgeyi Kraliçe 1’inci Ada’ya bırakarak Likya üzerinden yoluna devam etBir mekan bir hikaye Tarihle koyun koyuna

Haberin Devamı

Tyro’nun lezzet sırrı pişirme tekniği ve malzeme kalitesinde gizli.


miş. M.Ö. çağlardan itibaren insanoğlunu kendine hayran bırakan Bodrum, o günden günümüze Leleg, Karia, Pers, Dor, Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi çeşitli uygarlıkların izlerini barındırıyor. Bodrumlu tarihçi Herodotos’un M.Ö. 1000 yıllarında kurulduğunu yazdığı kent, insanların hayatlarına yeni anlamlar katmalarına yardımcı olurken kucağını onu isteyen herkese açıyor. İşte tüm bunlardan dolayı, aynı zamanda lobisinde Mausolos’un anıt mezarının Bodrum’daki en büyük replikasına ev sahipliği yapan ve odalarına mitolojik isimler veren tesis yöneticileri konu restorana bir ad bulmaya geldiğinde Tyro’da karar kılmışlar. Tyro, Yunan mitolojisinde bir Teselya prensesi. Ama aynı zamanda ‘yeni bir başlangıç’ anlamına geliyor. İşte, tarihin hemen yanı başında otel ve spa’ya ek olarak tesise bir lokanta kazandırma fikri oluştuğunda isim de konsept de kendiliğinden oluşuvermiş. Hemen söylemeliyim ki burası bir otel restoranı değil. Tabii ki konuklarına da hizmet veriyor ama öncelik Bodrum’da yaşayanlar ve tatil için Ege’nin incisini tercih edenler... Genel Müdür Yiğit Girgin, “Kimseyi örnek almadık, kendi tarzımızı yarattık. Amacımız otelimize ve sektöre katma değer yaratmaktı. Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum” diyor. Yiyecek-İçecek Müdürü Ali Demiryürek ve deneyimli şef Ali Şahin de İtalyan lezzetlerini orijinal tariflere sadık kalarak beğeniye sunduklarını belirtiyor, “Sırrımız pişirme tekniği ve malzeme kalitemizde gizli. Ekip olarak hijyen, lezzet ve kalite odaklı çalışmalarımızı sürdürüyoruz” bilgisini paylaşıyor.

Haberin Devamı

Bir mekan bir hikaye Tarihle koyun koyuna

 

HER DETAYINA KADAR DÜŞÜNÜLMÜŞ
Öncelikle Tyro, modern ve rahat bir ambiyansa sahip. Bahçeyle birlikte 100 kişi kapasiteli mekanda kırmızı-siyah ağırlıklı objeler hakim. Bir yandan ateşi, samimiyeti, heyecanı, mutluluğu; bir yandan da gücü, gizemi, zarafeti hissediyorsunuz. Lezzetin hiç bitmeyen bir yolculuk olduğundan hareketle dekordan sunuma her ayrıntı düşünülmüş. 20 kişilik genç kadro haftanın 7 günü, 12.00-23.00 saatleri arasında gülen yüzleriyle hizmet veriyor. Her cuma akşamı Tuba-Deha ikilisi akustik canlı müzik performanslarıyla konuklarına keyifli saatler yaşatıyor. Menü ağırlıklı olarak İtalyan ama Türk ve uluslararası mutfaklardan izler de var. Tüm ürünler doğal ve taze. Hiçbirinde katkı maddesi yok. Her şey mevsiminde ağırlıklı olarak yerel üreticilerden alınıp kullanılıyor. Pizza hamuru 72 saatte mayalanıyor, böylece mideyi rahatsız etmiyor. Taş fırından çıkan pizzalar incelikleriyle dikkat çekiyor, çıtır çıtır, adeta ağızda dağılıyor. Makarnalar da tamamen el yapımı ve özel olarak hazırlanan soslarla servis ediliyor. Tyro Bar&Lounge’ta ise zengin bir seçki sizi bekliyor. Ürünlerin büyük çoğunluğu yerli. Şarap kavı ise ağırlıklı Bodrum yöresinden. İnatla ve ısrarla yerel bağların ürünlerini tercih ediyorlar. Böylece Bodrumlu butik üreticileri desteklerken, üzümlerine de sahip çıkıyorlar.

Haberin Devamı

72 SAAT MAYALANMIŞ HAMURDAN
Başlangıç ve ara sıcak olarak 12 alternatif var. (89-299 TL) Acılı domates soslu işkembe sote, cherry domates ve parmesandan oluşan güveçte Sicilya usulü işkembe tek kelimeyle müthiş. Fırında pişmiş köfte topları, domates sos, fesleğen, çörek otu, parmesan ve patlıcan beğendili Milano köfte topları farklı bir başlangıç için enfes. Portakal rendesinde bekletilmiş somon, roka, çıtır kapari çiçeği, kırmızı soğan turşusu, parmesan cips kombinasyonlu somon gravlax da denenmeyi hak ediyor. Makarnalar 15 çeşit. (199-399 TL) Ben makarnada tercihimi adını mekandan alan Tyro spaghettiden yana kullandım. Tereyağlı ev yapımı spagettiye sarımsak, kuru domates, et suyu ve maydanoz çok yakışmış. Kestane mantarı, kayın mantarı, kültür mantarı ve porçini mantarı dolgulu raviolide de gözüm kalmadı dersem yalan olur. Krema, trüf yağı, ricotta, mascarpone ve parmesanla iştah kabartıyor. Tyro’nun en iddialı olduğu lezzet kuşkusuz pizza. 16 farklı seçenek sizi bekliyor. (199-389 TL) Ben ortaya birkaç çeşit söyledim. Diyebilirim ki hepsi birbirinden lezizdi. Domates sos, mozzarella, yöresel mantar çeşitleri ((özellikle Bodrum’un yerel mantar avcılarından Süleyman Yıldırım’ın dağlardan taze taze topladığı, Türkiye’de şef mutfağında ‘Kral Mantarı’, yurtdışında ‘King Oyster’, mikologlar arasında ‘Pleurotus Eryngii’ olarak bilinen ‘Körek Mantarı’), rakula ve parmesandan oluşan pizza aklımda kaldı. Risotto sevenler için mürekkepli, pancarlı, mantarlı, deniz ürünlü, dana kaburgalı alternatifleri sunuluyor. (249-399 TL) Krema, karides, ahtapot, midye, kalamar, parmesan ve iri kıyım maydanozlu deniz ürünlü risotto adeta damak çatlatıyor. Et sevenler için risotto dana kaburga da iyi bir seçim.

Haberin Devamı

ET VE BALIKTA DA DOĞRU ADRES
Menüde burger sevenler de unutulmamış. (199-229 TL) Füme kaburga eti, eritilmiş cheedar peynir, balzamik soslu karamelize soğan, fırın patates ve maskolin salata birleşimi dana briskete ‘Hayır’ demek imkansız gibi. Tercihiniz et-balık üzerine ise doğru adrestesiniz. (289-644 TL) Mutfak, ızgara konusunda çok deneyimli. Mühürleme o kadar başarılı ki ne söylerseniz söyleyin pişman olmayacağınızın sözünü verebilirim. Ben salatasız sofra düşünemeyenlerdenim. Tyro’da 7 çeşit salata sunuluyor. (109-289 TL) Egzotik domatesler, kırmızı soğan, kıtır ekmek parçaları, fesleğen, balzamik, zeytinyağı ve mozzarella topları bulunan panzanella salatası sizi alıp Toskana’ya götürüyor. Tatlı olarak lavantalı creme brulee, tuzlu karamel, panna cotta, tiramisu, brownie, cheesecake sunuluyor. (114-159 TL) Acı badem likörlü tiramisu bu lezzet şölenine nokta koymak için ideal.



 

Yazarın Tüm Yazıları