Yalçın Bayer: Anlayamıyorum

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Uzun yıllar Almanya'da yaşadım. Son altı yıldır da Fethiye'de yaşıyorum. Almanya'dayken Türkiye ile ilgili olumsuz haberleri izlediğim zaman mideme kramplar girerdi. Ülkeme gidince bazı yanlışları düzeltmek için mutlaka politikaya atılacağım diyordum. Ama burada geçirdiğim altı yılda ne kadar idealist olursam olayım, ülkemi ve insanları ne kadar seversem seveyim kesinlikle siyaset sahnesinde yer alamayacağımı üzülerek fark ettim. Çünkü her şeyden önce parayla siyasetin yapıldığı bir sistemde hiç şansım yoktu. Şimdi sade bir vatandaş olarak ama en azından tepkilerimi faks çekerek, gazetelere yazarak gösterebilecek kadar sorumluluk sahibi bir vatandaş olarak yaşamımı sürdürüyorum. Ve hálá TV'lerde kar altında çadırda titreyen insanlarımızı gördüğümde neden en önemli şeyin ‘insan’ olduğunu, hatta bir yaşamı kurtarmak olduğunu öğrenemiyoruz diye düşünerek kahroluyorum.

Almanya'da herhangi bir sağlık kurumuna gittiğim zaman insanların sigortam, cebimde param olup olmadığına bakmaksızın gereken tedaviyi yapmalarına rağmen, burada Acil Servis'te vezneye para yatırmadan, gerekli sigorta kağıtlarını göstermeden neden ölmeye bile hakkımın olmadığını anlayamıyorum. Orta gelirli insanlar kısıtlı paralarıyla, çocuklar cep harçlıklarıyla felaketzedelere yardımcı olmaya çalışırken, bir maaşının yarısını yardım için vermeye kıyamayan milletvekillerinin nasıl olup da gece sıcacık evlerinde huzurla uyuyabildiklerini anlayamıyorum.

Sonuçta binlerce insanın düşleri, hayalleri ve hayal kırıklıklarını da yanlarına alarak 45 saniye içinde yok olup gittiklerini gördükten sonra nasıl hálá en önemli şeyin bir insanın yaşamı olduğunu anlamıyoruz?

Bir şeylerin değişmesi için mutlaka kendi yakınlarımıza mı bir şeyler olması gerekiyor? Tıpkı Aydın Menderes'in geçirdiği kazadan sonra TBMM'nin tekerlekli sandalyeye mahkûm özürlülere göre düzenlenmesi gibi... Oysa Sayın Menderes'ten önce de bu ülkede binlerce özürlü vardı. Fakat Meclis'e girecek kadar şanslı olmadıkları için kimse onların yaşadıklarının farkında değildi.

Nuray BARTOSCHEK-FETHİYE

Başarılı öğretmen yine unutuluyor

HER yıl eğitim-öğretim yılı bitiminde mayıs-haziran aylarında ilçe ve il milli eğitim müdürlerinin nezaretinde toplanan ilk ve orta dereceli okul müdürleri yapılan teftişlerde takdirname almış, sosyal kültürel alanlarda başarılı olmuş, kitap yazmış, öğretmenlere çıplak olarak -yani yan ödemeleri hariç- bir maaş ikramiye teklifinde bulunur. Bu teklif ilçe ve il MEM tarafından uygun görülerek, MEB'ın ilgili birimine onay için gönderilir. Onaylanan listeler eylül ayında okullara bildirilir. Böylece az da olsa bir maaş ikramiye alan öğretmen, çalışmasının karşılığında ödüllendirilmiş olurdu.

Ne hikmetse bu yıl başarılı öğretmen listeleri halen bakanlıkça onaylanıp ilçe ve illere gönderilmedi.

Aralık ayına girdik, yoksa duyuna mı bırakılıyor bu ikramiyeler?

Mustafa GÜNDOĞMUŞ-ALANYA

GÜNÜN UYARISI

YALOVA'dan Faruk Kırtay uyarıyor: Depremde çelik kapılar yüzünden sadece Yalova'da en az 150'e yakın kişi öldü. Çünkü, insanlar bu kapıları açmadılar. Ayrıca, mutfak ocakları da tüp vanalarından kapatılmadığı için kopan hortumlardan sızma yaptı, yangınlar çıktı. Depreme karşı önlem alacaklar, bu konularda da nasıl uyarı yapacaklarını açıklasınlar lütfen.

Gizli ellerden 'kişiye özel'

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen Sermaye Piyasası Kanunu ile ilgili değişiklik içeren tasarının bugünlerde Genel Kurul'da görüşülmesi bekleniyor. İktidar ortağı bir milletvekili, ANAP'lılara şu soruyu soruyor:

‘‘SPK Başkanlığına getirilecek kişinin işletme, finans ve iktisat alanlarında master yapmış olma koşulu varken, bir mühendisin de seçilebileceği hükmünü getirmekte neden ısrar ediliyor? Bununla şimdiki makine mühendisi olan SPK Başkanı Prof. Muhsin Mengütürk'ün yeniden seçilmesi mi amaçlanıyor? Bu hüküm, kişiye özel bir ayrıcalık olmuyor mu? Hangi gizli eller, tasarıyı genel kurula inerken değiştiriyor? ANAP İstanbul Milletvekili Nesrin Nas bu konuda neden ısrarcı gözüküyor? Türkiye'de bu makama getirilecek başka hiçbir finans uzmanı yok mudur ki, bir mühendis için özel bir madde düzenleniyor? Geçmişte Sayıştay Başkanı'nın görevinin uzatılması yolunda buna benzer yapılan bir değişikliğin Anayasa Mahkemesi'nden geri döndüğü ne çabuk unutuluyor?’’

Üç yıl için seçilen SPK Başkanı'nın görev süresi 10 ay sonra bitiyor. Yeni tasarıya göre görev süresi 6 yıl oluyor. Arayan milletvekili, ‘‘Piyasayı düzenleyici bir kurum olması gereken SPK ile ilgili tasarıda el altından yapılan değişikliklerle böyle bir kuruma gölge düşürülmüyor mu?’’ diyor.

ABBATE açıklamaları

KOMBASSAN Basın Müşaviri Mustafa Kabakçı şu açıklamayı yaptı:

‘‘Abbate gömlek fabrikasını aldığımız doğru değildir. Almış olsak, evet derdik. Kombassan'ın İstanbul Yenibosna'a Koveka, Ş.Urfa'da da bir şubesi bulunan Harran Tekstil'in dışında başka tekstil işi yoktur.’’

- Abbate Genel Koordinatörü Mehmet Ayar: Abbate'yi, Elif Tekstil'in de büyük ortağı olan Mustafa Şimşek almıştır. 15 yıllık tekstilcidir, Beylikdüzü'nde triko türü örme kumaş üretir. Kombassan'la bir ilişkimiz yoktur. Bu satış bir nöbet değişimidir. Abbate'nin kurucusu Ahmet Tayan bu ülkeye büyük hizmetler veren 40 yaşında bir işadamıdır. Tekstil sektörünün yaşadığı ağır sorunlar yüzünden sağlığından çok şey kaybetmiştir. Önemli olan bu firmanın yaşamasıdır; kim alırsa alsın önemli değildir. 3000 kişinin çalıştığı dünyanın en kaliteli gömlek üreten bu tesisi de kimsenin bir yere götürecek hali yoktur. Öyle 30 milyon dolara satıldığı da doğru değildir. Bu ekonomide, zorlu bir sektöre kimse bu kadar para koymaz, gider faize yatırır. Şimdi daha çok gayret edip tek vardiyayı üçe çıkartacağız, tüketicilerimizin duyduğu rahatsızlığı gidereceğiz. Eğer Kombassan yarın bir şekilde bu satışta ortaya çıkarsa ben şahsen her şeyi yapmaya hazırım. Ama uzaktan yakından ilgisi yoktur...''

BİR TV kameramanı, dün öğle saatlerinde telefonla bildiriyor: Taksim ve İstiklal Caddesi'nde her zamanki gibi görüntü alıyordum. Polis 'yasak' diyerek engelledi. Beyoğlu Kaymakamlığı'ndan izin alıp almadığımızı sordu. Aynı müdahale bazı Beyoğlu'nda görevli kameramanlara da yapılınca şaşırdık. Bizler kamuya açık bir yerde 'hırsız' gibi görüntü mü çekeceğiz? Neden!

KIRIKKALE MHP İl Başkanı İpek Özkan'a: Borcunuz olan kişi sizi her aradığında ‘‘Şu anda Sayın Bahçeli'nin yanındayım... Bakan'la beraberim... Bana ödenek çıkartacaklar...’’ diyormuşsunuz. Sizden borcunuzu ödemeniz ve bu tür gerçek olmayan ifadelerden kaçınmanız isteniyor.

KİMDİR bunun ilgisi... (http:// www. mustafakemal.net) sitesini hazırlayan Atatürk düşmanları neden yok edilmiyor? Böyle bir sayfanın varlığından rahatsızlık duyuyorum. Kim çökertecek bunu?

Aslı TABAK-MUĞLA



Yazarın Tüm Yazıları