Yalçın Bayer: Güneydoğu'da 'ucuz petrol' kavgası

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Geçenlerde, Cüneyt Canver'in Güneydoğu'daki 'petrol pazarı' üzerine yazdığı bir yazıdan yola çıkarak, ‘‘Yazıda adı geçen kişi eski ANAP'lı Bakan Salih Yıldırım mı?' diye sormuştuk.

Prof. Dr. Yıldırım, ANAP Şırnak Milletvekili... Geçen dönem GAP'tan sorumlu devlet bakanlığı yapan Yıldırım arayarak, devlet eliyle birkaç firmaya verilen 'ucuz petrol'le ilgili yapılan ihale sonucu kendisine yönelik tepkileri dile getirdi. Yıldırım şöyle dedi:

‘‘Mafyanın, terör örgütlerinin nasiplendiği, her türlü kanunsuzluğun yaşandığı 'Habur Çetesi' konusunda biz devletin denetiminin yöre insanına yönelmesini isterken yanlışlıklar yapıldı; bunun düzeltilmesi konusunda Enerji Bakanlığı'na öneriler götürürken, asılsız söylentiler yayıldı.’’

Yıldırım konuyu baştan alarak şu bilgileri veriyor:

PETROL RANTI DAĞITILDI

Başta Irak olmak üzere Suriye ve İran'dan yapılan mazot ticareti büyük bir rant yaratıyor, trilyonlar götürülüyordu.

Bu durum, haksız rekabete yol açtığı gibi büyük dağıtım şirketlerine darbe de vuruyordu. Geçen yıl MGK'nın önerisi ve Bakanlar Kurulu'nun kararı ile Petrol Ofisi, Habur'a akaryakıt dolum tesisi inşa ettirdi. Ancak Petrol Ofisi'nin özelleştirilmesi çerçevesinde bu tesis TPAO'ya devredildi. Bu tesisin Şırnak'taki kamyoncular ve motorin tacirlerinin ortak şirketiyle çalıştırılması düşünüldü, ancak gerçekleşmedi.

Sonuçta 1999 Mart'ında Başbakanlığın oluruyla TPAO'nun yan kuruluşu olarak kurulan TPİC'nin, Habur'daki tesisleri işletmesi uygun görüldü.

Ne yazık ki, gelen mazotun dağıtımının yüzde 70'i OPET'e (Büyük ortağı Fikret Öztürk, diğer ortakları arasında ANAP Ağrı Milletvekili Yaşar Eryılmaz'ın kardeşi de bulunuyor), yüzde 20'si PETLINE'a (Ortakları arasında emniyet müdürlerinden Nihat Camadan'ın kardeşi ile Ali Yasak'ın bulunduğu öne sürülüyor), % 10'u da M.OIL, Aytemiz ve TUTA'ya (Ortakları arasında DYP Batman Milletvekili Faris Özdemir de var) verildi.

BÜYÜKLER NEDEN YOK?

Daha önce de 960 bin ton fuel-oil işini alan bu firmalara yıllık 150 bin ton mazot dağıtım işinin verilmesi bir anlamda Tekel oluşturmuş oldu.

Petrol Ofisi, Total, Tabaş, Türkpetrol ve Elf ile uluslararası Shell ve BP şirketleri bu ihalede devre dışı bırakıldı.

ANAP Milletvekili Prof. Yıldırım, ‘‘Bu haksızlık karşısında hemen müdahale ettiğini’’ belirterek, ‘‘Güneydoğu petrolünün yüzde 90'u iki şirketin denetimine verilebilir mi? Enerji Bakanı Sayın Ersümer'e durumu bildirdim. Ticarette adaletin egemen olması gerektiğini, büyük şirketlerin neden devre dışı bırakılmasının yanlış olacağını söyledim. Ve en önemlisi de, bu dağıtımı yapacak bütün şirketlerin Türkiye'deki pazar payları ölçüsünde tahsis edilmesidir. Ben bunları önerdim’’ diye konuşuyor.

CESEDİMİ ÇİĞNERLER

Peki bu öneriniz yerine getirilmezse...

- Benim cesedimi çiğnemeleri lazım. Büyük rant var. 10.5 milyon işsizin 3 milyonu Doğu ve Güneydoğu'da... Terörün altında yatan nedenlerin birincisi eğitim, ikincisi de ekonomidir. Tarihte 34 isyan vardır; hepsinde de bu faktörleri görürüz. Devletin, burada büyük vergi kaybına rağmen bu petrolün Irak'tan getirilmesine olanak sağlaması büyük özveridir. Devlet fakir fukaraya iş sağlamak için buna izin vermiştir. Bunun getirisini bir-iki petrol şirketine verirsek, vebalini taşımış oluruz.

Bu haksız rekabete karşı çıkarken, bunun getirisi ne olacaktı?

- Aylık 2 trilyon olduğunu sanıyorum. Bölgede 43 kamyon var; 500 bin esnaf var. Bunların çanına ot tıkayamayız. Bunların sıkıntıları önlenmelidir. Habur'daki 10 bin tonluk depo 50 bin tona çıkartılmalı, istismar önlenmelidir. Şoför gelmeli, malını boşaltmalı, çekini hemen alıp tahsil edebilmelidir. Zaten yeni şekle göre, KDV şoförlere değil, tüccara fatura edilecek. Böylece devlet mazotu kontrol edecek, hem de bölge halkı mali külfetten kurtulacak. Şırnaklılar da, 99 ortaklı bir şirket kuracaklar.

ÇİRKİN DEDİKODULAR

Size yönelik tepkiler de var...

- Aç ama namuslu insanlar, ekmeğini direksiyonu ile kazananlar bize şükran borçluyken, rantı elinden kaybolan tüccar da tepkili olacaktır tabii... Gelen mazotu kayda sokmayan insanlar bu sistemi istemiyorlar. Bunların karşısında tek engel benim. Bunlar şimdiye kadar o iki firma ile hareket ediyorlardı. Ben halkla devletin barıştırılması için büyük mesafe kaydettim. Devletin bir kurum olduğunu gösterdim. Ama bazılarının hesabına bu gelmiyor. Türkiye'de namuslu insan olmanın faturası ağırdır. Meydanı boş bırakmaya hiç niyetim yok.

Bu işlerde kardeşiniz var mı?

- Hiçbir şeyle ilişkisi yok. Kardeşimin sınır ticaret belgesi almak istediğini duyduğumda engelledim. Telefonunun parasını dahi ben karşılarım. Rant olan yerde herkesi, her kurumu bulabilirsiniz. Ben bu çirkin oyunlar içinde olamam.

MGK'da dün görüşüldüğü sanılan gümrüklerdeki sınır ticareti ile yeni düzenlemenin Prof. Yıldırım'ın önerisi doğrultusunda hazırlandığı anlaşılıyor.

'Ucuz petrol' kavgasının sonuçlarını izlemeye devam edeceğiz.

Ediz

Hun'u

arıyorum

TOPLUMSAL ve hukuksal sorunlarımızı gücünün yettiğince ortaya koymaya çalışan dikkatli okurumuz, Geredeli avukat Nurettin Kaptan'dan:

‘‘Çevreci, artist Ediz Hun, İstanbul'dan milletvekili oldu. Çevre Komisyonu'na seçildi. Deprem oldu; TÜPRAŞ'ta yangın çıktı; AKSA zehir saçtı; enkazlarla deniz dolduruldu, deprem sonrası ortaya çevre kirliliği çıktı, yeşil alanlara prefabrik konutlar yapıldı, maalesef hiç sesi çıkmadı. Demek ki Hun'un çevreciliği, parlamentoya girene kadarmış. O da Meclis'in düzenine uydu!’’

Kaptan yazısının sonuna bir not düşmüş:

‘‘Parti liderlerinin padişah olduğu yerde demokrasi, cumhuriyetin başında sallanan Demokles'in kılıcıdır.’’

KARAYOLLARI'ndan 1981'de, ikinci derecenin 7. kademesinden emekli oldum, elime 88 milyon lira geçiyor. Yakınlarımdan bir şahıs, askerliğini emekliliğe saydırmak ve diğer kısmını da borçlanmak suretiyle dışarıdan prim ödeyerek emekli oldu; eline 112.5 milyon geçiyor. Bu haksızlığın nedenini öğrenmek istiyorum.

Ahmet YENER

ANKARA

ÇAYYOLU mevkiindeki Konutkent 2 Blokları'nda oturuyorum. Eskişehir yoluna paralel; çift gidiş ve gelişli, Ümitköy, Çayyolu, Mesa Koru, Konutkent 1 ve 2'yi bağlayan bir kavşağımız var. Bu kavşağa seçimlere bir hafta kala alelacele trafik ışıkları diktiler. Diktiler de o gün bugündür yanmasını bekliyoruz.

Yasemin UÇAK

ANKARA

YALOVA'nın Altınova Kaymakamı'na... Belediyeye ait vidanjör, Akçukur Köyü, Ballıkaya mevkiinde boşaltılıyor. Valideköprü yolu kenarları çöplük haline getirildi. Çöpü gören herkes çöp atıyor. Yalak Deresi yatağına da çöp ve inşaat atıkları atılmaya başlandı. Kış gelip dere yükseldiğinde çöpler Altınova'dan denize kadar inecek ve çevreyi mahvedecektir. Sayın kaymakam, yazıyorum ama inanıyorum ki sizden başka kimse ilgi göstermeyecektir.

Salih BÜYÜKBAYRAK

İSTANBUL



Yazarın Tüm Yazıları