Yalçın Bayer: Siyaset karışırsa hesap sorarım

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

KONYA Tarım İl Müdürlüğü çalışanları arasında ayrım yapılması hakkında 27.6.2000 tarihli ‘‘Tayin edildiler, huzuru bozdular’’ başlıklı yazımıza Tarım ve Köyişleri Bakanı Prof. Hüsnü Yusuf Gökalp'in yaptığı açıklama şöyle:

‘‘Göreve geldiğim günden itibaren, Bakanlığım merkez ve taşra teşkilatlarının çalışmalarına büyük ivme kazandırılmış, çalışma düzeni getirilmiştir. Laboratuvarlarımızın halk sağlığını doğrudan ilgilendiren konularla ilgili çalışmalarında da titizliğe büyük önem verilmiştir. Buna tüm Türkiye şahittir.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı; duran, hantal bir yapıya sahip, iş üretmeyen, analizleri günlerce geciktiren bir yapıdan kurtarılmış, iş üreten, mesaiye büyük önem veren, analizleri geciktirmeden ve harfiyen yapan bir yapıya ve çalışma düzenine kavuşmuştur. Bundan rahatsızlık duymaya bir mana vermek mümkün değildir.

Ancak, eskiden mesaiye gitmeden maaş alanların, mesaide olması gerekirken özel iş yapanların bizim uygulamalarımızdan rahatsızlık duymaları gayet normaldir.

Bizim çalışma şartlarımızda ve idaremizde siyasi mülahazalar değil iş üretmek, proje üretmek, çalışmak esastır. Adama göre iş değil, işe göre adam esası vardır. Siz de bir noktada bu çalışmalarımıza şahitsiniz.

Konya İl Kontrol Laboratuvarı Müdürlüğü, yılda ortalama 3 bin 200 adet numunede, 13 bin civarında analiz yapılan ve iş yoğunluğu bulunan teknik laboratuvardır. Böylesine teknik bir yerde, işi bilmeyenlerin, çeşitli mülahazalarla herhangi bir mevkiye getirilmesi mümkün değildir.

Ortaya atılan ddialarla ilgili gerekli incelemeyi başlattım. Mektupta ifade edildiği gibi herhangi bir siyasi mülahazaya göre uygulama yapılıyor ise, sorumluları hakkında gerekenin yapılacağını bilmenizi isterim.’’

OKUR HATTI

Karaveli, Avusturya makamlarına soruyor

Efes'ten kaçırılan eserleri

neden saklıyorsunuz

EFES'ten kaçırılan eserler Viyana'da mı? Efes Antik Kenti'ndeki ‘Yamaç Evler’, Kültür Bakanımızla, Avusturya Kültür Bakanı Bayan Elisabeth Gehrer tarafından ziyarete açıldı. Bu arada, Efes'te kazı yapma izninin 105 yıl önce Sultan II. Abdülhamit fermanıyla Avusturya'ya verildiğini ve elde edilen bazı buluntuların Selçuk Müzesi'ne yerleştirildiğini biliyoruz.

Ancak; Avusturyalılar'ın çok sayıda ve paha biçilmez eseri, yürürlükteki anlaşmaları çiğneyerek ülkelerine kaçırdıkları yıllardan beri ısrarla iddia edilmektedir. İşin ilginç yanı, medyamız bu ulusal sorunun üzerine gitmediği gibi Avusturyalılar'dan da çıt çıkmamıştır.

Viyana'da; 1683 kuşatmasında ele geçirilen Osmanlı silah, sancak, çadır vesairenin özenle sergilendiği bir müzede bulduğum yetkiliye Türklüğümü gizleyerek:

‘‘Neredeyse 10 yıldır kazdığınız Efes'ten getirdikleriniz nerede?’’ diye sormuş ve şu yanıtı almıştım:

‘‘Onları şimdilik depolarda saklıyoruz. Uygun bir zamanda, Berlin'deki Pergamon (Bergama) Müzesi gibi biz de bir Efes Müzesi açıp bunları sergileyecek ve dünyayı şaşkına çevireceğiz!..’’

İki ay kadar önce Efes'in yanı başındaki Selçuk Müzesi'nde bu anımı aktardığım bir yetkili:

‘‘Vallahi, bu söylentiler bizim kulağımıza da geliyor!’’ demez mi?

Şimdi, Avusturya Kültür Bakanı Bayan Gehrer ile bu ülkenin Efes kazıları ve Arkeoloji Enstitüsü Başkanı Ord. Prof. Dr. Krınzinger'e açıkça soruyor ve Türk kamuoyuna doyurucu bir yanıt bekliyorum.

‘‘Kazı imtiyazını aldığınız 1895'ten beri Efes'ten Avusturya'ya tarihi eser kaçırıldı mı? Kaçırıldı ise bunlar halen nerede saklanmaktadır ve Türkiye'ye iadesi düşünülmekte midir?’’

Bu konuda tabii ki bizim Kültür Bakanı da kamuoyunu aydınlatmak yükümlülük ve sorumluluğu altındadır.

Avusturyalılar'a güvenebilir miyiz?

Orhan KARAVELİ-DATÇA

MÜKTESAP hakkı verilmeyen bir grup memurdan... ‘‘Devlet memurları 10 hizmet sınıfı içinde yer alıp, her başarılı yıl için bir kademe, her üç yıl için de bir derece alarak yükselirler. 657 Sayılı Yasanın 36. maddesinde; Yüksek Okul mezunu memurların 10. derecenin 2. kademesinden memuriyete başlayacakları, 1. derecenin son kademesine kadar yükselebilecekleri açıkça belirtildiği halde, Türkiye'de Genel İdare Hizmetleri sınıfına dahil 350 binden fazla memur maalesef 1. dereceye yükselemiyor. Nedeni de kadro yokmuş. Devletin gerekli düzenlemeyi yapması gerekmiyor mu? Bunu başarmak çok mu zor?’’

PAMUKKALE Otobüs İşletmeleri'nin 27.6.2000 tarihli seferiyle eşimi ve 16 aylık kızımı Bodrum'dan Bursa'ya gönderdim. İzmir'de başka bir arabaya aktarma yapılmış. Bileti alırken bu bize söylenmedi. Eşim kızım kucağında olduğu halde 2 tane çanta, 1 bavul, 1 çocuk arabasını diğer arabaya taşımak zorunda kalmış. Lütfen yardım edin diye bağırana kadar da kimse yardım etmemiş. Bu da yetmiyormuş gibi firma Bursa yolcularını çevre yolunda indirmiş. Nedeni de firmanın Bursa Garı'nda peronunun olmaması imiş. Madem öyle niye Bursa yolcusu alınır, niye bilet alırken bu söylenmez? Bu nasıl hizmet anlayışı?

Erdoğan TURAN-BODRUM

Yazarın Tüm Yazıları