Yalçın Bayer: Bayram, Van'da polis lojmanı inşa ediyor






Yalçın BAYER
Haberin Devamı

‘KAÇAKÇI olduğum söyleniyor, varsa suçüstü yapsınlar. Bu kadar üzerime gelmeyin. Yakamı bırakın. Basın haddini aştı. Birçok kişinin canı yanar. Ama it ürür, kervan yürür. Aşiretimin oylarıyla geldim. Bu oylar benim çantamda, kimseden almadım. Dünya ayağa kalksa yine Meclis'e geleceğim. (...) Hakkımda bir dava olduğu ispat edilsin, kendimi Atakule'den atarım.’ (Saliha Çolak, Milliyet, 20.3.2001)

Van Bağımsız Milletvekili Mustafa Bayram bu sözlerinden üç gün sonra Üsküdar'da adamları vasıtasıyla polise Picasso'nun bir tablosunu satarken yakalandı. Ancak suç ağır cezalık olmadığı için dokunulmazlığı nedeniyle savcılık marifetiyle serbest bırakıldı.

Kaçak tablo soruşturmasını yapan savcı, sanıklar hakkında kaçakçılık, dolandırıcılık veya vergi usul yasasına muhalefetten soruşturma dava açabilecek.

Soruşturmanın tarihi eser kaçakçılığından yürütülebilmesi için bilirkişinin raporunu Kültür Bakanlığı'nın onaylaması gerekiyor. Sorun, tablonun orijinal olup olmadığı konusunda düğümleniyor. Orijinal olursa sorun yok.

Mustafa Bayram'ın, geçen cumartesi günü adamlarıyla yakalanıp serbest bırakıldıktan sonra bazı gazetecileri arayarak, ‘‘polisin kendisine komplo yaptığını’’nı öne sürmesi ilginç değil mi?

Yavuz hırsız ev sahibini şaşırtırmış.

Bayram, Hakkari, Yüksekova ve Başkale'de ağırlıklı 'Ertuşi' aşireti mensubu. Ancak aşiretin lideri Başkale Belediye Başkanı İskender Ertuşi. Aşiret içinde bölünmeler bulunmasına rağmen Bayram ağırlıklı bir isim.

KEÇECİLER'E SALDIRDI

Adı 1980'lerden beri çeşitli uyuşturucu kaçakçılığı olaylarında geçiyor. Van ve İstanbul Yeşilköy'de iki kez tutuklandı, ancak serbest kaldı.

Bayram, müteahhitlik yaparken 1995'te ANAP'tan Şeref Bedirhanoğlu ile birlikte TBMM'ye girdi. Bu arada Bayındırlık Bakanı Mehmet Keçeciler'den, kendisine ihale vermeyen Van Karayolları Bölge Müdürü'nün görevden alınmasını istedi. Basına yansıyacak şekilde Keçeciler'le tartıştı. ANAP'tan ayrıldıktan sonra Erbakan'ın sunuşu ile RP'ye katıldı. 1999 seçimlerinde yine Meclis'e girmeyi başardı. FP'nin kapatılma ihtimali karşısında dokunulmazlığını korumak için bu partiden de istifa etti, bağımsız kalmayı tercih etti.

Daha önce gazetecilere ‘‘Ben 16 yaşından beri adliye koridorlarındayım’’ diyen Bayram hakkındaki uyuşturucu davaları, son af yasası ile donduruldu. Halen Meclis'te adam öldürmeye azmettirmekten bir dosyası bulunan Bayram'ın firari damadı Cumhur Yakut'a ait olduğu bildirilen İstanbul Bağcılar'da piyasa değeri 15 trilyon olan eroin ele geçirildi.

Müteahhitliğini sürdüren Bayram, halen Van Polis Lojmanları'nın inşaatını sürdürüyor. Bayram bu işi, ihaleyi kazanan bir müteahhitten devraldı.

1995'te Mustafa Bayram'ın yerine aday gösterilmeyen ve bunun üzerine ANAP'tan istifa eden İÜ İktisat Fakültesi öğretim üyesi, eski başbakanlardan Ferit Melen'in oğlu Prof. Mithat Melen bir konuşsa ne güzel olur.

Göz sağlığı üzerinde oyun

TÜRK Oftalmoloji Derneği Başkanı Dr. Sunay Duman, halkın göz sağlığı ile oynandığını belirterek şunları söylüyor.

‘‘TBMM Sağlık Komisyonu'ndan genel kurula gönderilen 'Gözlükçülük Hakkında Kanun Tasarısı' sonuçları itibariyle önemli problemlere neden olacak. Bu yeni tasarıyla adeta biz göz hekimleri hiçe sayılarak bizim 'gözlük hekimliği' olarak adlandırdığımız yeni bir grup yaratılmak isteniyor.’’

Duman, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'la görüşerek, 'sertifikalı gözlük hekimliği' ile ilgili maddelerin tasarıdan çıkartılmasını istemiş, ancak o günden bugüne, raftan alınıp satılan bir malzeme haline getirilmek istenen gözlükle ilgili endişelerini giderecek bir yönde bir gelişme olmamış. Bakanlığın yaratacağı bu gözlük hekimleri grubunun dört yıllık bir eğitimi olmuyormuş. Yasa bu şekliyle çıkarsa, kontakt lense sanki bir ayakkabı muamelesi yapılmış olacakmış. Bu yetki gözlükçülere bırakılırsa, bunun muayenesini bilmediklerinden gelen gidene lens verilebilirmiş.

Yasaya YÖK'ün de karşı olduğunu bildirerek bir başka noktaya dikkat çekiyor:

‘‘Bazı gözlükçülerin camlarında, 'bedava göz muayenesi' yazıları var. Hatta bazıları promosyon yaparak kontakt lensleri kár etmeksizin satış yapıyoruz, diyorlar. İnsanlarımız bu tür yerlere itibar etmesinler. Aksi halde buralardan alacakları gözlük ya da lensler ileride gözlerde tedavisi mümkün olmayan, hatta körlüğe kadar götüren hastalıklara yol açacaktır.’’

DGM'lerden yanıt bekliyoruz

22.12.2000'de 4616 sayılı yasa ile bir infaz düzenlemesi yapılmıştı. Hükümet, Anayasa'ya aykırılığı konusunda herkesin hemfikir olduğu bu yasayı zorla kabul ettirdi. Ama üç aydır Anayasa Mahkemesi'ne peş peşe başvurular yapılıyor yerel mahkemelerden... 13 Mart tarihi itibarıyla 129 başvuru yapılmış ki, bu bir rekormuş. Benim ‘terörist’liğime dayanak oluşturan TCK'nın 168. maddesi ile ilgili olarak da başvuru oldu. Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘‘Cezaların infazı aşamasında kişilere ayrıcalık tanınmayacağını, böylesi bir uygulamanın Anayasa'nın eşitlik ilkesi ile çelişeceğini’’ belirterek başvurmuştu. Ama yüksek mahkeme bu madde ile ilgili başvuru hakkının DGM'lerde olduğunu belirterek, 168. madde ile ilgili başvuruyu DGM'lerin yapabileceğini bildirdi. Ancak DGM'ler kendilerine gelen bu tür başvurular karşısında neden susuyorlar?

Tahir DURNA-EDİRNE

Öğrencilerin isyanı; % 600 zam olur mu?

‘İTÜ'lü gençler’’ bir bildiri yayınlayarak, hükümete ağır eleştiride bulunuyorlar:

‘‘Türk Telekom, internet servis sağlayıcılara ve data hizmetlerine % 600 oranında zam yaptı. Bu zam da kullanıcılara yansımaya başladı. Böylelikle internet kullanım oranı düşecek, dünyadaki gelişmeleri, yenilikleri, teknolojileri takip etme imkánımızı ortadan kaldırmış olacaklar. Bütün dünyada, serbest piyasa rekabet koşullarında internet kullanım maliyeti düşerken, ülkemizde bu denli artmasını şiddetle protesto ediyoruz.

Şunu da ekliyoruz, yeni neslin hiçbir şekilde devlete ve hükümete güveni kalmamıştır. Bizimle konuşan gazetecilere dedik ki; hiçbirimizin iş bulma garantisi yok, geleceğimiz belirsiz ve ABD veya Kanada gibi ülkelere gitmek için burs arıyoruz. Bunun adı beyin göçüdür. Başımızdaki büyükler (!) milletin arasına bir girsinler. Barut fıçısı nasılmış görsünler. Üniversite öğrencileri ile konuşsunlar. Ama o cesareti gösteremezler.’’

MESAJ

‘‘BÜYÜKŞEHİR'in Van Damme oyunu’’ (25.3.2001) başlıklı yazıya Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı açıklama yaparak, ne belediyenin ne de bağlı kuruluşların Van Damme için hiçbir harcamada bulunmadığını öne sürdü. Açıklamada, Olimpiyat Yasası gereğince Büyükşehir bütçesinin %1'ini Olimpiyat Oyunları Hazırlık Düzenleme Kurulu'na aktarmakla mükellef kılındığı, yapılan bir protokolle arsası Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne (GSGM) ait olan yerde Büyükşehir Belediyesi'nce Bağcılar Olimpiyat Spor Kompleksi'nin inşa edilerek kurula devredilmesinin karara bağlandığı, ayrıca aynı protokol muvacehesinde, Burhan Felek Kamp Eğitim Merkezi'nin de inşa edilerek teslim edildiği yeralıyor. Açıklamaya göre, yapım işleri son aşamaya gelen Bağcılar kompleksinin sadece basın tanıtımı yapıldı. Tesis bittiğinde teslimat GSGM'ye değil, Olimpiyat Komitesi'ne yapılacak.

‘‘VERGİMİZ UEFA heykeline gitti‘‘ başlıklı habere Bahçelievler Belediye Başkanı Saffet Bulut'tan açıklama: Bu tür eleştirilere saygı duyarım. Ancak bu anıt 300 milyara değil, 28 milyarlık bir yatırımla gerçekleştirilmiştir. Türk futbolunun simgesi durumundadır. FB'li olmama rağmen FB ve BJK'nın başarılarını da anıtlaştırmak düşüncesindeyim. Türk gençliğine güç vererek başarılarını simgeleyerek anıtlardan bir başkası da Efes Pilsen Basketbol Takımınımız' ın Koraç Kupası anıtıdır. Bu figürler kentin süsleridir. Güzel bir iş yaptığımı sanıyorum.

İSTANBUL'da faaliyet gösteren, İzmir ile Mersin'de şubeleri bulunan Can Gümrük Müşavirliği'nin, Ağrı ve Gürbulak'ta herhangi bir faaliyeti yoktur ve soruşturmada adı geçen firmalarla bir ilişkisi bulunmamaktadır. Yanlış değerlendirmelerin önlenmesi için bu açıklamanın duyurulmasını rica ederim. Necati CAN

Yazarın Tüm Yazıları